Her darbe ve kriz dönemlerinde vesayetten yanlamasına tavır bölge TÜSİAD, 15 Temmuz darbe girişiminden sonradan da aynı tavrını sürdürdü. TÜSİAD, 15 Temmuz darbe girişimine açıkça aleyhinde çıkmadığı gibi; son dönemde Türkiye ekonomisine karşın spekülatif hamleleri de görmezden gelerek, hükümete uyarılar yapıyor. 15 Temmuz gecesinin üzerinden bir tam gün geçtikten sonra ‘demokrasiye’ hamle şeklinde tanımlama ile yetinen TÜSİAD, AB’nin Türkiye’ye aleyhinde takındığı tavrın yaklaşık olarak içerideki savunucusu oldu.

SUSKUN KALDILAR

TÜSİAD, Türkiye’nin aleyhinde karşıya olduğu idareli ve siyasi işgal girişimini göz ardı ederek, FETÖ’cü ve diğer terör örgütlerinin himayesine soyunan AB kurumlarının kullandığı dile sahip çıktı. Bu kapsamda Avrupa Parlamentosu FETÖ ile uğraş için çıkarılan OHAL’i eleştirerek Türkiye ile ilişkilerin dondurulmasını isterken, TÜSİAD da benzer OHAL’in kaldırılması çağrısında bulundu.

OHAL VE KHK’LARIN AMACINI KAVRAYAMADILAR

1 Aralık tarihinde Ankara’da toplanan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında konuşan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, konuşmasında AB ve IMF çıpasına sarılarak, darbecilerin yeni girişimlerinin durdurulması için uygulamaya konulan OHAL’in kaldırılmasını istedi. TBMM’de sonradan kanunlaştırılan ama işlemlerin çabuk olması için uygulanan KHK’ların amacını da anlamadı.

EKONOMİDEN VE YÖNETİMİNDEN RAHATSIZ

Toplumda son zamanlarda yaşananlara bir tepki olarak dile getirilen idam cezası tartışmasının da hükümet kadar getirildiği imajını vermeye çalışan TÜSİAD, dünyanın ekonomik krizden yıkıldığı bir dönemde ‘güvenilir liman’ pozisyonunu koruyan ekonomiye ve onu yönetenlerin yöntemlerinden de rahatsız oldu. Sınırımızda yaşanan terör olaylarını bastırmak amacıyla yapılan Ortadoğu operasyonlarını da ‘Türkiye’nin elini zayıflattığı’ gerekçesiyle durdurulmasını istemesi de realist bulunmadı.

ANLAMIYORLAR ‘O TÜRKİYE ARTIK YOK!’

Ama TÜSİAD’ın dile getirdiği bu eleştirilerin aşağıda vaktiyle beri yönettikleri Türkiye özlemi bulunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AB ülke liderlerinin darbe girişimine karşın takındıkları ‘oportünist’ tavırlarını eleştirmesi sonrası gerilen Türkiye-AB ilişkilerini de kendi lehlerine fırsata döndürmek isteyen TÜSİAD, geçmişten beri Türkiye’de motivasyonu yönetmeyi ve daha fazlasını istemeyi bütün darbe süreçlerinde ortaya koydu.

ÜLKENİN BEKLENTİLERİ İŞLERİNE GELMİYOR

Bu kapsamda hükümetin Bölgesel Özendirme Sistemi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da ‘cazibe merkezleri’ne karşın iş dünyasından katılım beklentisi ‘işlerine gelmediği için’ yanaşmayan TÜSİAD, gerçekten ‘ısmarlama’ meslek talebinin yerine getirilmemesinden de rahatsız. TÜSİAD temsilcileri, kendileri için teşviklerin içeriği ve büyüklüğünü masada hükümetle pazarlık yaparak belirleyemeyeceklerini anladıklarından beri hükümeti ‘topa’ tutuyor.

Ekonomik darbeyi seyretti

Son haftalarda döviz kurundaki oynaklığın önlenmesi için hükümet TL kullanımının artırılması çağrısı yaptı. Ancak bu çağrı ile ilgili hiçbir TÜSİAD üyesi şirket ve patrondan olumlu veya olumsuz bir tepkinin gelmemesi de dikkat çekti. Piyasalarda bu durum, ‘TÜSİAD üyeleri TL’ye dönerek hasar etme yerine mevcut durumlarını korumayı seçim eder’ yorumlarını oluşturdu.

PİYASALARIN BAĞIMLI OLMASINI İSTİYORLAR

Hükümetin uygulamaya koyduğu, ‘Varlık Fonu’, ‘Bireysel Emeklilik Fonu’ gibi katılımı artıracak adımlarla Türkiye’nin hesaplı varlığını güçlendirmesinden de rahatsız olan TÜSİAD, bu adımlar sonrasında güçlenen Türkiye’nin ellerinde tuttukları sermayenin kontrolünden çıkmasını da istemiyor. 1971 Askeri Darbesinin arkasından kurulan TÜSİAD’ın şu anda Türkiye ile ilgili elindeki argümanlar kayboldukça daha da hırçınlaşıyor.

Kenan Kâinat’i desteklediler

Geçmiş darbelerle aracısız benzer olan TÜSİAD, itibarsız bir darbeci olarak ölen Kenan Evren ile 1980 darbesinde konsensüs içerisinde oldu. 1980 Askeri Darbesine dışarı giden süreçte, 15 Mayıs 1979’da gazetelerde başlattığı bildiri kampanyası sonucu Bülent Ecevit başkanlığındaki hükümetin düşmesinde büyük rol oynadı. Gazetelere verilen ilanlarda “kuvvetli hükümet” vurgusu ve kararlılık çağrıları yaptı.

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, Türk Teşebbüs ve Meslek Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) İzmir’de düzenlediği
20’nci Teşebbüs ve Meslek Dünyası Zirvesi’nde, Türkiye ekonomisinin, öngörülebilirliğin azaldığı, güven ve güvenlikte mucizevi sıkıntıların yaşandığı bir süreçten geçtiğini ileri sürerek, “Son iki haftadır seri bir şekilde yükselen döviz kurunun, enflasyon
beklentileri ve dolayısıyla uzun vadeli faizler üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerden, fazlasıyla endişe duyuyoruz” demişti.

Yeni Şafak