Erdoğan resti çekti: Çıkın yoksa…

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Erdoğan resti çekti: Çıkın yoksa...

Erdoğan resti çekti: Çıkın yoksa…

Erdoğan resti çekti: Çıkın yoksa…

İşte o konuşmadan satır başları

Biz muhtarlarımızı demokrasinin temeli olarak görüyoruz. kendi aile içinde seçime girse 3 oyu bir araya getirenlerin muhtarları küçümsemeye çalışmaları hadleri değildir. Muhtarlarımızın bir hareketi, itirazı tastiği bana çok şey anlatıyor. Biz buna milletimizin irfanı diyoruz.İlim sahibi olursun, ama irfan sahibi olamazsan bir hiçsin. Bu irfanı ne eğitimle, ne makamla, ne imkanla elde edemez, ölçemezsiniz. Yabancı basın bana siyasetteki başarımın sırrını soruyor, başarımın sırrı işte bütün karşımda duruyor.Ülkemizin dört bir yanından gelen muhtarlarımızla, başmuhtar Cumhurbaşkanının arasındaki bu muhabbeti görmeyenin gönül gözü kapalı demektir. Tüm siyasi hayatım baştan başa şunu gördüm. Biz milletimize bir adım attık, ırk bize 3-5 adımla döndü. o yüzden millete efendi yok, hizmetkar olacaksınız. Bu sizler için de geçerli, bizler için de.Milletten bir adım kaçanlar ise kendilerine asalet etmediği için halka kızıyorlar. Milletin değerleri ile tartışma etmeyi bırakıp millete bağlı olsalar, sorun çözülecek. 

ŞU ANDA BATAKLIĞI KURUTMA DEVRİ GELDİ

Geçtiğimiz hafta Türkiye’nin yeni emniyet anlayışı üzerinde durmuş ve bundan böyle tehditlerin kapımıza dayanmasını beklemeyeceğimizi açıklama etmiştim. Acilen bataklığı kurutma dönemi. Bu durum nerede, şurada, orada bütün meslek bitecek. Pek sabredelim, bekleyelim yok. O iş geçti. Ne vakit geçti, biz bir çözüm süreci başlattık, netice alabildik mi? Alamadık. Bunların hepsi birer adımdı fakat bizi anlamadılar. Gaziantep’te 56 kardeşimizin şehit edilmesi olayı bundan böyle bu işin bitiş noktası oldu.

ŞIMDI EL BAB’DAN MÜNBİÇ

Ve hemencecik oysa ki DEAŞ denilen bu terör örgütü böyle bir adım attı, biz Suriye’ye yaptığımız ön hazırlıklardan sonradan Cerablus’tan gireceğiz. Cerablus’a Cerablus halkı yerleşti, artık okullarıyla, hastaneleriyle tüm hizmetleri yaptık, bir taraftan Kızılayımız, alt üst yapıyla hizmetler sürüyor. Ardından El Rai’ye girildi, Rai’den Dabık’a dürüst inildi. DEAŞ önemli bir direnç gösterdi lakin Dabık aşıldı, acilen de Dabık’tan El Bab’a içten gidiliyor. bu arada bir terör örgütü YPG/PYD’ye karşı da zorunlu uğraş nerede karşımıza çıkarsa orada veriliyor. Hemen El Bab’dan Münbiç’e dürüst.

PUTİN’E DE ANLATTIM…

Bizim Halep’le ilgili itirazlarımız var. Bunu sayın Putin’le de konuştum. Halep’te terör grupları için mücadeleyi verelim. Fakat Halep Haleplilerindir.Bunu açıklamamız lazım. Halep’in üstünde bir hesaba girmek dürüst olmaz. Bizim Halep’le akrabalık bağlarımız var. Halep’te bir işgal yapılırsa, bu insanların geleceği yer Gaziantep, Kilis’tir. Sadece bizim faturalı olarak harcadığımız para 13-14 milyar doları buldu, bir pek belediyelerimizin, STK’larımızın harcamaları var. AB’den destek gelse de gelmese de biz Suriyeli kardeşlerimize yardım vereceğiz Hatta ve hatta, kamplarda bulunanlara vatandaşlık çalışmamızı bakanlığımız yürütüyor. 

ÇARPIK OTURUP DÜRÜST KONUŞALIM…

Çarpik oturup doğu konuşmak gerekli. Bunlar ilk defa bizim tarafımızdan teşhis edilmiş sorunlar değildir. Her ne hikmetse gereken önlemler alınmamıştır. Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülkenin emniyet anlayışının değiştirilmesi konusunda çok çaba gösterdim. Önümüze ayrı mazeretler getirildi. 2003 yılı 1 Martı’nda başlayacak olan tezkere reddi gibi hatalar da yapıldı. Ben özellikle oraya katılmamız gerektiğine inanmıştım. Bunun hata olduğunu ifade ettim. Bugün Irak’ta işin içinden çıkılmaz ülkü gelmesinin nedeni Irak’taki operasyona girmemiz olmuştur. sonradan karar çıktı lakin Irak’taki kardeşlerimiz istemedi. Sayın Bush ‘İstemiyorlar’ dedi, biz de istenmiyorsak girmeyiz dedik ve askerimizi çektik. Suriye krizi başladığında aktif bir durumda kalmaya çalıştık ama uzun süre burada da dışarıya tutulduk.

ÇÖZÜM SÜRECİ SABOTE EDİLDİ

Sonunda baktık fakat kimseden üstünlük değil. Kendi projelerimizi kendimiz hayata geçirdik. Bu kararı verdik fakat önümüzde kuytu bir hareket alanı yoktu. Hükümetimizin birincil gününden beri  siyasi ve bürokratik engellemelerle karşılaştık. 2012’den itibaren Türkiye’deki bölgedeki hesapların hariç tutmak için nasıl hesaplar yapıldığını biliyorum. Çözüm süreci ile bölücü terörden kurtulma çabamızın nasıl sabote edildiğini hep beraber gördük. Bu çevrelerin hedefi Türkiye’yi kendi içinde sıkıştırmaktı.O dönemlerde Yolculuk olayları hükümeti devirmeye yönelik bir fırsata çevrilmeye çalıştı. Bu sinsi oyunu gördük ve tavrımızı pek aldık. mesele ağaç ya da yeşil meselesi değildi. İktidarlarımız döneminde yeşillendirme ile ilgili verdiğimiz çaba örnektir. Bizim net tavrımız sinsi oyunu bozdu. derhal arkasından 17-25 Aralık darbe girişimi geldi fakat milletimiz buna da haysiyet etmedi.

YÜKÜMÜZ AĞIR, BÖLGEDEKİ OLAYLAR BİZİ ETKİLİYOR

Milletimizle el ele vererek bu oyunları bozduk ama bölgedeki gelişmelerde etkinlik kurma projelerimizi de ertelemek zorunda kaldık. Suriye, Irak’ta, Mısır’ı, Filistin’i eklemek de olası. Kimse bu hadiselere ‘o ülkenin içişleridir’ diye kendisini avutmasın. Bölgede yaşanan olaylar bizimle de ilgilidir.  Dün Gine devlet başkanı misafirimdi. Kendisi ile biraz dertleşti. Türkiye’ye bakışları beklentileri farklı. Yükümüz ağır. Bu işi bir kenara bırakamayız. Avrupa’da tanıdık olmayan düşmanlığı artıyor. Çünkü oralarda 5 milyonu aşkın Türk ve Türk kökenli insan var. 

KİMSENİN TOPRAKLARINDA GÖZÜMÜZ DEĞIL

Biz bugün Lozan diyince birileri ‘Sizin Irak ve Suriye’nin topraklarında gözünüz mü var?’ Tarihin kaydına girmiş bir gerçeği biz unutacak mıyız? Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yok.. Bütün tersine biz bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi etnik ve mezhebi çatışmaya sürükleyenlere karşıyız. Bizim maddesel sınırlarımız başka, gönül sınırlarımız bambaşka. Bizim için Balkanlar yüreğimizin bir yanı, Kafkaslar öte yanıdır. Bizi Suriye meselesi dışarıya tutmaya çalışanların temiz kalpli olması mümkün mü? Türkiye Irak’ta yaşanan her gelişmenin içinde mutlaka yer alacaktır. Gerekirse askeri ve diplomatik gücümüzle oradaki kardeşlerimizin arkasındayız. 

PYD MÜNBİÇ’TEN ÇIKMAZSA GEREĞİNİZ YAPARIZ

Birileri ısrarla ÖSO ve ve bizi El Bab’dan uzakta yakalamak istiyor. Biz bu çabaların sebebini biliyoruz.Ama terör koridoruna müsade göstermeyeceğiz. Münbiç’i PYD’den temizlemekte kararlıyız. Gitmezlerse gereğini biz yapacağız.Ya çıkıp terk edecek ya Fırat’ın doğusuna çekilecekler. Biz ABD’li dostlarımıza söylüyoruz, bizim ne PYD’ye, ne YPG’ye ihtiyacımız var; bunu birlikte yaparız. El Nusra da DEAŞ’a karşı savaşıyor ama El Nusra da terör örgütü. 

MEZHEP SAVAŞINA IZIN VERMEYECEĞİZ

Kilis’ten Kırıkhan’a doğru uzanan bölgede ülkemize yönelik bölgeyi de teöristlerden temizleme konusunda da gereğini yaparız. Bu mesele bizim için bekaa meselesi. Güvenlik görevlilerimizin ve vatandaşlarımızın canı için, kendi sınırlarımız içinde yok, sorunu kaynağından çözeceğiz. Türkiye’nin gözünde bir an önce kafaları ezilmesi gereken terör örgütleridir. Irak’ta da varız, daha etkili olacağız. Musul’daki Kerkük’teki kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Irak’ın mezhep savaşına itilmesine rıza göstermeyeceğiz.  

ŞEHİT GAZİ AİLELERİ MAĞDUR YOK Mİ?

Kimse bu mağdur edebiyatını yapmasın. İster en yakınım olsun, kim ki bu mağdur edebiyatını yapanların yanına olursa kendini teraziye çıkarsın biz artık bunlardan bıktık.



Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı