Kılıcı hiç kana bulamamış bir peygamberin, kılıcı kandan çıkmayan sözde ümmetçilerine seslenen siyasi danışman Taner Akkuş, Türk milletinin sükunet içinde sessiz kalması hiç kimseyi aldatmasın dedi.

Aziz Türk milletinin sükunet içeren davranışları, yetiştikleri bu toprakların gelenkesel örf adetlerinden aldığı terbiyesinin göstergesidir.

Türk milletinin vatan sevgisi ve toplumsal dayınaşma da nasıl bir duygusal bağ ile birlik ve beraberlik içinde olabileceğini tüm dünya iyi bilir. Türk milleti bir ayağa kalkarsa eğer neler yapabileceğini, evlatları olduğumuz 600 yıllık viyanalara kadar dayanan şanlı ecdadın tarinde yazar.

Akkuş sözlerine şöyle devam etti;

Işid, el kaide, boko haram ve hizbullah ve benzeri yapılanmalar derken islam parça parça bölündü.

Günümüz toplumunda gündem den düşmeyen ve islam coğrafyasında kanayan bir yara olan meseleyi kaleme almak sorumluluk teşkil eder dedi.

Düşünsenize..!
Vuran kişi Allahu ekber diyerek tekbir getirirken, aynı şekilde vurulan kişi de Allahu ekber diye tekbir getirmektedir.

Bu durum acı bir gerçeğin neticesidir maalesef..!

Sanatçı İbrahim Tatlıses’in bir şarkısında,
“Can düşman olmuş kardaş kardaşa yetiş ya Muhammed yetiş ya Ali” dediği gibi gerçekten kardeş kardeşe düşman oldu.

Aslında kardeşi kardeşe vurduran zihniyet, böl parçala yönet penceresinden bakan ingiltere, amerika ve israil den başkası değildir.

Birde bu zihniyetin kötü emellerine alet olarak cihat ettiğini zanneden sözde ehli sünnet savaşçıları çoğaldı ne yazık ki.

Oysa ki kendilerince uydurdukları cihat kavramı islam dininde ve Kur’an kerim de kesinlikle böylesi kan ve nefret içerikli hiçbir emir verici bir

yaklaşımı yoktur.

Cihat ile ilgili Kur’ânı kerimde ortalama beş (5) ayrı bakış açısı olan penceresi vardır. ŞÖYLEKİ;

1. Malını allah yolunda infak (harcamak) ederek.
2. İnsanlara Kur’an ve ilim ögreterek ve ögrenerek.
3. Ailesi ‘nin geçimini helal yoldan saglamak ve onlara iyi davranmak.
4. Emri bin maruf neh yanil münker (İyiliğ tavsiye etmek, Kötülükten men etmek) yapmak.
5. Din’ine saldırılınca savunma yapmak ve zorunlu hallerde düşmanını öldürmek.

Farkındalık oluşturan ‘kolaylaştırın zorlaştırmayın’ hitabı böylesi dinimizi suistimal edenlere gelmiş olmalı ki bu sözlerin nedeni katı kuralları ve sözde şerri hükümleri olan illegal yapılanmalardan beslenenler içindir.

Biz bu dünyanın mevcut şeriatını kabul etmiyoruz, hiçbir ülkenin yasaları ve hükmü islama uygun değil diyerek kendince sözde halifelik statüsünde hareket edenler bilsinlerki, hazreti Hüseyin efendimizi şehid eden yezidler den hiçbir farkları yoktur.

Kuran’da öldürmek sadece düşmanların karşısında savunma ve korunma amacıyla müsade edilirken fakat günümüzdeki sözde cihatlar ve savaşlar hiçbir şekilde islama uygun bir ölçü ile bağdaşmamaktadır.
İslam dini için yapılan cihatlar kuran ölçüsüne göre mutlaka sömürge zihniyeti taşıyanlara karşı olmalıdır.

İslam davasına hizmet veren insanlara psikolojik baskı ve fiili olarak zulüm yapan ingiltere, amerika, İsrail ve islam coğrafyasına hükmetmek için örgütlenen yapılara karşı savaşmak cihattır ancak..

Böyle ülkeler ile savaşmak yerine eğer güçsüz veya anlı secdeye gidenlere karşı yapılan savaşlar cihat değil katliam ve zulümdür diyen Akkuş son sözlerini şöyle söyledi;

Kim ki zulüm yapıyorsa Allahın azabı ve kahrı üzerilerine olsun.

Kim ki zulme aracı oluyorsa Allahın el kahhar ismiyle kahru perişan olsun.

Kim ki zulme sessiz kalıyorsa Allahın gazabı ve laneti üzerine olsun.

Kim ki zulüm görüyorsa Allahın rahmeti ve yardımı üzerlerine olsun.

Kamuoyuna saygıyla.

TANER AKKUŞ
SİYASİ DANIŞMAN
STRATEJİ GELİŞTİRME UZMANI