Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kriptolu haberleşme programı “ByLock”u kullananlara karşın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, cep telefonlarında bu programın yüklü olduğu şahısların FETÖ’ye üyeliği konusunda muhakkak bir kabul oluştuğu belirtildi.
Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Ayhan Yılmaz göre hazırlanan ve İzmir 13. Ağır Suç Oluşturan Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ’nün kriptolu haberleşme programı “ByLock”la ilgili detaylı bilgilere yer verildi.
İddianamede, yapı olarak açık ve şeffaf olması gereken FETÖ’nün istihbarat örgütü gibi kodlar, özel haberleşme yöntemleri ve kaynağı bilinmez paralar kullanması, idare kadrosunun faaliyetleri yurt dışından yöneticilik etmesi ve Türkiye’ye gelmekten ısrarla kaçması, kendisi gibi düşünmeyenleri saf dışı etmek için her türlü zorlama, şantaj ve yasa dışı faaliyetlerde bulunması, farklı alanlara yönlendirilmiş tanıdık olmayan görev temsilcileriyle içeriği bilinmez görüşmelerde bulunması, öteki terör örgütleriyle temas kurması, örgütün casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize bir terör örgütü olduğuna şive yapılırken, FETÖ mensuplarının kullandığı şifreli haberleşme programı “ByLock”un örgüte üyelikte referans gibi kabul edildiği kaydedildi.
YANLIŞLIKLA İNDİRMEK MUHTEMEL DEĞIL
Programın ayrıntılarıyla gizlilik amacıyla kullanıldığı, hata marjının yüzde 1 olduğu, yanlışlıkla telefona ya da bilgisayara indirilip kullanmanın muhtemel olmadığı, özel bir sunucudan yalnızca örgüt mensupları tarafından indirilip kullanıldığına dair bilgilerin yer aldığı iddianamede, ByLock’un Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunda (TÜBİTAK) çalışan örgüt mensubu mühendislerce 24 Aralık 2014’ten sonra “Turkuaz” isimli bir yazılımla güncellenerek örgütün kullanımına uygun hale getirildiği, aracısız erişimin engellendiği programın kriptolu haberleşme programı olarak kullanıldığı, kullanıcıların rumuz aldığı ve programı kullanabilmek için karşılıklı onay koduna ihtiyaç duyulduğu, ortak onaylama verilmeden görüşmenin gerçekleşmediği gibi detaylara da yer verildi.
MITOS, 18 MİLYON MESAJIN 17 MİLYONUNU ÇÖZDÜ
İddianamede, şimdiye dek yapılan tespitlerde toplam 215 bin kişinin “ByLock” kullandığının belirlendiği, MITOS kadar yapılan çalışmalarda toplam 18 milyon mesaj içeriğinin 17 milyonunun çözüldüğü, 3,5 milyon e-posta içeriğinden 2,5 milyonunun çözümlendiği, 2010 KPSS soruşturmasında 100 ve üzeri soruya dürüst cevap veren 3 bin 227 şüpheliden 700’ünün aktif şekilde “ByLock” kullandığı tespitleri de yer aldı.
KIRMIZI, TURUNCU VE MAVİ “BYLOCK’ÇULAR”
İddianamede, kırmızı kategorideki kullanıcıların uygulamayı indirip sistem üzerinde sık kullananlar, turuncu kategorideki kullanıcıların uygulamayı indiren ancak sistem üstünde belirtilmiş aralıklarla kullananlar, mavi kategorideki kullanıcıların uygulamayı indiren oysa sık kullanmayanlar olduğu belirtildi.
İDDİANAMEDE ŞU DEĞERLENDİRMEDE BULUNULDU:
“Programın kuruluş ve kullanılış amacının örgüt üyelerinin deşifre olmasını ve yakalanmalarını önlemeye yönelik olduğu, programın kuruluşundaki mahremiyet ve güçlük, program listesini kuran örgüt yöneticisinin bilgisi ve rızası dışında yeni birey bile eklenememesi, ByLock listesinde belirtilen şahısların isimlerle yok kod numaraları ile belirtilmiş olması, programdan örgütsel açıklamalar ve örgüt içi görüşme dışarıya herhangi bir nedenle yararlanılamayacak olması, ByLock programının örgütün üst seviye yöneticileri tarafından örgüte antre ve örgüt üyeliğinin referansı gibi kabul edildiği de göz önüne alınarak, ByLock programının cep telefonlarında kurulu bulunduğu kişilerin FETÖ’ye üye oldukları konusunda belirlenmiş bir kabul oluşmuştur.”
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Çaba Şubesi ekiplerinin 3 Eylül’de düzenlediği operasyonda Adnan Menderes Havalimanı’ndan Kıbrıs’a gitmeye çalışan Fatih S. ve Okan M. gözaltına dargın, “ByLock” kullandıkları tespit edilen iki şüpheli tutuklanmıştı. Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı, esir yargılanacak 2 davalı hakkında “Silahlı terör örgütü üyesi edinmek” suçlamasıyla 5 ila 10 arasında hapis cezası istemiyle dava açmıştı.