Fetullahçı terör örgütü lideri Fetullah Gülen, son konuşmasında takipçilerine “ahiret” mesajı verdi.

Terörist Gülen şunları söyledi:

“Adalet yolda maruz kaldığınız mağduriyetler ebedî saadet vesileniz olacak ve âhirette onları tatlı birer menkıbe şeklinde birbirinize anlatacaksınız!..” diyen Gülen, konuşmasına şöyle devam etti.

Gülen, “‘Şunlar da vardı!’ diyeceksiniz ve güleceksiniz. Lağv ve lehv yok ama neşe ile güleceksiniz. “Allah Allah! Mızrak sapladılar sinemize, iğne batırdılar ayağımıza, balyoz vurdular başımıza; sahur vakti evimizden aldı zulmettiler, zindana koydular hesapsız.”ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

“AĞZIMIZA FERMUAR VURDULAR”

“‘Şundan nedeniyle!’ demediler; demediler ancak azıcık günahımızı, hatamızı da bilelim, müteselli olalım; bunu bile demediler. Ağzımıza fermuar vurdular, bizi kendimizi ifade etme hak ve imkânlarından yoksun bıraktılar!” diyecek ve birer menkıbe biçiminde anlatacaksınız.”

Teröristbaşı Gülen “öbür dünya” mesajını şöyle sürdürdü:

“Yargı, o kadar yüce olduğu halde, onu ayaklar aşağıda çiğneyenlerin, ha varmış ha yokmuş gibi çiğneyenlerin öbür tarafa intikal eden hallerini, hakkı çiğneme hallerini, adaleti ayaklarının altına alma hallerini, halk ruhunu ayaklarının altına alma hallerini, orada onların karşısına meydana çıkan şeylerle gördüğünüz süre, yürekleriniz ezilecek, acıyacaksınız. Ne gibi acıyacaksınız? Size saldıracak bir kurt düşünün.

Size saldıracaktı, yiyecekti; lakin ondan daha büyük bir panter ya da -bağışlayın- bir ayı, bir aslan, bir kaplan saldırdı, onu parçaladı. Oysaki o sizi yiyecekti, yakaladığı süre.

Nasıl onun parçalanışını gördüğünüz vakit yüreğiniz sızlar, ‘Vay kaba vay! Nasıl da parçalıyor?!.’ dersiniz, olur ya inlersiniz. İnsanlığınızı yitirmemişseniz şayet, hâlâ içinizde şefkatin zerresi varsa şayet, ahsen-i takvîme mazhariyetin hususiyetlerini içinizde taşıyorsanız olur ya, Allah’ı gösteren muallâ-mücellâ bir ayna olduğunuzun farkında iseniz ola ki, sizi yemek yemek isteyenin parçalandığı yerde bile, yüreğiniz sızlar, insanlar ifadesiyle ‘cızzz’ eder yüreğiniz.

Size balyoz indirenler, sormadan, haksız olarak derdest edenler. İftarınızı zehir edenler. İmsakınızı zehir edenler, zindanlarda Müslümanca yaşamanızı zehir edenler. ‘Falan da var mı bu işin içinde?’ deyip eksik irtibatı olana da gadredenler…

OKUL AÇANLAR, BURS VERENLER

Fakire-fukaraya burs vermiş, fakire-fukaraya okumaları için kurslar açmış, fakire-fukaraya destek olsun diye okullar açmış, dünyanın dört bir yanında rûh-i revânî Muhammedî’nin (sallallâhu aleyhi ve sellem) -az çok- tanınması için -bir yönüyle- bayrağını dalgalandırmış, marşını söylemiş, sevdirmiş, 170-180-200 ülkeye kendi değerlerini sevdirmiş; bütün bunlara düşmanlık yapanlar…

Diş bileyerek bunların üzerine gidenler… O tarafta sahip çıkan insanları korkutma eden veya para ile, pul ile başlarını döndürenler; gadrin her türlüsünü, i’tisafın her türlüsünü, irtikabın her türlüsünü, ihtilasın her türlüsünü, zulmün her türlüsünü, gadrin her türlüsünü yapanlar, yalanlara gırtlaklarına değin tenezzül edenler, iftiraların bini bir para, çok rahatlıkla kullananlar…

O insanların öbür tarafta çektikleri azabı gördüğünüz süre, burada canavar gibi size saldırgan o insanların orada parçalanmalarını, cayır cayır yanmalarını -onda hiç şüpheniz olmasın- gördüğünüz süre, yüreğiniz ‘cızzz’ edecek.”