SOMUNCU BABA PANELLE ANILDI

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google

SOMUNCU BABA PANELLE ANILDI

SOMUNCU BABA PANELLE ANILDI


SOMUNCU BABA PANELLE ANILDI


Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır; İnsanlığın, İslam coğrafyasının ihtiyacı olan böyle iz bırakan, insanların ufkunu açan-gelecek vizyonu kazandıran böyle kıymetli bir şahsiyeti anmayı en büyük vazifelerinden biri olarak gördükleri bir süreçten geçildiğini belirterek, “Şu an İslam Coğrafyasını daima birlikte izliyoruz; olur ya de insanlığın tanık olduğu en büyük felaketleri canlı canlı yaşıyoruz. Yani bugün İslam Coğrafyasının genelinde çöküntüler görüyoruz ve bunun da temeline indiğimiz vakit İslam ’ı yeteri dek anlamadığımız, yorumlayamadığımız, yaşayamadığımızın bir sonucuna her zaman birlikte şahitlik ediyoruz. Eğer biz Şeyh Hamid-i Veli ’leri yani Somuncu Baba ’ları, Hulusi Efendileri iyi anlayabilirsek onların hayat tarzlarını, dünyaya bakışlarını, insana bakışlarını iyi anlayabilirsek bugünki durumlara düşmeyeceğiz kanaatindeyim. Bundan dolayı da bizler bu nesil programları daha yoğun yapıyoruz. Dolayısıyla gençlerimize bu şahsiyetleri daha iyi takdim etmek zorundayız. Somuncu Baba ve Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi ’yi rahmetle anıyor; bu güzel programı birlikte düzenlediğimiz için de vakfımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Hür savaşı veriyoruz

sonra geçilen panelde konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Somuncu Baba ’nın İslam İlim ve Kültüründe köşe taşlarından biri olduğunu belirterek, böylesi şahsiyetleri iyi tanımanın önemine değindi. Böylesi şahsiyetlerin yeterince tanınmadığı durumlarda başkalarının yer bulduğunu anlatan Şimşirgil, Fetullahçı Terör Örgütüne göze çarpan etti. FETÖ tehlikesinin yeterince anlaşılmadığını kaydeden Şimşirgil şöyle konuştu:

“Maalesef bu FETO belasını bugün dünya anlayabilmiş yok. Bunu 12 senedir ortaya çıkmış bir hareket olarak görüyorlar. 12 Eylül 1980 bunlara yol açtı. 28 Şubat bunlara otoban yaptı otoban. 2002 ’ye geldiklerinde kanser hücresi gibi bütün hücrelere girmişler, ahtapotun kolları gibi heryeri sarmışlardı; bundan böyle ülke gitmişti. 2002 ’den itibaren muhtemelen Tayyip Bey, geldiği gün bunları çok iyi biliyordu. mükemmel peşine düşüp takip etti. 2010 yılında El Yatkınlığı dediğimiz dönemde bunlarla savaştı. Çünkü ya bu Insanlar gidecekti veya bu Halk yaşayabilecekti. Diğer türlü değil, iki şıktan biri. Onun için 2010 ’dan itibaren Hakan Fidan ’ı getirerek savaşı başlattı. Son 3 sene bunlara terörist, haşhaşi demese, Milletin gözünü açmasa; 2 senede açmış olsa 240 bin Şehit; 1 senede açmış olsa 2.5 milyon Şehit verecektik. Hiç açmasaydı, yani savaş 15 Temmuz 2016 ’da başlamış olsaydı bu ülke gitmiş olacaktı. Televizyonlarda 20-30-40 yıl geri gitmiş olurduk diyenlere ahmak diyorum; hala hiçbir şeyin farkında olan değiller; bugün T.C diye bir devlet yoktu. Abdülhamit Han ’a 1909 ’da vurmuş oldukları ölüm vuruşunu T.C ’ye 15 Temmuz ’da vuracaklardı ve Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet yoktu. Ülkeyi parçalayacaklardı ve Suriçi dediğimiz alan FETÖ ’ye verilmişti; Vatikan Devleti gibi Suriçi ’nde bir devlet kurulmuş olacaktı. Ve oraya da Halife sıfatıyla biri gelip oturacaktı. Bu Halife ’yi Müslümanların halifesi zannetmeyin; Papa ’nın halifesi olarak gelmiş olacaktı. 1975 ’lerde alınan 3 ’ncü binyılda tüm Ortadoğu ’yu Hristiyan yapma projesinin en önemli son noktasıydı bu. Çünkü 20 yıldır Ortadoğu ’yu zebun ettiler zaten. Son vurulacak nokta Türkiye ’ydi. Türkiye bittiği gün her şey bitmişti. Onun için asla hafife almayın. Çünkü bugün gerçek manada bir savaş veriyoruz. Serbest savaşı veriyoruz. 1 ay kendilerine gelemediler. 1998 ’de Papa ’ya yazdığı mektubun birincil 5 cümlesini ezbere bilin. Birinci cümlesi şöyle: Sayın Papa Cenapları; Papa 6.Jan Pholün başlattığı ve devam etmekte olan diyalog ikliminin bir parçası olarak huzurunuzdayım. Papa ’nın hizmetindeyim demektir bu.”

Başkan Çakır ’a tebrik


Prof. Dr. Abdullah Kahraman da her şeyin altüst edildiği, dini değerlerimizin dini bilgilerimizin dine ait nice kavramın tersyüz edildiği, bombardıman edildiği bir ortamda Somuncu Baba gibi Yüce bir Çınarın gölgesinde toplanmanın önemini vurgulayarak, “Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum. Değerli Vakıf yetkililerine teşekkür ediyorum. Dinimizi, İlim ve İrfanı sözüm ona türedilerden öğrenmedik. Eğer Somuncu Baba gibi maneviyat erleri olmasaydı; biz bugün kurda ve kuşa yem olurduk; savrulurduk; adımız bile kalmazdı bu coğrafyalarda” dedi.

Panel programının sonunda günün anısına panelistleri plaket ibraz edildi. Ayrıca katılımcılara Somuncu Baba Sebil Ekmeği ikram edildi.

 

 

SOMUNCU BABA PANELLE ANILDI

Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı işbirliğinde “Somuncu Baba (Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri) Hayatı ve Günümüze Etkileri” paneli düzenlendi.

Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu ’nda gerçekleştirilen panele Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Vali Yardımcısı Ragıp Ahmet Özyiğit, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, panelistler Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Prof. Dr. Abdullah Kahraman, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ercan Turan, Darende Kaymakamı Ali Türk, Darende Belediye Başkanı Süleyman Eser, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Mumcu, Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı İhsan Gençay ve kurum kuruluş temsilcileri ile kalabalık vatandaş topluluğu katıldı.

Panel programının açış konuşmasını yapan Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Aydoğan, Somunca Baba Hazretlerinin Tahrir Defterlerine, Arşiv Belgelerine ve öbür vesikalara göre Darende ’de medfun olduğunu kaydederek, “Somuncu Baba, gerçeği bilme ve bulgu yolunun Sultanı, Tasavvufun 7 veren gülü, sevginin gönüllerdeki muhabbet balıdır. Panel programının düzenlenmesinden dolayı öncelikle Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Çakır olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Ufuk açan bir şahsiyet

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır; İnsanlığın, İslam coğrafyasının ihtiyacı olan böyle iz bırakan, insanların ufkunu açan-gelecek vizyonu kazandıran böyle değerli bir şahsiyeti anmayı en büyük vazifelerinden biri olarak gördükleri bir süreçten geçildiğini belirterek, “Şu lahza İslam Coğrafyasını defalarca birlikte izliyoruz; ola ki de insanlığın şahit olduğu en büyük felaketleri canlı canlı yaşıyoruz. Yani bugün İslam Coğrafyasının genelinde çöküntüler görüyoruz ve bunun da temeline indiğimiz zaman İslam ’ı yeteri dek anlamadığımız, yorumlayamadığımız, yaşayamadığımızın bir sonucuna hep birlikte şahitlik ediyoruz. Eğer biz Şeyh Hamid-i Veli ’leri yani Somuncu Baba ’ları, Hulusi Efendileri iyi anlayabilirsek onların yaşam tarzlarını, dünyaya bakışlarını, insana bakışlarını iyi anlayabilirsek bugünki durumlara düşmeyeceğiz kanaatindeyim. Bundan nedeniyle da bizler bu cins programları daha yoğun yapıyoruz. Dolayısıyla gençlerimize bu şahsiyetleri daha iyi takdim etmek zorundayız. Somuncu Baba ve Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi ’yi rahmetle anıyor; bu güzel programı birlikte düzenlediğimiz için de vakfımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Serbest savaşı veriyoruz

daha sonra geçilen panelde konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Somuncu Baba ’nın İslam İlim ve Kültüründe köşe taşlarından biri olduğunu belirterek, böylesi şahsiyetleri iyi tanımanın önemine değindi. Böylesi şahsiyetlerin yeterince tanınmadığı durumlarda başkalarının yer bulduğunu anlatan Şimşirgil, Fetullahçı Terör Örgütüne göze çarpan etti. FETÖ tehlikesinin yeterince anlaşılmadığını kaydeden Şimşirgil şöyle konuştu:

“Maalesef bu FETO belasını bugün dünya anlayabilmiş değil. Bunu 12 senedir ortaya çıkmış bir hareket olarak görüyorlar. 12 Eylül 1980 bunlara yol açtı. 28 Şubat bunlara otoban yaptı otoban. 2002 ’ye geldiklerinde kanser hücresi gibi tüm hücrelere girmişler, ahtapotun kolları gibi heryeri sarmışlardı; artık ülke gitmişti. 2002 ’den itibaren muhtemelen Tayyip Bey, geldiği gün bunları mükemmel biliyordu. çok iyi takip etti. 2010 yılında Ustalık dediğimiz dönemde bunlarla savaştı. Çünkü ya bu Insanlar gidecekti ya da bu Halk yaşayabilecekti. Başka türlü değil, iki şıktan biri. Onun için 2010 ’dan itibaren Hakan Fidan ’ı getirerek savaşı başlattı. Son 3 sene bunlara terörist, haşhaşi demese, Milletin gözünü açmasa; 2 senede açmış olsa 240 bin Şehit; 1 senede açmış olsa 2.5 milyon Şehit verecektik. Hiç açmasaydı, yani savaş 15 Temmuz 2016 ’da başlamış olsaydı bu ülke gitmiş olacaktı. Televizyonlarda 20-30-40 yıl geri gitmiş olurduk diyenlere ahmak diyorum; hala hiçbir şeyin farkında olan değiller; bugün T.C diye bir devlet yoktu. Abdülhamit Han ’a 1909 ’da vurmuş oldukları vefat vuruşunu T.C ’ye 15 Temmuz ’da vuracaklardı ve Türkiye Cumhuriyeti diye bir devlet yoktu. Ülkeyi parçalayacaklardı ve Suriçi dediğimiz alan FETÖ ’ye verilmişti; Vatikan Devleti gibi Suriçi ’nde bir devlet sabit olacaktı. Ve oraya da Halife sıfatıyla biri gelip oturacaktı. Bu Halife ’yi Müslümanların halifesi zannetmeyin; Papa ’nın halifesi olarak gelmiş olacaktı. 1975 ’lerde alınan 3 ’ncü binyılda bütün Ortadoğu ’yu Hristiyan yapma projesinin en manâlı son noktasıydı bu. Çünkü 20 yıldır Ortadoğu ’yu zebun ettiler zaten. Son vurulacak nokta Türkiye ’ydi. Türkiye bittiği gün her şey bitmişti. Onun için katiyen hafife almayın. Çünkü bugün hakiki manada bir savaş veriyoruz. Serbest savaşı veriyoruz. 1 ay kendilerine gelemediler. 1998 ’de Papa ’ya yazdığı mektubun ilk 5 cümlesini ezberden bilin. Birinci cümlesi şöyle: Sayın Papa Cenapları; Papa 6.Jan Pholün başlattığı ve devam etmekte olan diyalog ikliminin bir parçası olarak huzurunuzdayım. Papa ’nın hizmetindeyim demektir bu.”

Başkan Çakır ’a tebrik

Prof. Dr. Abdullah Kahraman da her şeyin tepetaklak edildiği, dini değerlerimizin dini bilgilerimizin dine ait nice kavramın tersyüz edildiği, topa tutma edildiği bir ortamda Somuncu Baba gibi Ulu bir Çınarın gölgesinde toplanmanın önemini vurgulayarak, “Büyükşehir Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum. Kıymetli Vakıf yetkililerine teşekkür ediyorum. Dinimizi, İlim ve İrfanı sözüm ona türedilerden öğrenmedik. Eğer Somuncu Baba gibi manevi olarak erleri olmasaydı; biz bugün kurda ve kuşa yem olurduk; savrulurduk; adımız bile kalmazdı bu coğrafyalarda” dedi.

Panel programının sonunda günün anısına panelistleri plaket ibraz edildi. Hem katılımcılara Somuncu Baba Sebil Ekmeği ikram edildi.

 

Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı