◊ “How to be a Latin Lover” nisan ayının sonunda Amerika’da vizyona girdi. Filmde Eugenio Derbez ile çalıştınız. Eminim çekimlerde çok eğlenmişsinizdir…
– Hem de nasıl eğlendik! Eugenio ile çok iyi arkadaşız. Bu film hakkında en baştan beri bilgi sahibiydim. Senaryo tamamlandığında dayanamayıp bir sahne de ben ekledim. (Salsa sahnesi) Yönetmenimiz Ken Marino kendi dilimizde yani İspanyolca konuştuğumuz kısımlarda doğaçlama yapmamıza izin verdi. Bu çok nadir olan bir şeydir filmlerde. Ken de zaten aktör ve komedyen. Bu yüzden de bize doğaçlama yapma ayrıcalığı verince o kısımlarda ne çıkacağını bilmiyorduk. Bu da bizi o sahneler için daha da meraklandırıyordu.

◊ Seviyor musunuz dans etmeyi?
– Müzik duyduğumda yerimde durmak benim için çok zor. Şimdi bile müzik çalsa, hiçbir şey yapamazsam parmaklarım oynamaya başlar. Hiç dans eğitimi almadım ama vücudum ne yapması gerektiğini iyi biliyor.

◊ Filmde rol gereği tamircilik yapıyorsunuz. Evde de uğraşır mısınız tamir işleriyle?
– Hiç fena değilim. Mekanik birçok şeyi tamir edebilirim. Eğer elektronikse ellemem, eşimi ararım. (Gülüyor)

◊ Filmde sizden hoşlanan adam hislerini belli edemiyor. Bir erkekte sizin aradığınız özellikler nelerdir?
– Utangaç erkekleri sevmem. Hele maçolara hiç katlanamam. İlk adımı ben atmayacağım için ilişkiyi başlatan girişken erkekleri severim. Bana kur yapılması da hoşuma gider, ama artık bunların hiçbir önemi yok, çünkü evliyim. (Gülüyor)

◊ Sırada hangi filmler var?
– Bu ay “Beatriz At Dinner” gösterime girecek. Ağustosta Ryan Reynolds, Samuel L. Jackson ve Gary Oldman ile başrolü paylaştığımız “Hitman’s Bodyguard” gösterime girecek. Sonrasında da yine bir komedi filmi gelecek.

ALIŞVERİŞ YAPMAYI  SEVMİYORUM

◊ Filmleri bir tarafa bırakıp modaya geçelim… Eşiniz François-Henri Pinault moda dünyasının büyük patronlarından. Böyle bir eşiniz varken ne giyeceğinize nasıl karar veriyorsunuz?
– Elbise seçme durumum biraz çelişkili. Vücuduma uygun doğru kıyafetleri bulmakta çok zorlanıyorum. Diğer taraftan da basit çünkü bulmakta zorlandığım için ne uyarsa onu giyiyorum. Ayrıca alışveriş yapmayı hiç sevmiyorum. Markalarla aram çok iyi. Sağ olsunlar hepsi giymem için kıyafet yolluyorlar. Alışverişe gitmek yerine kendime uygun olan kıyafetleri kullanıyorum.

◊ Var mı favori tasarımcılarınız?
– Favori tasarımcılarım var tabii ki. Alexander McQueen bence kıvrımlı vücutlar için harika elbiseler yapıyor. Gucci’nin tasarımcısı Alessandro’nun elbiselerine deli oluyorum. Bence renkli elbiseleri geri getirerek devrim yarattı. Siyaha karşı değilim. Kim siyah giyse yakışıyor ama ben Meksikalıyım. Renkli kıyafetler giymek kanımda var. Balenciaga’nın yeni tasarımcısı bence bir deha. Zaten tüm moda ödüllerini topluyor.
Yakın arkadaşım Stella McCartney sevdiğim bir diğer modacı. Özellikle ayakkabı modellerini çok seviyorum.

◊ Ayakkabı, çanta, kıyafet, takı desem hangisi öncelikli tercihlerinizden olur?
– Çanta, ayakkabı, kıyafet seviyorum ama takı hiçbir zaman favorim olmadı. Aklıma bile gelmiyor takı takmak.

◊ Kaç çift ayakkabınız var?
– Bilmiyorum saymadım. Birkaç evim var. Çok büyük ayakkabı dolaplarım var ama yine de sığmıyor. O yüzden sürekli bağış yapıyorum.

EVDE YEMEKLERİ BEN YAPARIM

◊ Kızınız Londra’da okuyor. Çay saatleri düzenliyor musunuz?
– Hiçbir zaman o tarz bir kadın olmadım. Eğer misafirlerim varsa ya da kızımın arkadaşları ile gitmemiz gerekiyorsa evet, onun dışında çay saatleri yapmıyoruz. Zaten o saatlerde kızımı okuldan alıp eve gidiyorum çünkü eşim benim pişirdiğim yemekleri yemek istiyor.

◊ Yemek pişirmeyi seviyorsunuz yani?
– Yemek yemeyi de yapmayı da seviyorum. Ama planlı tarife göre yapmam. Kafamda pişirmek istediğimi yaratırım. Malzemelere kendim karar verip kendim yaratmayı seviyorum.

◊ Dünya mutfağından özellikle sevdiğiniz var mı?
– Lübnan mutfağını çok seviyorum. Arap, Ortadoğu yemeklerini, bol baharatlı Hint yemeklerini seviyorum. Farklı kültürlerin yemeklerini karıştırıp yeni tatlar yaratıyorum.

◊ Peki genelde Meksika yemekleri mi yapıyorsunuz?
– Dediğim gibi tarife göre yemek yapmam. Son zamanlarda sağlıklı yemekler pişirmeye çalışıyorum ama tatsız tuzsuz, sıkıcı olmuyor.

◊ Peki ya sporla aranız nasıl?
– Spor yapmayı hiçbir zaman sevmedim. Son zamanlarda yoga yapıyorum ama bir rutinim yok. Canım ne zaman isterse yapıyorum. Bu beni çok da mutlu ediyor.

DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ KIRMIZI HALIDAN DAHA ZOR

◊ Kırmızı halıya hazırlanmak mı, yoksa kızınıza doğum günü partisi hazırlanmak mı daha zor?
– Kesinlikle kızıma doğum günü partisi hazırlamak daha zor. Kızım her sene bir doğum günü konsepti belirler ve istediklerini bulmak için çok vakit harcarım. Parti biter bitmez de önümüzdeki seneyi planlamaya başlar. (Gülüyor) Bir de gelen çocukların sorumluluğu gerçekten çok zor ve stresli bir şey.