Yeraltı dünyasının ünlü isminin “FETÖ”başvurusunu duruşma incelemeye aldı

Özden ATİK/İSTANBUL, Suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle 66 yıl hapis cezasına çarptırılan yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Kürşat Yılmaz’ın Yargıtay’dan dönen davasına devam edildi.
Davada Kürşat Yılmaz’ın avukatı Mehmet Belli Keleş’in talebi üstüne duruşma, yargılamayı yapan hakimler, duruşma savcısı ve temyizi inceleyen Yargıtay üyeleri hakkında FETÖ soruşturması yapılıp yapılmadığını Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile İstanbul ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıkları’na sorulmasına karar verdi.

DURUŞMAYA KATILMAK İSTEMEDİ
İstanbul Ağır Suç Oluşturan Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, halen Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan Kürşat Yılmaz, kendisiyle sesli ve görüntülü bilişim sistemi kurulmasına karşın katılmak istemedi. Üç sanık bulundukları cezaevinden sesli, görüntülü bilişim sistemiyle bağlanarak katılırken; tutuklu sanık Erdal Çetin, tutuksuz davalı Murat Savaş duruşmada hazırlanmış bulundu.

YARGILAMANIN YENİLENMESİNİ ISTEK ETTİ
Kürşat Yılmaz’ın avukatı Mehmet Muhakkak Keleş, müvekkilinin Fetullahçı çetenin kurduğu entrika yüzünden yargılandığını, böylece müvekkili hakkındaki infazın durdurulması ve yargılamanın yenilenmesi istek etti.
Keleş sunduğu dilekçesinde de, “Müvekkilinin Fethullahçı terör örgütünün ilk mağduru ve bu örgütü birincil şikayet eden kişi olduğunu, 2007 yılında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ayrıca Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı, HSYK, TBMM dahil bütün devlet kurumlarına gönderdiği 16 sayfalık dilekçesinde bu örgütün tehlikesinden bahsettiğini, kararı veren hakimler, duruşma savcısı ve temyizi inceleyen Yargıtay üyelerinin FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandıklarını belirterek bu nedenle kararın yok hükmünde bulunduğunu” ifade etti.

SAVCI HSYK’YA SORULMASINI ISTEK ETTİ
Savcı Alim Uysal başlıca hakkındaki mütalaasında, sanıklar kadar 2007 yılından bu yandan haklarında başlatılan soruşturmaların FETÖ mensuplarınca kumpas özelliğinde soruşturmalar olduğunun belirtildiğini söyledi. Savcı Sakin, bu nedenle sanıklar hakkında soruşturmayı başlatan güvenlik görevlileri, yargılamayı yapan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve üyeleri, mahkeme savcısı, temyiz incelemesini yapan ve kısmen onama kararı veren Yargıtay 6. Cinayet Dairesi Başkan ve üyeleri hakkında FETÖ terör örgütü ile bağlantıları olup olmadığı yönünden soruşturma yapılıp yapılmadığı, bu konuda açığa darılma ya da tutuklama gibi tedbirlere başvurulup vurulmadığı yönünden HSYK’ya yazı yazılarak veri alınmasını istek etti. Savcı, bu konuda veri alındıktan sonra yargılamanın yenilenmesi hususunun değerlendirilmesi yönünde görüş bildirdi.

FETÖ SORUŞTURMASI YAPILIP YAPILMADIĞI SORULACAK
Mahkeme heyeti de suçlama aşamasında karar veren hakimler ile duruşmaya katılan savcı ile kararı kısmen onayan Yargıtay Suç Oluşturan Dairesi üyeleri hakkında FETÖ terör örgütü soruşturması yapılıp yapılmadığı, üretilmiş ise soruşturmanın hangi aşamada olduğu ve ilgililer hakkında ne gibi yönetimsel ve adli soruşturmanın yapıldığının bildirilmesi için HSYK’ya, Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılıkları’na yazı yazılmasına karar verdi. Heyet, Kürşat Yılmaz’ın yargılamanın yenilenmesi talebinin de HSYK ve savcılıklardan yanıt geldikten daha sonra değerlendirilmesini hükme bağladı.

“DİLEKÇELERİM İŞLEME GİRSEYDİ ERGENEKON, BALYOZ, ŞIKE OLMAYACAKTI”
11 yıldır cezaevinde yer alan Kürşat Yılmaz, 4 Mayıs’ta SEGBİS yoluyla katıldığı duruşmada, “Komployu yapan terör örgütüyle ilgili 2007 yılında yazılmış kullanım verdim. Bu dilekçeyi yargılamayı yapan mahkemeye verdim. Hem ilgili makamlara da gönderdim. Zamanında benim bu dilekçelerim işleme girseydi, bu yapının daha sonra yapmış olduğu Ergenekon, Balyoz, Hile gibi davalar olmayacaktı. Halk Müziği mağdur olmayacaktı. Biz de bu örgütün yapmış olduğu kumpasın sonucu yargılanıp bu hükümleri almayacaktık. Dolayısıyla ben yargılamanın her tarafta yapılmasını ve infazın durdurulmasını istek ediyorum” demişti.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Kürşat Yılmaz, işadamı Korkmaz Yiğit, şarkıcılar İbrahim Tatlıses ve Alişan ile manken Tuğba Özay gibi meşhur isimlerin yargılandığı çete davası 19 Ocak 2010 tarihinde karara bağlanmıştı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Kürşat Yılmaz’ı “Çıkar amaçlı kabahat örgütü koymak ve idare etmek”, “Kaliteli yağma”, “Korkutma”, “Bile Bile adam yaralama” , “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak” suçlarından toplam 66 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırmıştı. İşadamı Korkmaz Yiğit, “Yağmaya teşebbüs ve örgüte yardımcı olmak” suçlarından, manken Tuğba Özay ise “Örgüte üye olmak ve güvenlik teşkilatını alenen küçük düşürmek” suçlarından beraat etmişti. Şarkıcı İbrahim Tatlıses ve Alişan ise “Örgüte kasten ve isteyerek yardım etmek” suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmış, ancak cezaları ertelenmişti. Yargıtay 6. Cinayet Dairesi, 2011 yılında lokal mahkemenin verdiği kararı kısmen onamış, kısmen de bozmuştu.