Orgeneral Galip Mendi 15 Temmuz gecesini anlattı

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Orgeneral Galip Mendi 15 Temmuz gecesini anlattı

Orgeneral Galip Mendi 15 Temmuz gecesini anlattı

Orgeneral Galip Mendi 15 Temmuz gecesini anlattı

 Eski Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, FETÖ ile çaba konusunda, “Fetullahçı olduğuna dair ihbar aldığımız personel vardı. Bunlarla ilgili Genelkurmay katında çalışmamız oldu. Terfi sırasında olan albaylar ya da bir üst rütbeye geçecek generallerle ilgili kuvvetli değişkenlik olanların elbette YAŞ’ta emekli edilmeleri ve ilişkilerinin kesilmesi konusunda mutabakata varmıştık.” dedi.

AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek başkanlığında toplanan, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini, darbelerin ve kuytu oluşumların siyaset üzerindeki etkilerini araştırmak nedeniyle kurulan Meclis Araştırma Komisyonu eski Jandarma Genel Komutanı Mendi’yi dinledi.

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı görevini yürüten Mendi, konuşmasına başlarken millet iradesine karşı gelen darbe girişimini güç ve lanetle kınadığını, terörle çaba sırasında şehit olan bütün güvenlik görevlilerine Allah’tan rahmet dilediğini vurguladı.

O GÜN MUCIZEVI BİR DUYUM ALMADIK

Darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlatan Mendi, 15 Temmuz’un kendileri için bayağı bir mesai günü olarak başladığını, doğaüstü herhangi bir duyum almadıklarını açıklama etti.

15 Temmuz akşamı daha önceden laf verdiği bir nikaha yeralma üzere eşiyle birlikte Gazi Orduevi’ne gittiğini aktaran Mendi, saat 21.30’da dikte subayının Genelkurmay kapısı önünden tabanca sesleri geldiğini, yoldan geçen bir aracın da alev etmiş olabileceğini, net bilgileri olmadığını anlattığını dile getirdi.

Emir subayına ayrıntılı data edinmesi talimatını verdiğini, onun da bir zaman sonra çatışma olduğunu haber verdiğini gösteren Mendi, “Düğünden ayrılarak, kapının önüne çıktım. Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Merkezi’ni aradım, Genelkurmayı aradım, cevap alamadım. Mucizevi bir şart olduğunu hissetmeye başladım. Yanıt alamayınca Kurmay Başkan Vekilim Tümgeneral Arif Çetin’i aradım.” diye konuştu.

ERMİŞ İLE TARTIŞIK

Çetin ile olağanüstü bir şart olduğu konusunda aynı fikirde olan olduklarını ve Çetin’den karargaha gitmesini istediğini anlatan Mendi, kendisinin de üniformasını giydikten sonradan karargaha geçme kararı aldığını söyledi.

Mendi, “Konuşmamızdan 15, 20 saniye sonradan benim 8 seneden beri emir subaylığımı yapan yarbay arkadaşımız heyecanla, koşarak yanıma geldi. O sırada eve gitmek için ben arabamı bekliyorum. Düğüne onunla birlikte gitmediğim için şaşırdım gelişine, sivil giysiliydi. ‘Komutanım, Genelkurmay karargahında Genelkurmay Başkanı ile İkinci Başkan sizi bekliyor. Piyade Yarbay Murat Yılmaz esir acilen.” dedi.

Eşi için öbür bir arabanın hazırlanmış olduğunun, kendisinin ivedi gitmesi gerektiğinin söylendiğini ve buna inanadığını anlatan Mendi, şöyle devam etti:

“Arabaya bindim. Emir subayı da ön tarafa bindi. Otomobil hareket etmeden bir saniye önce Konya Jandarma Alan Komutanı Tuğgeneral Timurcan Ermiş – bu da tutsak şimdi – ansızın benim oturduğum taraftaki kapıyı açtı. Eğitim elbiseliydi, araca bindi. Otomobil onun binmesiyle hızla hareket etti. Şoför erdi, onun da ifadesini aldı savcılar. Öndeki emir subayı silah çekip ‘süratle yürü’ demiş. Ben onu görmedim. Ben doğal olarak tepki gösterdim, ‘burada ne işin var, bu giysi ne?’ diye. ‘Size Akıncılar Üssü’nde bilgi verilecek’ dedi. ‘Ne Akıncılar’ı? Sen manyak mısın?’ diye, buna benzer tepkiler gösterdim. Tepkiler üstüne, ‘sizi de yanımızda görmek istiyoruz’ dedi. Ben şiddetle; ‘sen çete misin, senin niye yanında olayım’ diye tepki gösterdim. Bu birey iki senelik generaldi ve muhtemelen normal bir Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı olsaydı, 5 Ağustos’ta toplanacak, büyük ihtimalle emekli edileceklerden biriydi. Çünkü bununla ilgili lüzum MITOS gerekse Güvenlik teşkilatından paralel devlet yapılanması içinde olduğuna dair bahis olduğu için, bunun hangi kişilere hizmet ettiğini anlamamam mümkün değildi.”

“YANIMDA 8 SENE KALDIN, YILAN BESLEMİŞİM”

Kendisinin tepki vermesi üstüne Ermiş’in belindeki tabancayı çektiğini ve mermi sürdüğünü kaydeden Mendi, “Yanımda 8 yil kaldın. Yılan beslemişim” biçiminde tepkisini sürdürdüğünü belirtti.

Akıncılar Üssü’ne yaklaşırken önlerine bir VIP minibüsün geçtiğini, demir kapılı bir yerden üsse geçtiklerini, burada 25-30 kişinin ellerinde silahlarla araçların etrafını sardığını aktaran Mendi, Ermiş’in minibüse gittiğini, içindekilerle görüştüğünü, oysa bu kişileri kendisinin göremediğini söyledi.

BENİ AKINCILARDA MINIK BİR ODAYA KOYDULAR

Mendi, Akıncılar Üssü’nde su deposuna benzer, penceresi olmayan küçük bir odaya konulduğunu açıklama ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Benim değerlendirmem, orada kafa adamlardan bir adam başına vardı, ‘imam’ dedikleri. Ola Ki de Adil Kimsesiz, bilemiyorum. Benim reddettiğimi, tepki gösterdiğimi anlattılar ona. Su deposuna benzer küçük bir binanın yanına durduk, içeri girdiğimizde labirent şeklindeydi. Ufak, penceresi olmayan bir oda; ‘sorgulama merkezi’ yazıyordu. sonra öğrendiğim burası pilotların eğitim merkeziymiş. Bir grup geldi, bir yüzbaşı önümde durdu; ‘Ben falanca örgüt adına sizi tutuklamaya geldim’ dedi. Örgütün adını alamadım, o anda asap sistemi de tepetaklak olmuş durumda. ‘Sen yüzbaşısın, kimi tutukluyorsun, ben orgeneralim.’ diye tepki gösterdim. ‘Ben senin ve ailenin huzuru, güvenliği, asayişi için dağda bayırda da devir yapan bir komutanım, yazıklar olsun’ dedim. Ilgisizce, ‘Ben emir aldım’ dedi. Elimi ayağımı plastik kelepçe ile bağlayıp başıma da bir başlık geçirdiler. Yarım saat kadar sonra birini getirdiklerini hissettim, hatta terlik sesi olduğunu değerlendirdim, yan sandalyeye oturttular. Kim olduğunu görmek için bereyi yukarı kaldırmaya çalışınca elimi arkadan kelepçelediler. Göremedim, oysa gelenin ‘Benim gözlüğüm sizde mi’ deyince sesinden tanıdım. Kara Kuvvetleri Eğitim Doktrin Komutanı Orgeneral Kamil Başoğlu’ydu. Onu da evinde derdest etmişlerdi. Hatta evinden üzerinde şort ve tişörtle çıkarmışlar.”

YUNANLILAR’A TUTSAK OLSAM BU MUAMELEYİ GÖRMEZDİM

Sabaha içten tuvalet ihtiyacı sonrasında ellerini önden kelepçelediklerini, bunun üstüne bereyi kaldırması sonucu kendilerini alanların bir kısmının olmadığını gördüğünü anlatan Mendi, bir vakit daha sonra hiç kimsenin kalmadığını da aktardı. Mendi, “Saat 11.00 gibiydi. Akşam arabanın şoför mahalline geçen jandarma astsubay korumalarından bir parça başına koşarak seslendi; ‘Komutanım buradan hemencecik kaçmamız gerekli. Sizi vuracaklar, duydum’ dedi. Ve arabayı akşam park ettiği yere koşarak gittik, dışarı çıktık.” dedi.

Yol kontrollerinden geçerek Kazan Güvenlik Amirliğine geldiklerini anlatan Mendi, daha sonra üzerini değiştirerek, karargaha geçtiğini belirtti.

Tümgeneral Arif Çetin’in darbecilerle mücadele edilmesi yönünde kendisi adına talimatlar yaptığını, il jandarma komutanlıklarına mesajlar çektiğini, Jandarma Genel Komutanlığının karşısındaki caminin imamının evini komuta merkezi haline getirerek mücadeleyi sürdürdüğünü de kaydeden Mendi, alıkonulduğu sırada, darbecilere “Yunanlılar’a esir olsam bu muameleyi görmezdim.” dediğini dile getirdi.

TAKIM ELBİSELİ, SAÇLARI YANA TARALI İKİ BIREY

Ertesi gün, kendisine “Buradan hemencecik kaçmamız lüzumlu. Sizi vuracaklar.” diyen askere “Sen nasıl durdun sabaha değin?” diye sorduğunu, askerin de minibüste elleri ayakları emrindeki tutulduğunu, minibüste ekip elbiseli, kravatlı, saçları yana taranmış iki kişi olduğunu söylediğini belirtti. Mendi kendisinin değerlendirmesinin bu kişilerin asker olmadığı yönünde olduğunun altını çizdi.

Mendi, açıklamalarının arkasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Darbe girişimine ilişkin herhangi bir duyum ya da istihbarat olduğu takdirde bunun bütün kuvvet komutanlarıyla paylaşılacağının altını çizen Mendi, böyle bir istihbaratın olmadığını belirterek, “Doğaüstü bir koşul yoktu. Olağanüstü bir koşul olsa düğüne gitmem olası değil.” ifadesini kullandı.

Darbenin başarıya ulaşması halinde kimlerin hangi göreve getirileceklerine ilişkin bir listenin basına yansıdığı, bu listede kendi adının karşı “devam” ifadesinin yer aldığı belirtilmiş ve değerlendirmesi sorulan Mendi, “Darbeyi planlayan grubun görevlendirmeyi yaparken neyi düşündüğünü bilmem olası değil. Bunu kendilerine tarafından yazmışlar.” karşılığını verdi.

OLAĞAN ÇALIŞMAYI YAPABİLSEYDİK BU ADAMLARIN KAYDI SİLİNECEKTİ

Mendi Jandarma istihbaratının FETÖ’ye ilişkin ne ölçüde bilgisi olduğu yönündeki soruları yanıtlarken de şunları anlattı:

“zaman zaman paralel devlet yapılanması içinde olan veya Fetullahçı Grup dediğimizin darbe ihtimalinden bahseden yazılar vardı, basından izlediğim kadarıyla. Ancak bize böyle bir şey, herhangi bir ihbar, ‘Darbe girişiminde bulunacaklar’ diye bir bilgi gelmedi. Ama bu darbe teşebbüsünün içinde olan bir takım personelle ilgili oysa özellikle 2014, 2015 ve en son 2016 YAŞ toplantılarında, haklarında MITOS’ten ya da emniyet teşkilatımızdan, Fetullahçı olduğuna dair ihbar aldığımız personel vardı ama bu darbe girişiminde bulunanların en azından büyük kısmıyla ilgili bu iddialar vardı. Natürel bu iddia. Bunlarla ilgili Genelkurmay katında çalışmamız oldu. Genelkurmay Başkanı’yla, şiddet komutanlarıyla toplu ya da bire bir, bu konuyla ilgili terfi sırasında olan albaylar ya da bir üstteki rütbeye geçecek generallerle ilgili adaleli belirsizlik olanların kesinlikle YAŞ’ta emekli edilmeleri ve ilişkilerinin kesilmesi konusunda mutabakata varmıştık.”

Genelkurmay Başkanlığının bu kişilerle ilgili MIT ve güvenlik teşkilatından bilgi istediğini, bu bilgiyi de zor komutanlıklarıyla paylaştığını kaydeden Mendi, “Bu alıştırma yapıldı ve 3-5 Ağustos’ta normal YAŞ çalışmasını yapabilseydik bu adamların kaydı silinecekti. Aldığımız karar bu doğrultudaydı.” dedi.

Mendi, özellikle 2014 yılından itibaren haklarında iddia olan bir takım generallerin de emekli edildiğine dikkati çekti.

Kendisinin 5 darbe gördüğüne, fakat hiçbir darbede vatandaşa alev edilmediğine sinyâl eden Mendi, “Bu girişimdeki en önemli nokta, bu lanet örgütün vatandaşa alev etmesi oldu.” ifadelerini kullandı.

Mendi, 12 Eylül 1980’den bir veya iki sene sonradan yakalanan silahlı kuvvetlerle irtibatlı bir FETÖ mensubunun ifadesinde “Bizim amacımız üç, dört senelik yok. 30, 40 senelik. Biz akıllı öğrencileri askeri okullara sokacağız. Bunları takip edip kurmay olmalarını sağlayacağız. 30, 40 yil sonradan bunlarla silahlı kuvvetlerin komuta kademesini ele geçirmeyi hedefliyoruz.” dediğini hatırladığını aktardı.

Mendi bir soruyu yanıtlarken de askeri okulların kapatılmasının çözüm olmadığını, sistemde bir sorun varsa bunlar düzeltilerek yola devam edilmesinin daha uygun olacağını söyledi.

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki FETÖ’cülerin kendilerini sakladıklarının altını çizen Mendi, çok çalışkan, saygılı, aile ortamları yerinde bir tablo sergilediklerini belirtti.

BU CUMHURİYET DOĞRUCA ORGENERAL OLDUM

Mendi bir soruyu yanıtlarken de “Ben de orta halli bir ailenin yedi kardeşinden bir tanesiydim. Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyet sayesinde orgeneral oldum. Bu Cumhuriyetin herkese tanıdığı fırsat eşitliği sayesinde bu mevkilere geldik. Bu Türkiye üzerinde oynanan bir proje. Büyük Ortadoğu Projesi’ni de belki de kapsayan bir proje.” diye konuştu.

Sorular üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerinin FETÖ ile çaba sürecine de değinen Mendi, şu değerlendirmelerde bulundu:

“FETÖ ile ilgili silahlı kuvvetler geçmişte, 80’li yıllardan itibaren büyük uğraş verdi gerçekte. Bu mücadelenin aksaksız devam ettirilmesi gerekirdi. Natürel bunlar kendilerini gizlediği için yalnız bu dönem yok, bundan önceki hükümetler de çeşitli gayelerle, dağıtılmış saiklerle muhtemelen bunun üzerine bütün gitmediler diye düşünüyorum. Ben bunların risk olduğunu her zaman dile getiriyordum. Hemen dile getirmek basit, cümbür cemaat getirir, herkes kahraman oldu. Geçmişten beri ben bunun bir proje olduğunu, okuduğum kitaplardan, yaşadıklarımızdan görmüştüm. Bunun bir risk olduğunu yüzbaşılığım döneminde anlamıştım.”

Mendi, Adil Kimsesiz ile darbe girişimini yönettiği bahis edilen Kemal Batmaz ismini daha önce duyup duymadığının sorulması üzerine de “Yabancı bir isim yok ama hatırlayamadım.” karşılığını verdi.

Genelkurmay Başkanlığına istihbarat yetkisinin mutlaka verilmesi gerektiğinin vurgulayan Mendi, “Yetki mutlaka verilmeli. Personel daha hassas bir şekilde takip edilmelidir. Yılanın başı küçükken ezilmeli diye tabir var. Bunlar askeri okullarda saptama edildiğinde hemencecik işlem yapılmalıdır. Okulların kapatılmasından ziyade sistemdeki aksaklıklar giderilmelidir.” değerlendirmelerinde bulundu.

Ufak yaşta çocukların kandırılarak örgüte yönlendirildiğini açıklayan Mendi, oysa üst rütbeli şahısların FETÖ’nün bir dış organizasyon olduğunu anlamamasının olası olmadığını söyledi.

Mendi, “Bunun için iki şey var; birincisi ya maddesel çıkarı var kişinin, ikincisi de bir şantaj yapılıyor bunlara oysa örgüt bu şantaj işini de mükemmel becerdi yıllarca. Amerika’da yayınlama yapılan bir sitede gönderilen para miktarları var. Bunu da incelerseniz, lakin hangi site olduğunu bilmiyorum. Darbeden önce bir takım generallerin de isimleri var. Yüklü meblağlar gönderilmiş. Bunu duydum, ben bunun da araştırılmasında fayda görüyorum.” ifadelerini kullandı.

Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı