Türk savunmasının ‘gizli’ devi: Milli Denizaltı
Türk donanması ilk milli denizaltı üretimine hız verdi. 2023’e dek teslim edilmesi planlanan Yeni Alıcı Denizaltı Arz Projesi dahilinde üretilecek denizaltılar 15 gün suyun aşağıda kalabilecek.

 

2,7 milyar dolarlık proje tamamlandığında Türkiye hiç yakacak ikmali yapmadan ABD’ye gidip geri dönebilecek.

 

Son yıllarda yerlileştirme çalışmalarına hız veren Türkiye, dev projelere imza atmaya devam ediyor. Savunma sanayisinde her geçen gün yeni bir sevindiren haber gelirken, eş zamanlı olarak çoğu projenin de hayata geçmesi için çalışmalar sürüyor.

 

‘Gizli dev’ Gölcük Tersanesi’nde inşa ediliyor Sözleşmesi 22 Haziran 2011 tarihinde yürürlüğe giren Ulusal Denizaltı projesi Gölcük Tersanesi’nde inşa ediliyor. Inşa aşaması 5 blokun birleştirilmesinden oluşan denizaltında bloklar ekipmanlarla donatılacak. Tüp halinde birleştirilecek bloklar, diğer donatımlarının yapılabilmesi için de havuza kaydırılacak.

 

Uzun vakit su altında kalacak Havadan egemen kışkırtma sistemine sahip olacak yeni herif denizaltılar, bünyesinde bulunan hidrojen ve oksijen tanklarının tepkimesi sonucunda yakacak hücresi sistemiyle elektrik enerjisi üretebilecek.

 

Bu sistem atmosferik havaya gereksinim duymadan milli denizaltının fazla daha uzun zaman su aşağı kalmasını sağlayacak.

 

Denizaltıların 15 gün su altında kalacağı belirtildi. Bu bağlamda tamamen kendini kaptırmış olarak Akdeniz baştan başa geçilebilecek. Hiç yakıt ikmali yapmadan da ABD’ye gidip geri dönebilecek.

 

Projede büyük bir yerli sanayi katılım oranı bulunuyor.

 

Dağıtılmış elektronik aksamların üretimi ve dizaynı noktasında yerli firmaların manâlı katkısı dikkat çekiyor.

 

Türkiye gücüne baskı katacak Havadan bağımsız tahrik sistemine (AIP) sahip 6 adet Yeni Müşteri Denizaltının maksimum yerli katkı ile Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda yapı edilerek miktar edilmesi amaçlanıyor.

 

Buna ek olarak, denizaltı inşası, entegrasyonu ve sistemleri konusunda bilgi birikimi ve deneyim oluşturulması hedefleniyor.

 

Proje ile denizaltı konusunda Türkiye’nin kendine yeter bir ülke olması yolunda ilerleme kaydediliyor. Dinç silahlı sistemler ve savunma sanayisiyle Türkiye’nin bu alanda en dinç ülkeler aralarında yer alması sağlanacak.

 

Ulusal denizaltı çalışmalarına HAVELSAN, ASELSAN, TÜBİTAK, STM AŞ, AYESAŞ, Milsoft, Meteksan Savunma ve KOÇ Data Savunma şirketleri büyük destek veriyor.

 

Denizaltıların çeşitli sistem ve donanımlarını üretecek bu firmaların yanı sıra yerli çoğu firmadan da ürün tedarik edilecek.

 

Türk mühendisleri yakıtı karbondioksit olan yeni bir zorlama imal sistemi geliştirdi. 2017’de ilk prototipi yapılacak sistem, denizaltılarda 5 gün olan deniz aşağı kalma süresini 90 güne çıkartacak. Sistem keza eksik yer kaplıyor ayrıca de gürültüsüz.

Türk denizaltılarının deniz aşağı kalma süresi 5 günden 90 gün gibi rekor bir süreye çıkarılıyor. Türk mühendislerinin üstünde çalıştıkları sıkıştırılmış karbondioksit kullanan baskı üretim sistemi, hayata geçtiğinde TSK envanterine belirtilmiş denizaltılarda snorkelsiz su aşağı kalma süresi nükleer denizaltılar seviyesine çıkacak.

Teknopark İstanbul’da etkinlik gösteren İdealab, karbondioksit gazını kullanarak oluşturduğu yenilikçi zor imal sistemi ile geleneksel motor sistemlerine kadar daha verimli ve yüksek yoğunluklu bir kuvvet üretimi sağlıyor. Sisteminin denizaltılara uyarlanmasıyla denizaltıların suyun altında kalma süresi katlanarak artacak.

 

AMERİKA DA ÇALIŞIYOR
Türkiye son olarak Almanya’dan aldığı sistem yakacak hücresi ile çalıştığı halde snorkelsız olarak 15 gün sualtında kalabiliyor. Nükleer reaktör ile çalışan denizaltıları ise yalnızca ABD ve Rusya gibi ülkeler üretebiliyor. Nükleer yakacak kullanan bu denizaltılar 3 ay denizin aşağıda kalabiliyor.

İdealab tarafından üretilecek zor sistemi ise nükleer yakıta eşit bir enerji sağlayarak 90 gün su aşağıda kalmayı sağlayacak. 15 bin kilometre menzile sahip olacak bu sistem ile Türkiye stratejik bir şiddet kazanarak bu alanda sınıf atlayacak. Karbondioksit gazını kullanan güç sistemleri üstünde Amerika, Almanya ve Güney Kore gibi ülkeler de yoğun olarak çalışıyor. Amerika Enerji Bakanlığı ve meşhur motor imalatçı firmalara 6 sene sürecek pilot uygulamalar için fonlamalarını en yüksek seviyelerde sürdürüyor. Buna karşın Türkiye bu alanda daha önde yol alıyor.

 

25 KAT DAHA AZ YER AVANTAJI SAĞLIYOR
Sistemin en kayda değer özelliği olağan motor ve zorlama sistemlerine tarafından 25 kat daha az yer kaplaması. Sağlanan bu üstünlük denizaltılar için fazla kritik özelliğe sahip. 

Torpido büyüklüğü dek bir alana kaplayacak sistem snorkelsiz dalma süresini 90 güne çıkartmasının yanına, 15 bin km menzil, yüksek kaliteli meslek gücü istihdamı ve ihracat imkanlarını da sağlaması açısından kritik öneme sahip. Sistem Bin 200 metrelik derinliklerdeki basınca dayanabiliyor.

DERİNLİKLERE SESSIZLIK KATACAK
Denizaltılarda en stratejik noktalardan biri ses yayınımı. Dizel motorun sesi 2 bin kilometreden duyuluyor. Karbondioksit yakıt ile çalışan baskı düzeni ise sesi 20’da bire indiriyor. İdealab Işlem Müdürü Hayri Özturan “Denizaltı suyun üstüne çıktığı süre anında kasıt oluyor.

Suyun aşağıda kaldığı sürece stratejik bir tabanca. Denizaltının oluşturduğu ses yayınımı ise tespit edilebilirlik açısından yaşamsal öneme sahip” diye konuştu.

Türk mühendislerinin geliştirdiği zorlama sistemi, buharlı üretim yapan sistemlere benzerlik gösteriyor. Buhar yerine karbondioksit gazı kullanılan sistem, gaz ‘süper kritik bölge’ olarak adlandırılan alanda bir pompada sıkıştırılıyor. Sonra bir ısıtıcı vasıtası ile basınçlandırılmış gaz ısıtılıyor.

Engebeli Holding Idare Heyeti Başkanı Ahmet Nazif Engebeli, Vestel Savunma kadar tasarımı yapılan ve yüzde yüz yerli olan insansız silahlı hava aracının (İHA), mayıs ayında havalanacağını açıkladı.

 

Zorlu, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Metamorfoz Gelişim Topluluğu ’nun düzenlediği ‘Başarı hikâyesi ’ isimli konferansta konuştu.

 

‘BEN GERÇI SÖYLEYECEĞİM ’
Ahmet Nazif Engebeli, konuşması sırasında, “Doğrusu bu konuyu konuşmamam lüzumlu. Lakin konuşacağım mayıs ayında insansız silahlı hava aracımızı uçuracağız. İnsansız hava aracını yapan Vestel, derhal o aracın silahlısını da yaptı” dedi.

Engebeli, “Biz ne üretirsek üretelim, önce Türkiye için üretir, sonra ihraç etmek isteriz. Silahlı İHA ’yı Vestel Savunma yaptı, ihracatını da yapar. Önce ülkemiz kullansın. Bu açıklamam yetsin” diye devam etti.

 

Konya’da bir yazılım firması, bilhassa Doğu ve Güneydoğu ’da terör örgütü PKK ’ya karşı uğraş veren asker ve polisin kullanabilmesi için  ‘Ankerot’ adını verdiği tank görünümlü uzakta kumandalı mini insansız vasıta üretti.

 

’Ankerot ’ adı bahşedilen uzak kumandalı ufak insansız aracın, bilhassa yakın veya uzak mesafede asker ve polisin giremeyeceği noktalarda uzakta kumanda ile kullanılabileceğini ifade edildi.

 

Cihazın üzerine isteğe göre her türlü askeri teçhizatın yerleştirilebileceğini de gösteren Elfatek Elektronik Şirketi Idare Heyeti Başkanı Bahattin Sürükleyici, üretimlerinin birincil versiyon olduğunu ve ciddi bir egzersiz sonrası bunu daha da geliştireceklerini kaydetti. Ülkeye aleyhinde bir ahde vefa duyduklarını da dile getiren Sürükleyici, şöyle konuştu: “Biz bu ülkenin okullarında okuyarak bugünlere geldik. Biz de takım olarak bu ülkeye olan Vatan ve vefa borcumuzu askerlikten sonradan da ödemek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde öbür ürünler de yapacağız. Bu bizim için bir açılış. Ekibimize bu noktada güveniyorum.”

 

Analog joistikli uzaktan kumandanın Türkiye ’de üretiminin olmadığını ve ilk defa kendilerinin üretmeye başladığını da ifade eden Düzgün, TÜBİTAK, KOSGEB ve Sanayi Bakanlığımızın ’tekno yatırım ’ projelerinden yardım alarak uzaktan kumandayı geliştirdiklerini de sözlerine ekledi. ’Ankerot ’ işyeri göre Konya ’daki Endüstri Zirvesi Fuarı ’nı sergileniyor.

 

Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM) göre geliştirilen Duvar Arkası Radarı (DAR) ve Su Altı Optik Haberleşme Teknolojisi ilk önce görücüye çıktı.

 

STM mühendisleri, görsel erişim ve buluş imkanının olmadığı kapalı mekanlarda yer alan insan ve canlı hedeflerin varlığını ve konumunu tespit etmek için radyo frekans dalgalarını kullanan BAKIMLI’ı geliştirdi.

 

STM KUYTU, ileri seviye radar teknolojisini kullanarak duvar, kapı gibi engellerin arkasındaki hedeflerin tespitini sağlayacak.

 

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) kadar üretilen milli piyade tüfeği MPT-76’ya ABD, Şili, Azerbaycan gibi ülkelerden talep olduğu bildirildi.

 

Geçmişte ordunun kullandığı G3 piyade tüfeğiyle ilgili yapılacak değişiklikleri Almanya’ya anlatmak zorunda olan bir ülkeden, kendi milli silahlarını üreten bir ülke konumuna gelindiğini vurgulayan MKEK Silah Fabrikası Imal Şefi Mehmet Demirel, şunları kaydetti:

 

“Geçmişte patenti Almanlar’a ait G3’lerin üretimini de yaptık ama patent onlarda olduğu için tüfekte yapılacak bir değişiklikte onlara bildirmek zorundaydık oysa MPT-76 bizim, yani milli üretim, patenti de bizde. Kullanıcı, bu silahla alakalı herhangi bir olumsuzluğa kapılırsa biz onu fabrikada anında değiştirebiliriz…

 

Kamuoyunda ‘yağmurda, çamurda da atıyor mu?’ diye çok sorulur. Evet bu tabanca, 42 evre testi geçti. Bir piyade tüfeğinde kıstas bin mermide 8 basit kusur yapmasıdır, ulusal gururumuz olan MPT-76 binde 3 kolay kusur vermiştir. Bu tabanca yağmurda, çamurda, karda, eğimli atışlarda kimyasal testlerden geçerek eksi 40, artı 60 dereceden atış yaptı.”

 

Milli piyade tüfeğinin patentinin Türkiye’de olması dolayısıyla ürünü dünyanın istenilen ülkesine satabileceklerini, böyle bir haklarının olduğunu vurgulayan Demirel, “MPT-76’ya aşırı derecede istek var, en büyük istek de ABD’den.

 

Bunun yanına Azerbaycan gibi ordusunu bununla bezemek isteyen çoğu ülke var, Şili de bunlardan biri. Tabii ama bizim kuruluş felsefemiz, Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize vermiş olduğu felsefe, TSK’nın gerekli olan tabanca ihtiyacını karşılamaktır. Birinci önceliğimiz daima TSK’dır.” diye konuştu.

 

KORAL

ASELSAN tarafından benzersiz olarak geliştirilen, kasıt ülke radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini karşılayan “KORAL” Mobil Elektronik Harp Sistemi, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.

 

KORAL, kabul muayeneleri esnasında binden pozitif deneme aşamasından geçerek performansını kanıtladı. Ülke savunmasında önemli bir tahsis üstlenen bu ürünün geliştirilmesi için ASELSAN ile birlikte 50’ye yakın yerli daha aşağı yüklenici çalıştı.

 

KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi, askeri strateji araçlara entegre edilen ve geniş bir frekans bandında çalışan Elektronik Yardım Sistemi (KORAL ED) ile Elektronik Taarruz Sistemi’nden (KORAL ET) oluşuyor.

 

KORAL ED Sistemi radar yayınları için saptama, teşhis, istikamet bulgu fonksiyonlarını yerine getirirken, KORAL ET Sistemi kasıt radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz ışık halkası getirilmesini sağlıyor. Bu nitelikleriyle KORAL Sistemi maksat ülkelerin hava savunma sistemlerinde kayda değer bir zafiyet oluşturacak yetenekte bulunuyor.

 

KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi için 2013’ten bu yana yürütülen yoğun sistem düzeltme ve sistem deneme süreci ile sistem test sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve karmaşık yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.

 

Sistem birimlerinde kullanılan, geleceğin savunma teknolojisi olarak değerlendirilen faal elektronik taramalı birimler ile aynı anda çoklu hedefe aleyhinde etkin olarak elektronik taarruz uygulanabiliyor.

 

Aktif elektronik taramalı birimler konusunda projede edinilen teknolojik birikim diğer birçok radar ve elektronik harp sistemlerinde de kullanılabilecek. Dünyada sayılı ülkede var olan bu teknoloji ülkemizin elektronik harp sektöründe geldiği aşamaya göstermesi bakımından da büyük öneme sahip bulunuyor.

 

ONDAN KAÇMAK İMKANSIZ!

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kasıt istihbaratına karşın uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak olan Göktürk-1 Uydusu, çevresel testler ile yer kesimine ilişkin yazılım ve ekipman birimlerinin entegrasyon faaliyetleriyle göreve hazırlanıyor.

 

Tayin ömrünün 7 sene olduğu Göktürk-1 Uydusu’nun 2016 sonunda Fransız Guyanası’ndan fırlatılması planlanıyor.

 

Göktürk-1 Uydusu ile coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üzerinde herhangi bir bölgeden yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilebilecek.

 

Projeyle, askeri dilekçe yanına orman alanlarının kontrolü, firari yapılaşmanın takibi, doğal felaket sonrası en kısa sürede zarar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi o kadar çok sivil faaliyet alanında da gösterme ihtiyacını karşılayacak bir uydu sistemi tedarik edilmiş olacak.

 

KUNDUZ – AZMİM

Türk ordusunun amfibik zırhlı arabulucu Kunduz-Azmim, ayrıca karada ayrıca de suda görev yapabiliyor.

 

FNSS tarafından üretilen zırhlı istihkam arabulucu, savaş esnasında en kritik bölgelerde dahi tahsis alabiliyor.

 

Aracın üzerinde; termal kamera, sis havanları, 2 adet su jeti, iklimlendirme ve KBRN Sistemi, Balast boşaltma sistemi, dozer bıçağı yer alıyor.

 

2 personelin kullandığı araç; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Azami 400 kilometre yol yapabilen zırhlı vasıta, nokta dönüşü de yapabiliyor.

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde 12 adet Kunduz-Azmim bulunuyor.

 

TGC ANADOLU

Tasarımı tamamlanan birincil ulusal fırkateyn ‘TCG İstanbul ’un arkasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı namına ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı göre İstanbul ’daki Sedef Tersanesi ’nde yaptırılan Türkiye ’nin en büyük ve donanımlı savaş gemisinin ismi ve borda numarası emin oldu.

225 metre uzunluğunda tasarlanan TCG Anadolu, o kadar fazla açıdan ilkleri barındıracak. Savaş helikopterleri ve savaş uçakları için tekrar tasarı edilen pisti, 12 derecelik eğimle daha elverişli ışık halkası getirildi. Böylece gemiye F35B sınıfı, 5. Cins av ve bombardıman uçakları da inebilecek.

8 gelişmiş savaş helikopterini taşıyabilecek gemi, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint Okyanusu ve Atlantik Okyanusu ’nda kullanılabilecek.

700 şahsiyet karada ve suda çalışabilen gücünün yanısıra toplamda bin 400 kişinin benzer anda bulunabileeği gemi, 8 deniz tümdengelim aracını taşıyabiliyor.

TCG Anadolu bünyesinde, ameliyathane, diş tedavi üniteleri ve yoğun bakım ile enfeksiyon odalarınan da bulunduğu minimum 30 yatak kapasiteli askeri Hastane de barındıracak.

KORKUT
Kara Kuvvetleri Komutanlığı ’nın alçak ve orta tepe hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirme çalışmalarına Aselsan göre 2010 ’da geliştirilmeye başlanan ‘Kundağı Motorlu Hava Savunma Sistemi KORKUT ’ geliştirme aşamasının son noktası olan atışlı testleri de başarıyla tamamladı.

Yapılan testlerde KORKUT AİC katapulttan atılan niyet uçağı ASELSAN ’ın geliştirdiği yerli radar sistemiyle saptama edip, başarılı bir şekilde vurarak düşürdü. KORKUT test atışlarında sabit hedefleri de başarıyla vurdu.

ALEV gücü MKE kadar üretilen iki adet 35 mm ’lik toptan oluşan ve hareket halinde atış yapabilen KORKUT, dakikada 1100 mermi atıyor. Ayrıca havada parçalanan 35 mm parçacıklı mühimmat da kullanılabiliyor. Menzili ise 4 kilometre.

 

KORKUT, 3 Silah Sistemi Arabulucu (SSA) ve 1 Komuta Denetleme Aracı ’ndan (KKA) oluşan takımlar halinde ödev yapacak. Birincil etapta toplam 42 Silah Sistem Aracı SSA ile 14 Komuta Kontrol Arabulucu Aselsan ’dan 2016 yılında tedarik edilecek.

 

OTOKAR ARMA
Yüksek taktik ve teknik özelliklere sahip yeni nesil fazla tekerlekli modüler bir vasıta olan ARMA; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre tabanca sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Amblem, en engebeli arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.

 

FIRTINA OBÜSÜ
“T-155 Kasırga” obüsü Türkiye’nin ürettiği bir Kundağı Motorlu Topçu Tabanca Sistemi. Üstüne monte edilmiş 12 adet hidro-pnömatik süspansiyon ünitesi ve tekerlerinden oluşan gelişmiş süspansiyon sistemi doğru engebeli arazi dahil her türlü arazide rahatça harekat icra edebilmekte.

 

Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Kontrol Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahip. Kasırga hareket halindeyken 30sn. içinde atış görevine hazır olabilmekte ve ilk 15sn. içinde ani atış (darbe) olmak üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlaybilmektedir.

 

KİRPİ
Adını korunması yönüyle Kirpiden bölge bu vasıta BMC göre üretilmekte. Tasarım ve imal amacı mayına aleyhinde dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin esas kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir.

 

BMC tarafından tasarlanıp üretilen kirpi en dirençli anti mayın araçlarından biri.

 

TULPAR
Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik daha aşağı yapı ve düşük siluet gibi teknik ve strateji özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına yanıt verebilecek genişleme kapasitesine sahip.

 

URAL
Otokar firmasının ürettiği bir öteki zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural.

 

Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere karşısında sağladığı üstteki düzey personel korumasına ek olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik tam doruk koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı doğruca personel konforunu da en üst seviyede tutuyor.

 

OTOKAR COBRA
Otokar Cobra, Otokar firması kadar 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Maksimum 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm veya 12.7 mm makineli tüfek bulmakta.

 

9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4×4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda iki taraflı lisanslı üretim yapılmakta.

 

OTOKAR COBRA 2
Otokar 2013 yılında, Zırhlı Personel Taşıyıcısı Cobra’nın yeni versiyonu olan Cobra 2’yi tanıttı. Mayına dirençli olan ve bununla birlikte yüzebilen ender ürünlerden COBRA 2’de aracın iç hacmi ve koruması ilkine oranla arttırıldı.

 

Cobra 2, Üstün hareket kabiliyeti ve 9 personel nakliye kapasitesinin yanında personele sağladığı yüksek koruma, ateş gücü ve devir ekipmanları ile askeri uygulamalar için ideal. Cobra 2, en engebeli arazi ve iklim koşullarında üstün performans sağlar.​​

 

ATILGAN
Atılgan; Kaideye Monteli Stinger (KMS) projesi için üretilen M113 zırhlı personel taşıyıcısını daha alçak platform olarak kullanan, kızılötesi (ısı) güdümlü FIM-92G Stinger füzesini asıl tabanca olarak kullanan ve öz savunması için bir adet 12,7 mm çaplı makinalı tüfek kullanan hain irtifa hava savunma sistemi.

 

Platform 4 ya da 8 stinger füzesi taşıyabilmektedir. Tüm özellikleri bilgisayar veya operatör göre kontrol edilebilir.

 

ZIPKIN
Zıpkın; ASELSAN göre milli imkânlarla üretilen, esas silah olarak atışa hazırlanmış 4 adet FIM-92 Stinger füzesini kullanan, farklı alanlara yönlendirilmiş algılayıcılar ile donatılmış ve bütün fonksiyonları bilgisayar kadar denetlenen bir Alçak Zirve Hava Savunma Sistemi.

 

UMTAS FÜZE
UMTAS, (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), Türkiye’nin savunma sanayii firmalarından Roketsan’ın geliştirdiği bir tanksavar füze sistemi. 8 kilometre menzile dek etkili atış yapabilen UMTAS, ateşle ve unut sistemini kullanmakta.

 

SOM FÜZESİ
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni gözbebeklerinden SOM (Satha Atılan Orta Menzilli Mühimmat) yeni füze projeleri dahilinde TSK’nın göz bebeklerinden biri. Karada, havada ve denizde her türlü hedefi vurabilen füzenin menzili 250 km.

 

Tübitak ve Roketsan göre üretilen füze Türk Hava Kuvvetleri’ndeki F-16’ların yanı sıra Lockeed Martin kadar üretilen F-35’lere de monte edilebilecek.

 

CİRİT FÜZESİ
Ilk “Ulusal” füze sistemi olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren “Cirit” kendi sınıfında en uzun menzile (8 km) sahip. Cirit füzesinin, başarılı performansı ile çoğu ülkenin dikkatini çektiği, 2012 içinde birincil ihracatının yapılmasının öngörüldüğü açıklama ediliyor. Taarruz helikopterleri için geliştirilen ve Cirit füzesinin ATAK helikopterine de entegre edildi.

 

TCG BÜYÜKADA
TCG Büyükada (F-512)’nin inşaatı 2011’de tamamlandı. MİLGEM Projesi ile TCG Heybeliada (F-511)’dan daha sonra yapılan gemi. TCG Büyükada’nın da, TCG Heybeliada gibi radardaki izi düşük.

 

MİLGEM çalışmaları çerçevesinde üretilen iki korvetten TCG Büyükada, üstün donanımı, radarlara yakalanmama özelliği ve kaliteli savaş harekat merkeziyle adeta Türk Deniz Kuvvetlerinin gücünü yansıtıyor.

 

TCG HEYBELİADA
TCG Heybeliada (F-511), Türk Deniz Kuvvetleri’ne yerli imal gemi sağlanmasını amaçlayan MİLGEM Projesi kapsamında yapı edilen birincil Türk savaş gemisi. Deniz Kuvvetleri Günü ve Preveze Deniz Muharebesi’nin 473. sene dönümü olan 27 Eylül 2011 tarihinde, Pendik’te bulunan İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda yapılan törenle hizmete girdi.

 

Gemi, buluş, emniyet, arama-kurtarma, denizaltı savunma harbi, denizde terörist etkinliklerin takibi ve önlenmesi, kıyı denetleme ve koruması görevlerinde kullanılabilmektedir. Ada sınıfı korvet olan TCG Heybeliada’nın radar kesit alanı, yankı izi ve sualtı gürültüsü düşük olması sebebiyle hayalet gemi olarak adlandırılmaktadır.

 

GÖKTÜRK – 2
Çin’den fırlatılan yerli imal Göktürk-2 uydusu  takriben 200 kilogram ağırlığında ve bir metreküp hacminde. Göktürk 2 uydusu, 2,5 metre çözünürlükte bakış topluyor. Yerden 686 kilometre yükseklikte yörüngeye giren uydu her 93 dakikada dünyanın çevresinde bir tur atıyor.

 

RASAT UYDUSU
Rasat fırlatıldığı 17 Ağustos 2012 tarihinden bu yandan görevini başarılı bir şekilde sürdürüyor. Yüksek çözünürlüklü optik görüntüleme sistemine ve Türk mühendislerce tasarlanıp geliştirilen yeni modüllere sahip olan RASAT, Türkiye ’de tasarlanıp üretilen ilk yer gözlem uydusu. 10 milyon dolara mülk oldu.

 

TÜBİTAK MARMARA
Türkiye’de yapılan ilk araştırma gemisi TÜBİTAK Marmara, dün düzenlenen törenle denize indirildi. 13.8 milyon TL’ye mülk olan 41 metre uzunluğunda ve 9.5 metre genişliğindeki gemi, sualtı canlılığı ve deniz kirliliği araştırmalarının yanı sıra zorunlu donanımların eklenmesiyle petrol ve sismik araştırmalar da yapabilecek.

 

HÜCUM HELİKOPTERİ
Yerli teknoloji ile İtalyan platformunda üretilen HAMLE taaruz helikopteri ağır tabanca yükü ile zorunlu “sıcak hava-yüksek yükseklik” görevleri için optimize edilmiş iki tipe sahip:

 

1)Yakın hava desteği görevleri için 76 adede dek 70 mm güdümlü/güdümsüz roketler ve 500 adet cephane kapasiteli 20 mm top ile donatılmış T129A

 

2) Çok amaçlı görevlere uygun şekilde en çağdaş elektronik harp gereçleri entegre edilmiş olan ve benzer anda 8 adet UMTAS, 12 adet CIRIT, 2 adet STINGER ve 500 adet top mermisi ile atama yapabilen T129B.

 

TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ilk T129A prototipi birincil uçuşunu 17 Ağustos 2011’de gerçekleştirmiştir. Testleri başarıyla tamamlanan T129 Helikopterlerinin ilki bu sene Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edildi.

 

BAYRAKTAR İHA
Kale-Baykar Meslek Ortaklığı tarafından geliştirilen Bayraktar Strateji İnsansız Hava Arabulucu (İHA), uçuş testlerini başarıyla tamamladı. TSK’ya devri başlanan Bayraktar TB2 İHA, 30 saat havada kalabiliyor ve 30 bin feet yüksekliğe çıkabiliyor. Hangardan çıktığı andan itibaren bütün otomatik taksi, kalkış, uçuş, iniş, frenleme ve yeniden hangara dönüş gibi özelliklere sahip.

 

ALTAY TANKI
Otokar tarafından üretilen Türkiye’nin ilk Milli Belli Başlı Muharebe Tankı Altay ’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu. Bu amaçla Altay, modern tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin en esas ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.

 

Altay tankında tank komutanı, nişancı, sürücü ve doldurucu olarak 4 mürettebat atama yapıyor. Altay ’ın üzerinde esas tabanca olarak, çoğu ayrı mühimmatları atabilen 120 mm ’lik 55 kalibre top bulunuyor. Esas silah ve asistan silahların denetim edilmesi için Altay ’a özel yeni cins atış yoklama sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem baştan sona Altay hareket halindeki hedefleri bile fazla yüksek isabet oranıyla vurabilecek.

 

Altay tankında, her türlü tehdide aleyhinde tankı korumak üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olasılık tanıyan asistan sistemler de bulunuyor.

 

4 adet prototipten üretilen Altay Tankı’ndan ilk etapta TSK’nın envanterine girmek üzere 250 adet üretilmesi bekleniyor. Tankın bölüm maliyeti ise 5.4 milyon dolar.

 

HÜRKUŞ
Türk mühendisler göre üretilen ikinci hava arabulucu olan Hürkuş saatte 574 kilometre en fazla seyir hızına ulaşabiliyor. Perdövites hızı (iniş konfigürasyonu) 143 km/sa olan Hürkuş’un maksimum tırmanma hızı ise deniz seviyesinde 22 m/s olarak belirtiliyor.

 

En Fazla servis irtifasının 10 bin 577 kilometre olduğu kydedilen Hürkuş’un, 15 bin ft’de maksimum havada kalma süresi ise 4 saat 15 dakika. Tekrar 15 bin ft’de 1478 km gidebilen Hürkuş, deniz seviyesinde 489 metre kalkış mesafesine sahip.

 

Tamamı Türk mühendisler tarafından tasarlanan uçağın iniş mesafesi ise 593 metre. Hürkuş, 6 yılda yapıldı ve 150 milyon dolara mülk oldu.

 

RETİNAR PTR
Retinar PTR, Türk üretimi taşınabilir bir radar. Maksat gözle görülemeyecek değin uzaktaki hareketlerden haberdar edinmek. Yeni radarı öbür kılan, insan ve hayvanı ayırtedebiliyor olması. Savunma sanayi şirketi METEKSAN, hudut ve bölge güvenliğine yönelik “insan ayırt edebilen” çevre gözetleme radarı “Retinar PTR”yi üretti.

 

İNSANSIZ HAVA ARACI ANKA
Türk İnsansız Hava Aracı Anka, TAI Anka, TUSAŞ Anka veya Anka (yaygın kullanımı) Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi tarafından geliştirilmiş bir İnsansız Hava Aracı. Havada 24 saatten uzun kalabilme özelliğine sahip.

 

Gece ve gündüz, fena hava şartları da dahil, keşif, gözcülük yapma, değişmez/hareketli amaç saptama, teşhis, açıklama ve takip amaçlı, hakiki zamanlı görüntü istihbaratı görevlerine karşın geliştirilen insansız hava arabulucu TAI ANKA, söz konusu görevleri gerçekleştirmek amacıyla aşağıdaki faydalı yükleri taşıyabilmekte.

 

Arkadan itişli, piston-pervaneli tipli motor ile takatlandırılan platformda, gövde içi yakıt sistemi; kanat atak kenarları, pervane ve diğer çeşitli ekipmanlarda buz önleme/giderme sistemleri; cihazların ısıtma/soğutma ihtiyaçlarına göre çevresel koşullandırma sistemleri gibi değişik alt sistemler yer almakta. Almanya’dan alınan motor hariç araç ayrıntılarıyla yerli üretim.

 

İnsansız Hava Aracı ANKA’da keza, Elektro Optik Gündüz Kamera (EO Day TV), Gündüz (EO-ElectroOptic) / Kızılötesi (IR-InfraRed) / Lazer Mesafe Bulucu (LRF-Laser Range Finder) & Lazer İşaretleyici (LD-Laser Designator), ve Spotter Faydalı Yükü, AR/MTI-ISAR Yardımsever Yükü bulunmakta. ANKA’nın en aktüel modelinde tabanca ta bulunuyor.

 

HAVA SAVUNMA FÜZE SİSTEMİ “HİSAR-A”
Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin alçak irtifa hava savunma ihtiyacının ulusal imkânlarla karşılanması nedeniyle başlatılan Alçak Doruk Hava Savunma Füze Sistemi (HİSAR-A) projesi zarfında, otopilot kontrolüne sahip Kontrollü Deneme Füzesi (KTF-1) ve Türkiye ’de de bir birincil olan çift darbeli motora sahip Balistik Deneme Füzesi (BTF-2) test atışları başarıyla yapıldı.

 

YERLİ LAZER SİLAHI GELİYOR
Dünyada yalnızca ABD ’de yer alan lazer silahın yerli olarak geliştirilmesi için TÜBİTAK düğmeye bastı. Bu kapsamda, önümüzdeki 5 takvim dönemde lazer silahı geliştirme çalışmaları tamamlanacak. şimdi Ar-Ge ve tasarım aşamasında olan lazer silahı; insansız hava araçları ve gemiler ile güdümlü füzelerin imhasında kullanılacak.

 

Proje sonunda 2 lazer silahı geliştirilecek. Projeden alınacak sonuçlara göre TSK ’nın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde çabuk üretime geçilmesi olası olacak. Geliştirilecek silahın hava, kara ve denizdeki korkutma unsuru olan hedefleri algılayıp etkisiz ülkü getirmesi amaçlanıyor. Silahta kullanılacak lazer kaynağı da iyice milli olacak.