Mehmetçik’in yeni tüfeği ‘MPT-76’

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Mehmetçik'in yeni tüfeği 'MPT-76'

Mehmetçik’in yeni tüfeği ‘MPT-76’

Mehmetçik’in yeni tüfeği ‘MPT-76’
Savunma ve emniyet teknolojilerinde yetkinlik kazanmaya yönelik en önemli faaliyetlerden biri olarak gösterilen Milli Piyade Tüfeği Projesi’nde, Türkiye’nin birincil ulusal piyade tüeği MPT-76’nın hızlı üretimine, geçen mayıs ayında MKEK Kırıkkale Silah Fabrikasında başlandı.


Ayrıntılarıyla yerli imkanlarla geliştirilen MPT-76, “50’nin üzerindeki testi başarıyla geçen dünyadaki tek silah” olarak Türkiye’nin gururu haline geldi. Ulusal piyade tüfeği, 4 kilo 180 gram ağırlığı, 600 metre etkili menzili ve dakikada 700 mermi atım sayısıyla dikkati çekiyor.


Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir, dağıtılmış ziyaretler dahilinde geldiği Konya’da, ulusal savunma sanayi projelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk mühendis ve işçisinin birlikte gerçekleştirdiği Milli Piyade Tüfeği Projesi’nde seri üretimin devam ettiğini aktaran Demir, amaçlarının gelen taleplere kadar süratli imal ihalelerini yerine getirmek, sözleşmelerini yürütmek ve ürünü gününde ele vermek olduğunu söyledi.


Demir, ulusal piyade tüfeğinin üretimine ilişkin, “Ufukta görünen 200 bin rakamı var. Toplamda 200 bin rakamını öngörüyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerine acilen 500 parça başına verildi. İkişer binlik partiler halinde teslimat devam edecek.” dedi. Savunma Sanayii Müsteşarlığının fazla sayıda projesinin olduğunu vurgulayan Demir, şöyle devam etti:


“Bunların teker teker, ürünler ortaya çıkmadan konuşulması fazla doğru yok. Çoğunlukla ürünlerimizin sahada kullanılıp netice alındığında bilinmesini seçim ediyoruz. İnşallah bunlar ortaya çıktıkça görülecek. Genel operasyonel etkinliğimiz açısından ürünlerimizden netice alsak da bazılarının bilinmesinde fayda olmuyor. Denizcilik projemiz var, insanlı insansız hava araçları, tankımız, farklı alanlara yönlendirilmiş kara araçlarımız, elektronik harp cihazları, radarlarımız…


 şimdi kurumumuzda 400’e yakın proje yürüyor. Roketlerden tutun, zeki mühimmatlar, patlayıcı imha sistemlerine, deniz, kara ve hava sistemlerine değin fazla sayıda projemiz var.”


Bu yılın mart ve ekim ayında iki farklı “Savunma Sanayii İcra Komitesi” toplantısı yapıldığını anımsatan Demir, “Savunma Sanayii İcra Komitesinin bu sene yapılan iki toplantısında kararlaştırılan projelerin toplam miktarı 10 milyar dolara yakın. Buradan bakarsanız epey bir faaliyet olduğunu görürsünüz.” diye konuştu.


İŞTE ÖZELLİKLERİYLE MILLI TÜFEĞİMİZ MPT-76
MPT-76, NATO’nun 42 testini hatasız geçen tek tüfek. İşte MPT-76 ile ilgili detaylar ve teknik özellikleri…


 

Takriben 200 parçadan oluşan MPT-76 ’nın şimdi bütün parçaları Türkiye’de üretiliyor. Namlu çeliği dövülen ve bantta olan yeni tüfeğin keza MKE ayrıca de ast üreticilerden sağlanan parçaları (askı kayışı, plastik çanta gibi) her lahza montaja hazırlanmış halde bekliyor. Yapılan çabuk üretim sözleşmesine tarafından MKE 2016 ’da TSK ’ya toplamda 500 adet MPT-76 verecek.

 


2017 ’de ise MKE 19.500, diğer üretici olan Kale Kalıp ise yaklaşık 15 bin yeni piyade tüfeğini TSK ’ya teslim edecek. MPT-76 NATO standardı olan soğuk ve sıcak hava, kum yağmur, çamur gibi ağırlaştırılmış 42 testin tamamını kusursuz geçti. ABD ordusunun kullandığı M-16 bu testlerin yaklaşık 25 ’ini geçebiliyor.


Fakat MKE bu kriterlerin üzerine 10 deneme daha koydu ve MPT-76 bu testlerde de başarılı oldu. NATO standartlarında piyade tüfekleri için bin mermi atımında ‘abes kovan sıkıştırma ’, ‘mermiyi yuvadan dışarı atmama ’ gibi 8 kolay hata olağan karşılanıyor. Oysa MPT 76 ’da bu sayı 1000 mermide 3 basit hataya düşürülerek bir rekor kırıldı.


MKE göre geliştirilen 600 metre etkin menzile sahip 7.62 mm ’lik MPT-76 Piyade Tüfeği, Türkiye ’nin her yerindeki birliklerde her hava şartında denendi. Geri dönüşlerle iyileştirmeler yapıldı. MPT-76 -40 ve +65 derece sıcaklıkta, basınçlı su tehdidi aşağıda ve balçıkta bile çalışıyor.


Türk Silahlı Kuvvetleri göre tanımlanan harekat konsepti ve tayin ihtiyaçları göz önüne alınarak belirlendi. Ulusal Piyade Tüfeği (MPT) 3 öbür ekipte 40 uzmanın 2 yıllık çalışması sonucunda, TSK’nin istediği özellikleri taşıyan, yurtdışında da pazar bulabilecek modern bir tüfek üretildi. Çağdaş Piyade Tüfeği’nde de M-16 mekanizmasından türetilerek özgünleştirilen bir sistem kullanılıyor.


4.3 kilogram ağırlığında, mermi çapı 7.62 mm, boyu 88 cm, şarjörü 20 mermi kapasiteli MPT’nin etkili atış menzili 400 metreyi buluyor.


Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine giren ilk Milli İnsansız Hava Aracı Bayraktar TB2, takriben bir yıldır süren araştırmalar sonunda silahlandırıldı. Silahlandırılmasıyla birlikte terörle mücadelede etkin bir rol üstlenen Bayraktar, birincil katıldığı operasyonda 5 teröristi etkisiz hale getirmişti.

 


Keza TSK’dan yapılan açıklamada, bugün saat 07.00 sularında Yüksekova Buzul Dağları bölgesinde silahlı İHA Bayraktar ile tespit edilen 6 kişilik terörist grubunun etkisiz hale getirildiği belirtildi.

 


ABD 7 YIL BEKLETTİ
Türkiye, 2008’den beri ABD’den İHA edinmek istemiş lakin ABD Kongresi’nden satış için tasdik çıkmamıştı.

 


MALİYETİ
2010 yılında İsrail’den alınan 10 heron için 250 milyon dolar ödenmişti. 12 adet Bayraktar’ın imal maliyeti ise İsrail’e ödenen rakamın yalnızca 5’te 1’ine eşit geliyor.

 


DÜNYA REKORU BULUNUYOR
Bayraktar, 2014 yılının Haziran ve Ağustos aylarında yapılan deneme uçuşlarında 27 bin feet tepe ve 24 saat 34 dakika havada kalma süresiyle kendi sınıfında dünya rekorunun sahibi konumunda.

 


BÜTÜN ZIRHLARI DELİYOR
Bayraktar TB2’ye takılan Roketsan’ın geliştirdiği uzun menzilli tanksavar füze sistemi, yüksek teknolojisiyle tüm zırhlı tehditlere aleyhinde üst seviye tesir gösteriyor.

 


BAYRAKTAR İHA’NIN ÖZELLİKLERİ
24,000 Feet Uçuş İrtifası
24 Saat Havada Kalış Süresi
150 Km Haberleşme Menzili
Bütün Otomatik Uçuş Denetim ve 3 Yedekli Otopilot Sistemi (Triple Redundant)
 
150 KM haberleşme menzili


Yer Sistemlerine bağımlı olmaksızın tam otomatik iniş ve kalkış özelliği
GPS Bağımlılığı olmaksızın dâhili dedektör füzyonu ile seyrüsefer özelliği
Karbon fiber, Kevlar, Hibrid Kompozit Inşa
 

 


Modüler Beden, Kanat ve Kuyruk Yapısı
Esnek Yakacak Tankları
Sabit Arkadaki İniş Takımı
Katlanır Ön İniş Takımı

 


SOM – HASSAS GÜDÜMLÜ STAND OFF CEPHANE
Hassas Güdümlü Stand off Mühimmat (SOM) havadan karaya cephane ailesidir ve yoğun bir şekilde korunan kara ve deniz hedeflerine karşı kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Zorunlu olan operasyonel esnekliği destekleyecek modüler tasarıma sahiptir.


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin devlete ait Youtube hesabında, yerli  seyir füzesi SOM’un bir minibüsü dövme hatıra görüntüleri yayınlandı.

 


İşte kare kare SOM’un meydana getirdiği tahrip…

 

 


Tubitak Sage’nin geliştirdiği som füzesi bütün hava koşullarında görev yapabiliyor.Keza som füzesi maliyet olarakda çok ekonomik üretiliyor.

 


SOM FÜZESİNİN ÖZELLİKLERİ 
Yüksek hassasiyetle hedefe teşebbüs
300 Km menzil (Menzili geliştiriliyor)

 


Fazla yüksek yıkım gücü
Toplam 600 kilodan fazla ağırlığı
Hava,Kara ve Denizden fırlatılabilmesi.

 


Diğer ülkelerin füzelerinden 3 kat daha seri hedefe varmak

 


Kolay geliştirilebilirliği sayesinde yakın zamanda yeni som füzeleri geliştirilecektir.

 


YÜZDE 100 ULUSAL TANK ALTAY
Altay muharebe tankını geliştiren otomotiv ve savunma şirketi Otokar, tankın çabuk üretime alınması için nihai teklifi bugün Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na gönderecek.

 


Şirketin KAP’a yaptığı açıklamada 250 adet muharebe tankının hızlı üretimi ve imal sonrası lojistik desteği için “en iyi ve en son teklif” dosyasının bugün SSM’ye gönderileceğini ve çabuk imal kararının bu dosya üzerinden verileceğini belirtti.

 


Otokar tarafından üretilen Türkiye’nin birincil Milli Başlıca Muharebe Tankı Altay ’ın tasarımında, Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat şartları ve katılım sağlayacağı BM/NATO harekatlarının ihtiyaçları göz önünde bulunduruldu.

 


Bu amaçla Altay, çağdaş tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri ’nin en esas ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.

 


Altay tankında tank komutanı, nişancı, şoför ve doldurucu olarak 4 mürettebat tahsis yapıyor. Altay ’ın üzerinde belli başlı silah olarak, birçok öbür mühimmatları atabilen 120 mm ’lik 55 kalibre top bulunuyor. Asıl tabanca ve asistan silahların teftiş edilmesi için Altay ’a özel yeni tür atış yoklama sistemi çalışmaları ise devam ediyor. Bu sistem doğruca Altay hareket halindeki hedefleri bile çok yüksek isabet oranıyla vurabilecek.

 


Altay tankında, her türlü tehdide karşı tankı gözetmek üzere tasarlanan modüler kompozit zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyoloji ile ilgili, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görevlerini gerçekleştirmesine olanak tanıyan yardımcı sistemler de bulunuyor.

 


FIRAT KALKANI’NIN FIRTINASI!
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin DAEŞ ve YPG’ye karşı başlattığı Fırat Kalkanı operasyonunda, Suriye’nin DAEŞ kontrolündeki Cerablus kentine yaptığı yoğun atışlar sonrası, teröristlerin direnişini kıran yüzde yüz yerli Kasırga obüsleri etkili rol oynuyor. İşte dünyayı kıskandıran Fırtına obüslerinin savaş gücü özellikleri…

 


Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki 1’inci Esas Bakım Merkezi Komutanlığında süratli imal çalışmalarına 2001’de başlanan ve 2004-2014 yıllarında üretilen T-155 kundağı motorlu Fırtına obüsleri sürüş ve manevra kabiliyetleriyle günümüzün modern obüsleri arasında yer alıyor.

 


Bin beygir gücündeki motorları bir uçtan bir uca engebeli arazi şartlarında da hareket kabiliyetine sahip Fırtına obüsleri, 155 mm’lik NATO mühimmatıyla düzenli tasarımı doğru müttefik güçlerle de iki taraflı kullanım imkanı sağlıyor.

 


Tamamen yerli imkanlarla, Türk mühendis ve işçileri göre tasarlanan Fırtına obüsleri, 20 ton zırh çeliği, 47 ton muharebe ağırlığı, 400 kilometre hareket sığasına sahip olması ve çabucak mevzi değiştirebilme özellikleriyle düşmanlara dehşet salıyor.

 


40 KM’LİK MENZİL

Dünya orduları arasında aynı sınıfta fazla az sayıdaki silah sisteminde yer alan özelliklere sahip, 8 metrelik namlusuyla 40 kilometre uzaklıktaki hedeflere nokta atışı yapabilen TSK’nın vurucu gücü Fırtına obüsleri, küresel konumlandırma, otomatik namlu yön belirleme ve otomatik mermi yükleme sistemleri tamamen yüksek alev kabiliyeti sunuyor.


DAKİKADA 8 ATIŞ

Proje Subayı Mühendis Üsteğmen Tuncay Topçu da Kasırga obüslerinin dakikada 6 ila 8 atış yapabildiğini belirterek, şu bilgileri paylaştı:


“47 ton muharebe ağırlığındaki obüs, bin at gücündeki motoruyla her türlü arazi şartlarında çabucak hareket edebilmektedir. Hareket halindeyken ani durumlarda 30 saniyede mevzi alarak, 15 saniyede 3 ani atım yapıp her yerde 30 saniyede mevziyi terk ederek, süratle görevini tamamlamaktadır.

 


Obüsteki muharebe sistemleri Fırtına Atış Yoklama Sisteminin hesapladığı atış komutlarını alma ve gönderme yeteneğine sahip. Fırtına hareket halindeyken 30sn. içinde atış görevine hazırlanmış olabilmekte ve birincil 15sn. içinde ani atış (darbe) edinmek üzere 8 atımlık bir atış görevini bir dakika içinde tamamlaybilmektedir.

 


Atış Kontrol Sistemi

Fırtına`nın Aselsan tarafından geliştirilen özgün atış kontrol sistemi dört ana bölümden oluşmaktadır.

Ataletsel Seyrüsefer Sistemi (Inertial Navigation System)
Atış Denetim Bilgisayar
Otomatik Namlu Yönlendirme Sistemi
Ilk Sürat Ölçme Radarı


Obüs Ataletsel Seyrüsefer Sistemi tamamen tevcih hattı istikamet açısını 0,3 milyem, mevzi koordinatlarını 17,5m ve mevzi rakımını 10m doğrulukla tespit edebilmektedir.

 


Obüs hem, mevcut sistemlerin aksine, tevcih herekli nişan dairesi, nişan çubuğu, ´vb. alet ve avadanlığa gereklilik duyulmadan çok kısa bir süre dahilinde mevzilenebilmektedir.

 


En kayda değer özelliği; 8-25 km arası mesafelere yapılan atışlarda bambaşka namlu açılarından sıralı atılan üç merminin, hedefe benzer anda ulaşması ile üç adet obüsün atış gücünü tek başına karşılayabilmesidir.

 


HİSAR FÜZELERİ
Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması nedeniyle değişen atış kontrol ve komuta kontrol altyapılarına düzenli şekilde Hisar Füzelerini tasarladı.


Hisar Füzeleri; askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması amacı ile değişmez ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı HİSAR-A 10 +km, HİSAR-O 16 +km menzil aralıklarında kullanılan hava savunma füzeleridir.

 


HİSAR füzeleri aile bütünlüğü içinde modüler yapıda, ayrı platform entegrasyonlarına, değişen atış denetim ve komuta denetleme altyapılarına düzenli şekilde tasarlanmıştır.?” biçiminde bilgiler paylaşıldı

 


Hisar Füzelerinin fırlatıldığı sırada çekilen görüntüler yayınlandı. 

 


Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), FNSS Savunma Sistemleri A.Ş ile “Tabanca Taşıyıcı Araçlar (STA) Projesi Sözleşmesi” imzaladı. Proje dahilinde KAPLAN paletli ve PARS tekerlekli tipte toplam 260 adet tanksavar sistemi arz edilecek.

 


Bu projede geliştirilen sistemlerin, tasarım, geliştirme faaliyetleri ve prototip kalifikasyon süreçleri 2018’de tamamlanacak ve peşine düşüp takip eden 2 yıl içerisinde 260 STA Sistemi “milli ve yerli” üretimin örnekleri olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girecek.

 


KAPLAN; muharebe ağırlığına tabi olarak 22-25 Bg/ton güç önem oranında, otomatik şanzımanlı, belli başlı muharebe tankları ile müşterek hareket yeteneğine sahip yeni nesil zırhlı muharebe aracıdır. Araç bambaşka daha aşağı sistemlerin entegre edilmesi suretiyle her türlü görevi yerine getirmeye ihtimal sağlayan platform tasarımına sahiptir.

 


KAPLAN, balistik malzemelerden, balistik kaynak tekniği ile birleştirilerek üretim edilir. Karoser; su sızdırmaz olup, kapaklar ve tapalar su sızdırmaz contalıdır. Zor grubu kabini ile genişletilmiş şoför bölmesi aracın ön kısmında yer alırken; nişancı ve komutan mahalleri aracın orta kısımda bulunur.

 


Geriye kalan arka kısımda ise personel taşıyıcı versiyonunda 8 kişilik, silah kuleli versiyonun da ise 6 şahsiyet personel (manga) bölümü yer alır.Sürücüye, araç içerisinden dışarıyı izleme ve çepeçevre görüntü imkanı karşılayan lazer korumalı sırça periskoplar mevcuttur. Şoför için karanlıkta vasıta kullanımına olanak sağlayan entegre gece görünüm sistemleri, kullanıcının ricası doğrultusunda temin edilebilmektedir.

 


PARS 4X4; İleri gözetleme, anti- tank ve komuta denetleme gibi özel maksatlı görevleri yapmak üzere tasarlanmış bir araçtır. Vasıta bütün operasyonel gereksinimlere cevap verecek şekilde kurgulanmıştır.

 


PARS 4X4, 25-30 Bg/ton gücündeki araç 1.9 m ’lik düşük bir siluete ve karada ve suda çalışabilen özelliğe sahiptir. 5 karakter mürettebatı bulunan vasıta hiçbir hazırlık gerektirmeden derin ve akıntılı suda işlem yapabilir.

 


Aracın sudaki arttırılmış manevra kabiliyeti ise, arkasından konumlandırılan iki adet su jeti ile sağlanmaktadır. Araç, suda nokta (Pivot) dönüşü yapabilmekte ve bununla beraber özlem edildiğinde suda geri istikamete içten hareket edebilme kabiliyetine sahiptir.

 


Pars, mayınlara ve el yapımı patlayıcılara karşısında korumalı olan aracın gövdesi, balistik malzemeden üretilmiştir. CH-47 Chinook ağır tartma helikopteri dahil her türlü askeri kargo uçağı ile taşınabilmektedir.

 


Mühimmat Fabrikası Müdür Yardımcısı Kesin Yiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1929 yılında kurulan fabrikalarının tapa üretim, mermi imal ve mermi dolum faaliyetlerinin yürütüldüğü imla (yükleme) üretim bölümlerinden oluştuğunu söyledi.

 


Fabrikada bin 71 personelin atama yaptığını bildiren Yiğit, “Mühimmat fabrikası, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Güvenlik Genel Müdürlüğünün ve Milli Savunma Bakanlığının ihraç izni verdiği yabancı silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere 25 milimetreden 203 milimetreye kadar değişik çaplarda ağır tabanca mühimmatı üretmektedir. Yıkım kalıpları, çukur imlalı yıkım şarjları ve el bombaları da üretim kalemleri arasında yer almaktadır.” diye konuştu.

 


Ar-Ge Müdürü İhsan Çağatay Öncel de “sığınak delen” olarak bilinen nüfuz edici bombanın yer üstü ve yer altındaki hedeflere aleyhinde kullanılmak üzere tasarlanan, birbirini izleyen delici harp başlığı teknolojisine sahip ve Türkiye’de geliştirilen ilk beton delici cephane olduğunu kaydetti.

 


Nüfuz edici bombanın dış geometrisinin güdüm kiti arayüzleri, kütle, kütle merkezi ve eylemsizlik özelliklerinin MK-84 (2000 libre) genel amaç bombasıyla benzer olduğunu dile getiren Öncel, şunları kaydetti:

 


“Nüfuz edici bomba, düşük çarpma hızlarında ve açılarında deha yüksek delme kabiliyeti, ön delici tasarımda kullanılan önceden şekillendirilmiş parçacıklarıyla ikincil hedeflere aleyhinde yüksek etkinliği, programlanabilir ateşleme zamanları, farklı gaye tiplerine karşı kullanılabilme özellikleri ile MK-84 genel gaye bombasıyla uyumlu bütün güdüm kitleriyle kullanılabilme potansiyeline sahiptir.

 


Öncel, nüfuz edici bombanın hassas güdüm kiti HGK ve GBU-10-EB lazer güdüm kitiyle kullanılmaya da uyumlu olduğuna dikkati çekerek, bombanın MK-84 genel kasıt bombasıyla düzenli tüm güdüm kitleriyle kullanılabilme potansiyeline de sahip olduğunu vurguladı.

 


Niyet tipleri, gömülü sert hedefler; Bunlar mühimmat depoları, yer altı petro kimya depoları, sığınaklar, uçak hangarları, komuta kontrol merkezleri. Yer üstü hedefler; uçak pistleri, barajlar, köprüler, kritik binalar, alan hedefleri; radar antenleri, sahip füze bataryaları, endüstriyel tesisler ve park halindeki uçaklardır.”

 


Nüfuz edici bombanın güçlendirilmiş betonu delme özelliğine sahip olduğuna işaret eden Öncel, şu anda F-4 ve F-16 savaş uçakları için sertifikasyonunun tamamlandığını bildirdi.

 


Drone Killer (küçük insansız hava aracı katili), Türk mühendisleri kadar yüzde yüz yerli ve milli olarak geliştirildi.

 


Drone’lar son zamanlarda yüksek erişilebilirlik ve düşük maliyetleri sebebi ile yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

 


ve askerin yanı sıra, ticari, hobi hatta terörizm maksatları ile Drone ’ler uçuruluyor.

 


Yapı özellikleri sayesinde minik bir bölge kaplayan Drone’lar yüksek uçuş irtifaları sebebi ile tabanca ve tüfekler ile vurulması zor hedefler.

 


Özellikle miting, konser, stadyum ve güya halka açık etkinliklerde ateşli silahlarla durdurulmaları önemli sakıncaları beraberinde getirmektedir.

 


Drone killer tarzı silahları dünyada sayılı ülkeler üretebiliyor. Türkiye de bu ülkeler aralarında yerini aldı.

 


Drone Killer, Drone ile komuta kontrol arasında yüksek hızda elektronik harp teknolojisi uyguluyor.

 


Elektromanyetik saldırıya maruz kalan Drone’lar komuta denetleme ile bağlantıyı kaybederek etkisiz ayla getiriliyor.

 


PKK/PYD ve DAEŞ gibi terör örgütleri, terör faaliyetlerinde droneleri sıklıkla kullanıyorlar.

 


Ülkemizin doğusunda oysa terör operasyonlarında BTÖ’nün Drone’leri etkin bir şekilde kullandığı görülüyor.

 


3 YENİ MILLI TÜFEK ÜRETİME HAZIR!
Türk mühendis ve işçisi göre geliştirilen ve dünyadaki emsallerinden fazla daha üstün özelliklere sahip 3 öbür herif tüfeğin hızlı üretimi için çalışmalarda sona gelindi. Milli imkanlarla geliştirilen MPT-55 piyade tüfeği ve KNT-76 keskin nişancı tüfeğinin süratli üretimine bu sene, modern makineli tüfeğin hızlı üretimine ise gelecek sene sonunda geçilmesi planlanıyor.

 


Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası Ar-Ge Müdürü Selim İyiiş, yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yerli kaynaklarla karşılanması hedefi doğrultusunda 3 yeni tüfek projesi üzerinde çalıştıklarını anlattı. Yeni geliştirdikleri silahlardan MPT-55 piyade tüfeğinin 5,56×45 milimetre kalibreye sahip olduğunu gösteren İyiiş, şöyle konuştu:

 


“MPT-55 piyade tüfeğinin iki modeli var. Birinci modelimiz ‘Karabin’ tipi kısa modelimiz. Bu modelimizin ağırlığı 2 kilo 900 gram ve dakikada 750 atım sayısına ulaşabilmekte. Plastik şarjörü, teleskopik ayarlanabilir dipçiği mevcut. 400 metre etkin menzile sahip. Atış kabiliyeti yüksek, hafif, etkin bir piyade tüfeğidir. Özellikle meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek etkin çağdaş bir piyade tüfeğidir.”

 


İyiiş, bu modelin uzun tipinin ise 3 kilo 200 gram ağırlığında olduğuna dikkati çekerek, “Plastik kompozit şarjörlü ve üstüne her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahiptir. Etkili, hafif ve tutukluk yapmayan bir silahtır. Şu an tasarım ve uygulamalarını gerçekleştirdik, ürün kalifikasyonunu gerçekleştireceğiz. Bu sene sonunda çabuk imalata geçmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

 


KESKIN NİŞANCI TÜFEĞİ
İyiiş, diğer projelerinin ise tim, manga tipi bariz nişancı tüfeği olarak anlatım tarzı ettikleri KNT-76 olduğunu anlattı. Tüfeğin 7,62×51 milimetre kalibreye sahip olduğunu dile getiren İyiiş, şunları kaydetti:

 


“Bu tüfeğin en büyük özelliği tek atışlı ve bölüştürme değeri 1,3 moa olmasıdır. En iyi değerlerimizden biri de 0,5 moadır. 0,5 moa, 100 metreden 1,5 santimetreye tekabül etmektedir. Yani 5 mermiden 4’ünü 100 metreden 1,5 santimetrenin içerisine atma kabiliyetine sahiptir. 4,6 kilogram ağırlığa sahiptir. Eşdeğerlerine tarafından fazla daha hafif, etkili, vuruş kabiliyeti çok yüksek keskin nişancı tüfeğimizdir. Dünyadaki eşdeğerlerine tarafından çok daha üstün özellikleri sahiptir. Namlusu öteki sistemlere göre uzundur. 20 inç namlu boylu boyunca sahiptir.”

 


KNT-76’nın, üzerine her türlü optik sistemlerin takılabileceğini dile getiren İyiiş, “Kompozit şarjörü mevcuttur. Dipçiği teleskopik ve ayarlanabilir özelliklere sahip bir silahımızdır. Ürün tasarım doğrulama, kalifikasyon işlemleri tamamlandı. Ulusal Savunma Bakanlığı tarafından kalifiye edildi. 2016 yılında 570 adet sipariş geldi. Bunun teslimatı yapılacak” ifadelerini kullandı.

 


“Dünyanın en iyi ateş gizleyenine sahip”
Selim İyiiş, Savunma Sanayi Müsteşarlığının çağdaş makineli tüfek projesinin de fabrikaları tarafından yürütüldüğünü söyledi. Geliştirilen makineli tüfeğin ağırlığının 8 kilogram olduğuna dikkati çeken İyiiş, silahın iki hareketli olarak tabir edilen bütün mayonlu sisteme sahip olduğunu aktardı.

 


Bu sistemin dünyanın minimum tutukluk yapan sistemi olduğunu vurgulayan İyiiş, “Çağdaş makineli tüfek, 7,62×51 milimetre kalibreye sahiptir. Atış kabiliyeti yüksek, dakikada 750 atım gerçekleştirmektedir. Namlusu söküp takılabilir, kararsız özelliğe sahiptir. Etkin bir makineli tüfektir.

 


Dünyanın en iyi alev gizleyenine sahiptir. Alev gizleyenin, dünyadaki eşdeğerleriyle seri kamera görüntülerini karşılaştırdığımızda hepsinden daha iyi hassasiyete sahip olduğunu gördük. Şu an kritik tasarım onay aşamasındadır. Mühendislik prototipini ürettik. 2017 yılında ürünü kalifiye edip, sonra üretime geçmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

 


GAZETE HABERTÜRK
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Vestel Savunma tarafından tasarımı yapılan ve yüzde yüz yerli olan insansız silahlı hava aracının (İHA), mayıs ayında havalanacağını açıkladı.

 


Zorlu, Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Başkalaşım Gelişim Topluluğu ’nun düzenlediği ‘Galibiyet hikâyesi ’ isimli konferansta konuştu.

 


‘BEN GERÇI SÖYLEYECEĞİM ’
Ahmet Nazif Engebeli, konuşması esnasında, “Aslında bu konuyu konuşmamam lüzumlu. Lakin konuşacağım mayıs ayında insansız silahlı hava aracımızı uçuracağız. İnsansız hava aracını yapan Vestel, hemen o aracın silahlısını da yaptı” dedi.

 


Engebeli, “Biz ne üretirsek üretelim, önce Türkiye için üretir, sonradan ihraç etmek isteriz. Silahlı İHA ’yı Vestel Savunma yaptı, ihracatını da yapar. Önce ülkemiz kullansın. Bu açıklamam yetsin” diye devam etti.

 


Konya’da bir yazılım firması, bilhassa Doğu ve Güneydoğu ’da terör örgütü PKK ’ya karşısında mücadele veren asker ve polisin kullanabilmesi için  ‘Ankerot’ adını verdiği tank görünümlü uzak kumandalı ufak insansız araç üretti.

 


’Ankerot ’ adı bahşedilen uzakta kumandalı mini insansız aracın, bilhassa yakın veya uzakta mesafede asker ve polisin giremeyeceği noktalarda uzakta kumanda ile kullanılabileceğini açıklama edildi.

 


Cihazın üzerine isteğe tarafından her türlü askeri teçhizatın yerleştirilebileceğini de belirten Elfatek Elektronik Şirketi Idare Heyeti Başkanı Bahattin Akıcı, üretimlerinin ilk versiyon olduğunu ve ciddi bir alıştırma sonrası bunu daha da geliştireceklerini kaydetti. Ülkeye karşısında bir ahde vefa duyduklarını da dile getiren Sürükleyici, şöyle konuştu: “Biz bu ülkenin okullarında okuyarak bugünlere geldik. Biz de takım olarak bu ülkeye olan Vatan ve vefa borcumuzu askerlikten daha sonra da ödemek istiyoruz. Önümüzdeki dönemde bambaşka ürünler de yapacağız. Bu bizim için bir açılış. Ekibimize bu noktada güveniyorum.”

 


Analog joistikli uzak kumandanın Türkiye ’de üretiminin olmadığını ve birincil kez kendilerinin üretmeye başladığını da açıklayan Sürükleyici, TÜBİTAK, KOSGEB ve Sanayi Bakanlığımızın ’tekno yatırım ’ projelerinden yardım alarak uzak kumandayı geliştirdiklerini de sözlerine ekledi. ’Ankerot ’ firma tarafından Konya ’daki Endüstri Zirvesi Fuarı ’nı sergileniyor.

 


Savunma Teknolojileri ve Mühendislik AŞ (STM) kadar geliştirilen Duvar Arkası Radarı (GIZLI) ve Su Altı Optik Haberleşme Teknolojisi ilk önce görücüye çıktı.

 


STM mühendisleri, görsel erişim ve buluş imkanının olmadığı kapalı mekanlarda bulunan insan ve canlı hedeflerin varlığını ve konumunu tespit etmek için radyo frekans dalgalarını kullanan GIZLI’ı geliştirdi.

 


STM DAR, ileri seviye radar teknolojisini kullanarak duvar, kapı gibi engellerin arkasındaki hedeflerin tespitini sağlayacak.

 


Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) tarafından üretilen ulusal piyade tüfeği MPT-76’ya ABD, Şili, Azerbaycan gibi ülkelerden talep olduğu bildirildi.

 


Geçmişte ordunun kullandığı G3 piyade tüfeğiyle ilgili yapılacak değişiklikleri Almanya’ya anlatmak zorunda olan bir ülkeden, kendi milli silahlarını üreten bir ülke konumuna gelindiğini vurgulayan MKEK Silah Fabrikası Imal Şefi Mehmet Demirel, şunları kaydetti:

 


“Geçmişte patenti Almanlar’a ait G3’lerin üretimini de yaptık lakin patent onlarda olduğu için tüfekte yapılacak bir değişiklikte onlara bildirmek zorundaydık ama MPT-76 bizim, yani milli imal, patenti de bizde. Kullanıcı, bu silahla alakalı herhangi bir olumsuzluğa kapılırsa biz onu fabrikada hemen değiştirebiliriz…

 


Kamuoyunda ‘yağmurda, çamurda da atıyor mu?’ diye çok sorulur. Evet bu tabanca, 42 safha testi geçti. Bir piyade tüfeğinde ayırıcı özellik bin mermide 8 basit kusur yapmasıdır, ulusal gururumuz olan MPT-76 binde 3 kolay kusur vermiştir. Bu tabanca yağmurda, çamurda, karda, eğimli atışlarda kimyasal testlerden geçerek eksi 40, fazla 60 dereceden atış yaptı.”

 


Ulusal piyade tüfeğinin patentinin Türkiye’de olması dolayısıyla ürünü dünyanın istenilen ülkesine satabileceklerini, böyle bir haklarının olduğunu vurgulayan Demirel, “MPT-76’ya aşırı derecede talep var, en büyük talep de ABD’den.

 


Bunun yanında Azerbaycan gibi ordusunu bununla dekore etmek isteyen birçok ülke var, Şili de bunlardan biri. Tabii ancak bizim kuruluş felsefemiz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bize vermiş olduğu felsefe, TSK’nın zorunlu olan silah ihtiyacını karşılamaktır. Birinci önceliğimiz defalarca TSK’dır.” diye konuştu.

 


KORAL
ASELSAN kadar özgün olarak geliştirilen, kasıt ülke radarların karıştırılıp aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini karşılayan “KORAL” Mobil Elektronik Harp Sistemi, Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edildi.

 


KORAL, kabul muayeneleri sırasında binden pozitif test aşamasından geçerek performansını kanıtladı. Ülke savunmasında önemli bir tayin üstlenen bu ürünün geliştirilmesi için ASELSAN ile birlikte 50’ye yakın yerli alt yüklenici çalıştı.

 


KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi, askeri taktik araçlara entegre edilen ve geniş bir frekans bandında çalışan Elektronik Yardım Sistemi (KORAL ED) ile Elektronik Taarruz Sistemi’nden (KORAL ET) oluşuyor.

 


KORAL ED Sistemi radar yayınları için tespit, teşhis, istikamet bulgu fonksiyonlarını yerine getirirken, KORAL ET Sistemi kasıt radarların karıştırılıp aldatılmasını ve meslek yapamaz ülkü getirilmesini sağlıyor. Bu nitelikleriyle KORAL Sistemi kasıt ülkelerin hava savunma KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi için 2013’ten bu yanlamasına yürütülen yoğun sistem doğrulama ve sistem test süreci ile sistem deneme sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve karmaşık yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.

 

 


KORAL Mobil Elektronik Harp Sistemi için 2013’ten bu yandan yürütülen yoğun sistem doğrulama ve sistem deneme süreci ile sistem test sürecinin son aşamasında gerçekleştirilen modern ve kompleks yapıdaki radar sistemlerine uygulanan elektronik taarruz denemelerinden alınan olumlu sonuçlar sisteme olan güveni artırıyor.

 


Sistem birimlerinde kullanılan, geleceğin savunma teknolojisi olarak değerlendirilen etkin elektronik taramalı birimler ile benzer anda çoklu hedefe karşı etkili olarak elektronik taarruz uygulanabiliyor.

 


Etkin elektronik taramalı birimler konusunda projede edinilen teknolojik birikim öteki çoğu radar ve elektronik harp sistemlerinde de kullanılabilecek. Dünyada sayılı ülkede var olan bu teknoloji ülkemizin elektronik harp sektöründe geldiği aşamaya göstermesi bakımından da büyük öneme sahip bulunuyor.

 


ONDAN KAÇMAK İMKANSIZ!
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) kasıt istihbaratına karşın uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak olan Göktürk-1 Uydusu, çevresel testler ile yer kesimine ilişkin yazılım ve ekipman birimlerinin entegrasyon faaliyetleriyle göreve hazırlanıyor.

 


Görev ömrünün 7 sene olduğu Göktürk-1 Uydusu’nun 2016 sonunda Fransız Guyanası’ndan fırlatılması planlanıyor.

 


Göktürk-1 Uydusu ile coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üstünde herhangi bir bölgeden yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilebilecek.

 


Projeyle, askeri dilekçe yanına orman alanlarının kontrolü, firari yapılaşmanın takibi, doğal facia sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi böylece fazla sivil etkinlik alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sistemi tedarik edilmiş olacak.

 


KUNDUZ – AZMİM
Türk ordusunun amfibik zırhlı aracı Kunduz-Azmim, keza karada keza de suda devir yapabiliyor.

 


FNSS göre üretilen zırhlı istihkam aracı, savaş sırasında en kritik bölgelerde deha tayin alabiliyor.

 


Aracın üstünde; termal kamera, sis havanları, 2 adet su jeti, iklimlendirme ve KBRN Sistemi, Balast boşaltma sistemi, buldozer bıçağı yer alıyor.

 


2 personelin kullandığı vasıta; karada saatte 45, su da ise 8.6 kilometre hız yapabiliyor. Maksimum 400 kilometre yol yapabilen zırhlı vasıta, nokta dönüşü de yapabiliyor.

 


Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterinde 12 adet Kunduz-Azmim bulunuyor.

 


TGC ANADOLU
Tasarımı tamamlanan birincil ulusal fırkateyn ‘TCG İstanbul ’un ardından Deniz Kuvvetleri Komutanlığı adına ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı göre İstanbul ’daki Sedef Tersanesi ’nde yaptırılan Türkiye ’nin en büyük ve donanımlı savaş gemisinin ismi ve borda numarası belli oldu.

 


225 metre uzunluğunda tasarlanan TCG Anadolu, pek fazla açıdan ilkleri barındıracak. Savaş helikopterleri ve savaş uçakları için tekrar tasarı edilen pisti, 12 derecelik eğimle daha elverişli ayla getirildi. Böylece gemiye F35B sınıfı, 5. Cins av ve bombardıman uçakları da inebilecek.

 


8 gelişmiş savaş helikopterini taşıyabilecek gemi, Ege, Karadeniz ve Akdeniz harekat alanlarında ve gerektiğinde Hint Okyanusu ve Atlantik Okyanusu ’nda kullanılabilecek.

 


700 kişilik karada ve suda çalışabilen gücünün yanısıra toplamda bin 400 kişinin benzer anda bulunabileeği gemi, 8 deniz sonuç aracını taşıyabiliyor.

 


TCG Anadolu bünyesinde, ameliyathane, diş çare üniteleri ve yoğun bakım ile enfeksiyon odalarınan da bulunduğu asgari 30 yatak kapasiteli askeri Hastane de barındıracak.

 


KORKUT
Kara Kuvvetleri Komutanlığı ’nın alçak ve orta zirve hava savunma ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirme çalışmalarına Aselsan göre 2010 ’da geliştirilmeye başlanan ‘Kundağı Motorlu Hava Savunma Sistemi KORKUT ’ geliştirme aşamasının son noktası olan atışlı testleri de başarıyla tamamladı.

 


Yapılan testlerde KORKUT AİC katapulttan atılan kasıt uçağı ASELSAN ’ın geliştirdiği yerli radar sistemiyle saptama edip, başarılı bir şekilde vurarak düşürdü. KORKUT deneme atışlarında sabit hedefleri de başarıyla vurdu.

 


ALEV gücü MKE göre üretilen iki adet 35 mm ’lik toptan oluşan ve hareket halinde atış yapabilen KORKUT, dakikada 1100 mermi atıyor. Ayrıca havada parçalanan 35 mm parçacıklı mühimmat da kullanılabiliyor. Menzili ise 4 kilometre.

 


KORKUT, 3 Silah Sistemi Aracı (SSA) ve 1 Komuta Denetleme Aracı ’ndan (KKA) oluşan takımlar halinde görev yapacak. Birincil etapta toplam 42 Silah Sistem Aracı SSA ile 14 Komuta Kontrol Aracı Aselsan ’dan 2016 yılında miktar edilecek.

 


OTOKAR AMBLEM
Yüksek strateji ve teknik özelliklere sahip yeni cins çok tekerlekli modüler bir vasıta olan SIMGE; üstün hareket kabiliyeti, yüksek mayın ve balistik koruma ile orta ve yüksek kalibre tabanca sistemi entegrasyon opsiyonlarına sahip. Arma, en engebeli arazi koşullarında bile hizmet verebilmekte.

 


KİRPİ
Adını korunması yönüyle Kirpiden bölge bu araç BMC tarafından üretilmekte. Tasarım ve imal amacı mayına karşı dirençli zırhlı personel taşıyıcı olan kirpinin kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleridir.

 


BMC göre tasarlanıp üretilen kirpi en dirençli anti mayın araçlarından biri.

 


TULPAR
Tulpar, A400M ile taşınabilirlik, modüler koruma yapısı, elektronik daha alçak inşa ve düşük siluet gibi teknik ve strateji özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe arabulucu. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve elastik mimarisi ile gelecekte ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına yanıt verebilecek genişleme kapasitesine sahip.

 


URAL
Otokar firmasının ürettiği bir diğer zırhlı personel taşıyıcı ise Otokal Ural.

 


Tamamı zırh sacından üretilmiş personel kabini ile farklı tehditlere aleyhinde sağladığı üstteki seviye personel korumasına ek olarak; geniş iç hacmi ve koltuk ara mesafeleri, ergonomik bütün boy koltukları, süspansiyonu ve sınıfındaki en büyük lastik ebadı sayesinde personel konforunu da en üstteki seviyede tutuyor.

 


OTOKAR COBRA
Otokar Cobra, Otokar firması tarafından 1997 yılında üretimine başlanan bir zırhlı personel taşıyıcı aracı. Maksimum 110 km hıza çıkabilen araçta bir adet 1 × 7.62 mm ya da 12.7 mm makineli tüfek bulmakta.

 


9 personel taşıma kapasiteli lastik tekerlekli 4×4 Cobra Zırhlı Aracın amfibik versiyonu da bulunmakta. Kazakistan Silahlı Kuvvetleri ihtiyacı için Otokar şirketi Kazakistan Engineering şirketi ile 2011 yılında yapılan anlaşma doğrultusunda müşterek lisanslı üretim yapılmakta.

 


OTOKAR COBRA 2
Otokar 2013 yılında, Zırhlı Personel Taşıyıcısı Cobra’nın yeni versiyonu olan Cobra 2’yi tanıttı. Mayına dayanıklı olan ve aynı zamanda yüzebilen ender ürünlerden COBRA 2’de aracın iç hacmi ve koruması ilkine oranla arttırıldı.

 


Cobra 2, Üstün hareket kabiliyeti ve 9 personel nakliye kapasitesinin yanında personele sağladığı yüksek koruma, ateş gücü ve devir ekipmanları ile askeri uygulamalar için ideal. Cobra 2, en engebeli arazi ve iklim koşullarında üstün performans sağlar.​​

 


ATILGAN
Atılgan; Kaideye Monteli Stinger (KMS) projesi için üretilen M113 zırhlı personel taşıyıcısını alt platform olarak kullanan, kızılötesi (ısı) güdümlü FIM-92G Stinger füzesini asıl tabanca olarak kullanan ve öz savunması için bir adet 12,7 mm çaplı makinalı tüfek kullanan hain irtifa hava savunma sistemi.

 


Platform 4 veya 8 stinger füzesi taşıyabilmektedir. Bütün özellikleri bilgisayar ya da operatör kadar denetim edilebilir.

 


ZIPKIN
Zıpkın; ASELSAN kadar milli imkânlarla üretilen, temel tabanca olarak atışa hazırlanmış 4 adet FIM-92 Stinger füzesini kullanan, değişik algılayıcılar ile donatılmış ve tüm fonksiyonları bilgisayar tarafından denetlenen bir Alçak Boy Hava Savunma Sistemi.

 


UMTAS FÜZE
UMTAS, (Uzun Menzilli Tanksavar Sistemi), Türkiye’nin savunma sanayii firmalarından Roketsan’ın geliştirdiği bir tanksavar füze sistemi. 8 kilometre menzile dek etkin atış yapabilen UMTAS, ateşle ve unut sistemini kullanmakta.

 

Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı