MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başkanlık sistemi ile ilgili yaptığı açıklamalara gelen tepkilere Twitter hesabından cevap verdi.

İşte Bahçeli’nin açıklamaları;

Bir düşünceye, bir fikre, bir ülküye mutlak yöneliş, fakat ruhuyla bağlanmasını, özüyle kavramasını bilen vasıflı insanların harcıdır. Yaygın ve yerleşmiş bir bayağılık duygusuna kapılanların yegâne işi çarpıtmak, meslekleri çarpıtmak, mektepleri sahtekârlıktır.

Dillerine ve vicdanlarına kilit vurulanların hakikatli bir asalet çizgisini savunmaları bir yanlamasına bunu kavrama ve ifadeleri bile zordur. Malum ve meşum bir sorunun demokratik yollarla çözülmesi çağrısında bulundum.

“İBRETLE İZLİYORUM”

Görüyorum oysa, her kafadan bambaşka ve afaki sesler çıkıyor. “Üslubuyla beyan aynıyla insandır” sözünün hakkını veren ya da ihlal eden böylece fazla şahsiyeti ibretle, merakla izliyor, gözlemliyorum.

Türkiye akıntıda sürükleniyor, selin önünü alalım, icabında baraj yapalım diyorum; evet mi, hayır mı diyeceğimizi soruyorlar. Devlet düğümlendi, sistem tıkandı, rejim krize dürüst gidiyor uyarısında bulunuyorum; duymayıp TBMM ’nde ne yapacağımızı soruşturuyorlar.

“SÖZDE DUVARA KONUŞUYORUM”

Filli dayatma var, bu imhanın finali olabilir kaygısı taşıyorum; referanduma evet mi hayır mı diyeceğimizi sorguluyorlar. Ülkenin solunum yetmezliği çektiğini, Türk devletinin hukukla yollarını çatallaştırdığını seslendiriyorum, ne gezer, sanki duvara konuşuyorum.

“ARTIK DENİZ BİTTİ”

Geleceği düşünelim, nesilleri güvenceye alalım, uzlaşıp konuşalım; icabında millete gidelim diyorum, burun kıvırıyorlar, sırt dönüyorlar. Eline kalem bölge sanırsınız alleme! Ekrana meydana çıkan sanırsınız arif ve bilgin! Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Lakin artık deniz bitti.

Bahçeli diyorlar, yeni ne oldu da ayrı bir pozisyon aldı? Hece hece anlatacaktım, vazgeçtim kara tahta başına geçip tek tek izah edeceğim. Ağır kazan geç kaynarmış, bizim ne dediğimizi anlamamakta diretenlerin kafalarında bir sorun yoksa niyetlerinde bir bulanıklık var demektir.

“YİĞİT DÜŞTÜĞÜ YERDEN KALKAR! KALKALIM VE BAŞLAYALIM”

Tam bir ittifak, tam bir ittihat, bütün bir tesanüt ve tazimle meselelerimizin kilidini açalım, Türkiye ’nin kuyusunu kazanları kazıyıp atalım. Devletimizin ve milletimizin sonsuz muhafızları olan dökülmüş şehit kanları, üretilmiş fedakarlıklar boşa gitmesin, heba olmasın. Yiğit düştüğü yerden kalkar. Kahraman kaldığı noktadan yeniden başlar. Türkiye ’nin varlığı için kalkalım ve başlayalım. Bize de bu uygu.”