Topkapı Sarayı ’nın bu halini daha önce görmediniz

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Topkapı Sarayı ’nın bu halini daha önce görmediniz

Topkapı Sarayı ’nın bu halini daha önce görmediniz

Topkapı Sarayı ’nın bu halini daha önce görmediniz
1930 ’lu yılların sonunki öyle çoğunuzun ilk kez göreceği hazin ve hüzün batmış görüntülerine bakın!


Osmanlı İmparatorluğunun sarayları ve şaşaası üzerine çok laf söylenir.


Fazla slogan atılır. Art niyetli ırk kafalarındaki sapık dünyayı “Harem”e mâl eder.


Bütün Cumhuriyet nesilleri, okul kitaplarında “Maliyenin iflası ve saraylarda yapılan bin bir
gece alemleri arasında kurulan ilişkilerin” hikayesiyle büyümüştür.


Oysa Avrupa ’nın ve Rusya ’nın başkentlerindeki sarayların insanlarımız kadar
gezilmeye başlandıktan sonradan daha iyi fark edilmeye başlandı ki; Bizim saraylarımız
yapıldıkları çağlarda Dünyanın en mütevazı ve en sade saraylarıdır.


Unutulmasın oysa, Osmanlı İmparatorluğu “Büyük Devletler” denilen
kategoridendir. Hatta 1400 ile 1750 li yıllar arasında dünyanın en büyük tek dominant gücüdür.
Büyük devletlerin kendilerine kadar protokolleri vardır ve bu protokollerin kendine tarafından
gerekleri vardır. 


19. yüzyıldan itibaren dünya üstünde adamakıllı değişen bu protokol kurallarını hiç şüphesiz ki bizim Topkapı Sarayı ’nın kaldırması olası değildi.


Sultan Abdûlmecid Han ’dan itibaren Osmanlı padişahlarının kullanmayı terk ettiği
saray, o tarihten itibaren evraklar, define ve maliye bürokratları kadar kullanıldı.


Keza tahta çıkan Osmanlı padişahları da tahta çıkma ve biat merasimlerini hatta bazıları kılıç
kuşanma merasimlerini burada yaptı. 


O tarihlerde sağlam ve kullanmaya müsait olduğu tarihi
belgelerden görünüşe göre saray, ne oldu da 1930 ’lu yılların sonunda yani saltanatın kaldırılışının
16, hilafetin kaldırılışının 18. senesinde resimlerden de anlaşılacağı üzere bütün bir harabe ve
enkaz haline gelebildi.


Bu sorunun uzmanlar tarafından açıklanmaya ihtiyacı vardır. Bir
yapıyı kendi haline bile bıraksan 16 senede bu ışık halkası gelmez.
Ben sözlerimi uzatmadan resimlere geçiyorum.


622 yıllık köklü bir maziye
sahip Koca Osmanlı İmparatorluğunun en büyük sarayı olan Topkapı Sarayı ’nın 1930 ’lu yılların sonunki böylece çoğunuzun ilk kez göreceği hazin ve üzüntü doymuş görüntüleriyle
İmparatorluğun 400 yıl dünyayı idare ettiği tarihi Topkapı Sarayı ’nın can yakan vaziyeti…


İstanbul’un 98 yıl önce havadan çekilmiş fotoğrafları

19 Mart 1918 günü Yeşilköy’den havalanan bir Alman zeplini İstanbul’u fotoğraflamış. İşte o fotoğraflar.

 


Gökyüzünden Yeşilköy

 


Bakırköy semalarından Tarihi Yarımada Boğaz ve Anadolu Yakası

 


Yeşilköy ’den havalanan zeplin Marmara Denizi üzerinden Tarihi Yarımada ve İstanbul Boğazı girişini fotoğraflamış

 


Gökyüzünden Fatih Camii ve çevresi

 


Zamanın Seraskerat ’ı yani Savunma Bakanlığı günümüzün İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi. Seraskerat arkasından ise Süleymaniye Camii görünüyor.

 


Gökyüzünden Haliç ve Unkapanı Köprüsü ’ne bakış

 


Haliç semalarındaki zeplin bir gemi üzerinden fotoğraflanmış

 


Haliç semalarındaki zeplin bir gemi üzerinden fotoğraflanmış

 


Tarabya Koyu

 


Ma-i Cari Tabyası bölge halkının söylemiyle Macar Tabya yani Rumeli Kavağı

 


1918 yılında havalanan zeplinin kaç uçuş yaptığı bilgisine ulaşamadım fakat İstanbul ’un tekrar zeplinden çekilmiş başka fotoğraflarına da rastlamak mümkün.


Almanya ’dan satın alınan Parseval-9 Ayastefanos ’ta, 23 Temmuz 1913


Topçu Kışlası ’nın talimhanesinde yapılan bir uçuş denemesi


1909 yılında çekildiği belirtilmiş bu resim karesi olasılıkla balondan yakalanmış. 1912 öncesi kullanılan ahşap Galata Köprüsü görünüyor.


1963 İstanbul

 


1965 İstanbul

 


60 ’lar Aksaray Meydanı

 


1950’ler Unkapanı

 


Salacak… 60’lar – 2015


İstinye Tersanesi.. 1960 – 2015
1912 yılında bir Fransız şirketi kadar sabit, yüzer havuzları İngiltere ’de yapılmıştır… Birinci Dünya Savaşı sırasında havuzlama ve onarım üssü olarak kullanılan tersane 1938 de kamulaştırılır. Gemi bakım ve onarımı yanına 1950 ’lerden itibaren yeni gemi inşaatı da yapılır.. 1984’de Türkiye Gemi Sanayii AŞ’ye devir olur… 92 metreye dek gemilerin yapı e


1930 larda Sarıyer, Büyükderede Deniz Gezgin Uçağı..
Sivil alanda deniz uçakları ile tarifeli seferler öncelikle 1924 yılında İstanbul, Büyükdere Limanında İtalyan Aero Espresso Havayolları şirketi ile İstanbul-Atina-Brindisi ve İstanbul-Atina-Rodos güzergahlarında Dornier Wal tipi uçaklarla yapıldı ve 1936 yılına değin devam etti..


Kalamış – Köhne Çay Bahçesi.. Çok Eskiden..

 


Ortaköy.. 1964..

Solda gördüğünüz gibi camii restorasyondan geçiyor..
1960 başı göçme tehlikesiyle karşısında karşıya kalınca ciddi hasar oluşmuştu..
Ahali aralarında Ortaköy Camisi olarak bilinen Büyük Mecidiye Camii, 1853’te dönemin padişahı Sultan Abdülmecid kadar Mimar Nigoğos Balyan’a neo barok tarzında yaptırıldı.
Günümüze değin 1862-1866-1894-1964 ve 1984 yıllarında bütün 5 kez ayrıntılı yenileme 


Üsküdar Doğancılar Parkı.. 1940 ve günümüz..

“Doğancılar Parkı, Üsküdar’ın yığın noktası olan Doğancılar semtinde sabit parktır. Tarihte av yapılan bir tepedir. 4. Murat Dönemi’nde de, Hezarfen Ahmet Çelebi’nin Galata’dan uçup birincil ayak bastığı yer olarak da bilinmektedir. Kültürel ve tarihsel simgelerinin bır çoğunu yitirse de hala Üskudar’ın yeşil bölgelerinden biridir.” diyor 


Selamiçeşme.. Nereden nereye..
üst fotoğraf..1938
alt fotoğraf ..2015..
daha alçak resimde çeşmeyi arıyorsanız sağdaki ağacın arkasında..
Çeşme hakkında azıcık veri isterseniz buyrun..
Şûhi Kadın ( “Harem çalışanı namus örneği Şuhi Bayan hazretleri” diyor II. Mahmut. Ayazma camiinde yatıyor) kadar 1800 yılından daha önce bir tarihte burada yer alan bir çeşmenin yerine yaptırılmıştır. Selami Çeşme, Bağdat C


Çamlıca Tepesinden Boğaza bakış.. 70 başları..

 


Elmadağ, Cumhuriyet Caddesi.. 60 sonları

 


Bostancı.. 70 başları..
Önde plaj, arkada açık hava Deniz Sineması..


Suadiye sahil.. 70 başları..

 


Karaköy.. 70ler..

 


Otomobil Vapurundan boğaz manzarası.. 50 sonları..

 


Bebek.. 1960’lı yıllara girerken..

 


İstanbulun birincil taksi durağı..
Eminönü 1925..


1915.. Bandırma Vapuru (daha alçak soldaki ilk vapur) Karaköy rıhtımında ıvır zıvır işlerle vakit geçirip 4 yıl sonrasını bekliyor..

 


Ilk fotoğraf ; 50 sonları Beşiktaş Çarşı girişinde olan sevimli bir benzinci.

 


Fotoğraf: 1954 senesinde Migros Gezici Kamyonlarının bütün şehri gezerek yaptıkları tanıtım konvoyu Galata köprüsünde görülmekte.. Sol altta satış yapan bir Migros kamyonu..
Yeni tür genelde Migros’u Koç grubunun kurduğunu zanneder..
Ama Migros zamanın başbakanı Menderes’in “ürünlerin güvenilir ve ekonomik fiyatlarla halka ulaştırılması” talimatının sonucunda 1954 yılında İsviçre Migros Kooper


Ortaköy Dereboyu Caddesi Ortaköy Deresi iken.. 1944..

Ulustan başlayan çay Ortaköyü boydan badana geçerek denize dökülürdü.. Çırağan Sarayı yapıldığında bu bölgede nüfus artınca dere duvarlarla islah edilmişti.. Resimde derenin bu halini görüyorsunuz..
1970 yılında Boğaziçi Köprüsü projesi dahilinde üstü kapatıldı, Dereboyu Caddesi oldu.. Acilen derenin suyu benzer Beşiktaştaki Ihlamur Deresi gibi yolun altından denize ulaşıyor…


Emek Kahvesi, Yeniköy. 1970’ler..

 


 

 


Haliç… 1946..


60’lar Rumeli Hisarı.. Şaka gibi..

 


Tarabya insanlar plajı.. 70’ler..

 


İstiklal.. 1980..

 


Tarabya.. 1985..

 


50 başlarında İstanbulda müşteri bekleyen bir taksi.. Bu stil siyah plakalar arabalarda 1939-1962 yılları arasnda kullanıldı…

 


1964..Ömür Lokantası, Bahçelievler..

 


1973.. Her yer piknik alanı..

 


Beşiktaş İskelesi.. 50 başları..

 


1972 Beykoz..

 


1963.. Dolmabahçe ve civarı.. Nefes ve güneş alan bir şehir halkı..

 


80 sonları.. Etiler Lisesi.. Öndeki manâsız arazide şu lahza 1993 de yapı edilen Akmerkez bulunuyor..

 


1930.. Cumhuriyet bulvarı.. Taksime doğru.. Solda Surp Hagop Ermeni Mezarlığı’nın duvarı, sol ilerde Taksim kışlası..

 


Vatman… Kuşdili Cad.. 50 ortaları..

 


Kuşdili Tramvay Deposu.. 50 sonları..

 


1973.. Sirkeci – Yeşilköy yolu..

 


Kadıköy’ün Yüzen Evleri…

Fotoğraf 1,2,3 : Yıl.. 40’lar.. Y.Mimar Ahsen Yapanar’ın ticari olarak üretim ettiği yüzen konut.. Takribi maliyet fiyatı 800 Tl.
Resim 4 : 70 li yıllar.. Mimar Melih Koray’ın yaptırdığı katamaran konut..Altta iki filika üstüne tasarı edilmiş..
Resim 5 : 50 li yıllar Moda koyunda yüzen evler..
Resim 6 : 80 li yıllarda Suadiye açıklarında bir yüzen konut.. veee TK 1174 ile optimist de


1966.. Bebek’de lüfer zamanı..

 


1960 öncesi.. Unkapanı Atatürk Bulvarı.. Sakinliğe bak..

 


Silahtarağa elektrik santrali.. 1940 lar..

İstanbulun elektriğini 1952 yılına kadar tek başına sağladı..
Şimdinin Data Üniversitesi Santralistanbul’u..
Silahtarağa Elektrik Santrali, Silahtarağa Termik Santrali veya özetle Silahtarağa Santrali, İstanbul’da bulunan eski bir enerji üretim tesisidir.1914 yılında, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan kömür yakıtlı santral, kurulduğu tarihten, ka


1945… Hisar ve tepede Robert Kolej..

 


Taksim Stadyumu ’nun avlusunda köpekbalığı sergileniyor,1920 ’lerin sonu..
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu


1960… AKM inşaatı devam ediyor.. Arçelik inşaatın aluminyum cephe kaplama işini üstlenmiş..

 


Dolmuşu Buluş Eden Adam : Aşçı Halit

1929 idareli krizi patladığında bütün dünyada olduğu gibi Türkiye ’de de kepenkler tek tek kapanıyor, bütün esnaf gibi taksicilerde kara kara düşünüyordu. Cağaloğlu ’nda lokanta işleten Aşçı Halit ise turistlerle ahbaplık kurdukça taksiciliğe de başlamıştı bu sıralarda. Ama kriz döneminde kontak açmadan evinin yolunu tutuyordu.
Kalıcı müşterisi Musevi bir işadamı işlerin bozulduğunu ve artık taksiye binemeyeceğini söyleyince Aşçı Halit, aynı yöne giden dört müşteriye saatin yazdığı ücreti paylaştırmayı önerdi. Bu önerinin kabul edilmesiyle Taksim – Eminönü dolmuş seferleri de başlamış oldu. Aşçı Halit iyi para kazanmaya başlayınca diğer taksiciler de dolmuş yapmaya başladılar. 
Fakat dolmuşçuluğun resmileşmesi oysa 1954 yılında oldu.. Çünkü tramvay şirketi bu işe aleyhinde çıkıyordu.. Halk tramvay bekleyip sıkış sıkış gideceklerine bundan böyle dolmuşlara biniyorlardı.. Belediye 5 kişinin ayrı olarak para ödemesini kabul etmedi. Bir kişi öderse olur dedi (taksi gibi) ve yıllardan beri dolmuşlar sözde taksiymiş gibi kabul edildi. Ayrıca dolmuşçuların tramvay hatlarında dolmuşçuluk yapmaları da yasaktı ama bu yasak da belediyece gevşek tutuldu..30 lu yıllardan 1954 e değin bu böyle devam etti.. 54 yılında dolmuşçuluk taksilerden öbür plaka ve şartlarla bütün belediyelerce kabul edildi..
Fotoğraf: 30 lu yılların başında Sultan Ahmet Çeşmesi önünde taksiler..


Dolmabahçe Sarayı Has Ahırları.. 30 başları..
Has Ahırlar 1939 da yıkıldı. Yerine İnönü Stadı yapıldı.. 
2. Dünya Savaşı nedeniyle geciken açılışında (1949) adı İnönü Stadyumu iken 1952’de siyasi nedenlerle adı Mithatpaşa Stadyumu’na çevrildi. Mart 1974’te baştan İnönü Stadyumu oldu..


Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu (veya eski adıyla Harbiye Açıkhava Tiyatrosu) inşaatı.. 1946..

 

Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı