Lütfü Oflaz bir iyilik hareketi başlattı

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Lütfü Oflaz bir iyilik hareketi başlattı

Lütfü Oflaz bir iyilik hareketi başlattı

Lütfü Oflaz bir iyilik hareketi başlattı

BİLGE İNSAN, GÖNÜLLERİN ADAMI LÜTFÜ OFLAZ

Lütfü Oflaz: “Yeryüzünü iyilik yurdu yapmalı, yeryüzünde iyiliği, merhameti, vicdanı dominant kılmalıyız

Yazar, düşünür, aktivist Lütfü Oflaz, kalemiyle olduğu kadar eylemleriyle, etkinlikleriyle de bilinen bir insan. Toplumda paylaşma, dayanışma, yardımlaşma duygusunu yaygınlaştırmak, kitleselleştirmek için mücadele gösteriyor. Toplumculuğu savunuyor; kendinden başkasını düşünmeyen bencil anlayışa aleyhinde çıkıyor. Kimsesizlerin kimsesi, çaresizlerin çaresi olmaya çalışıyor.

Bugüne değin insani, vicdani çoğu eylemi, aktiviteyi gerçekleştirdi. Örneğin ülkemizde ilk insan hakları kampanyasını o başlattı. 12 Eylül faşizmi döneminde hukuksuz yargılamaların, yargısız infazların, işkencelerin durdurulması için başlattığı insan hakları kampanyası büyük akustik uyandırmıştı.

TANKLARIN KARŞISINDA DURAN BIRINCIL KİŞİYDİ

Lütfü Oflaz, darbecilerin tanklarının karşısına birincil dikilen insandı. Bunu da tek başına yapmıştı.

Onun bir öteki akustik uyandıran aktivitesi de sokaklarda kurulan Yeryüzü Sofraları. Lütfü Oflaz, 2011 yılında beş yıldızlı otel iftarlarındaki israfa karşısında sokaklarda kurulan Yeryüzü Sofraları’nın akıl babası, ad babası. Özü paylaşma, dayanışma, yardımlaşma olan bu sokak sofralarında her sene Ramazan ayında on binlerce birey birbiriyle ekmeğini suyunu paylaşıyor.

Darbelere karşısında gösterdiği destansı direnişler nedeniyle “efsane direnişçi” olarak anılan Lütfü Oflaz,  “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Susma haykır, zulme hayır”, “Yılgınlık yok, direniş var” gibi kitlelere mal olmuş çoğu sloganın da yazarı.

HER KESİMİN GÖNLÜNDEKİ CUMHURBAŞKANI

Zamanında dünyanın üç büyük dergisinden biri olan Gırgır’da da yazar Lütfü Oflaz, ülkemizin önde gelen gazetelerinde de yazar ve başyazar olarak çalıştı. O, ülkemizde en genç köşe yazarı, en genç başyazar olmuş bir yazar.

Lütfü Oflaz,  2000 yılında siyasi görüşleri, hayat tarzları birbirlerinden ayrı olan kesimler tarafından cumhurbaşkanlığına namzet gösterildi. O dönemde bugünkü Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, “Lütfü Oflaz, benim gönlümdeki cumhurbaşkanı” demişti. O gün bugündür Lütfü Oflaz “gönüllerin cumhurbaşkanı” olarak anılıyor.

SAĞCISINDAN SOLCUSUNA HERKESİN SAYGI DUYDUĞU İNSAN

Sağcısından solcusuna herkesin saygı duyduğu bir insan o…

Çok zengin, şaşaalı bir hayat sürebilecekken, sahip olduğu fiziki imkanların manâlı bir bölümünü ihtiyacı olan yoksul insanlarla paylaşmasıyla da tanınan Lütfü Oflaz, halen mütevazı bir semtte mütevazı bir hayat sürüyor. O malda, mülkte, kariyerde, şöhrette, konforda, gösterişte gözü olmayan bir insan…

Gençliğinden beri zamanının bir kısmını hastanelerde acılar içinde kıvranan öksüz insanlara yardımcı olmak için ayıran, bir bakıma gönüllü hasta bakıcılık yapan Lütfü Oflaz, “Nasıl ki sevgi paylaşıldıkça çoğalırsa, acı da paylaşıldıkça azalır. Tarifsiz acılar çeken insanlara yardımcı olmak için İyilik Hareketi zorunlu. Bunun için iyilik, acınacak şey, vicdan seferberliği başlattık. Yeryüzünde iyiliği, merhameti, vicdanı baskın kılmalı, yeryüzünü iyilik, merhamet, vicdan yurdu yapmalıyız” diyor.

 Demekle de kalmıyor, Yeryüzü Sofraları, Yeryüzü Evleri, Yeryüzü Sağlıkçıları gibi birçok projeye de imzasını atıyor. Hemen de İyilik Hareketi’ne öncülük eden Lütfü Oflaz ile bu konularda söyleştik. Biz sorduk, o anlattı:

– Lütfü bey; öncülük ettiğiniz bu projeleriniz, etkinlikleriniz ile amacınız ne?

– İstiyorum ancak yeryüzünde bencillik türü bireycilik yerine toplumculuk dominant olsun. Sadece kendilerini düşünen insanların yerini, kendinden başkalarını da düşünen insanlar alsın. İstiyorum ancak “altta kalanın canı çıksın; ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” anlayışı son bulsun. İstiyorum ama yeryüzünde paylaşma, dayanışma, yardımlaşma duyguları yaygınlaşsın. “Sen de olanı paylaş, insanlaş” benim sözümdür. İstiyorum ki insan insanın yardımına koşsun. zor durumda olanların, çaresiz olanların, öksüz olanların yardımına koşulsun. Kimsesizlerin kimsesi, çaresizlerin çaresi olunsun. İstiyorum oysa yeryüzünde iyilik, acınacak şey, vicdan, şefkat gibi değerler etken olsun. Yeryüzü iyilik coğrafyası, merhamet yurdu olsun. Böyle bir yeryüzü cennet gibi olmaz mı? Eğer bizler istersek yeryüzünü cennete çevirebiliriz. Eğer bizler istersek yeryüzünü iyilik, acıma, vicdan yurdu yapabiliriz. Yeryüzünde iyiliği, merhameti, vicdanı egemen kılabiliriz.

 İYİLİK HAREKETİ BİR GÖNÜL HAREKETİ

– Hafıza babası, isim babası olduğunuz Yeryüzü Sağlıkçıları, Yeryüzü Sofraları, Yeryüzü Evleri’nden sonradan şimdi de İyilik Hareketi’ne öncülük ediyorsunuz. İyilik Hareketi düşüncesi nasıl oluştu; bize anlatır mısınız?

– Beni yakından tanıyanların bildiği gibi, gençliğimden beri vaktimin bir bölümünü hastanelerde acılar içinde kıvranan öksüz insanlara yardım etmek için ayırdım. Bir nevi gönüllü hasta bakıcılık yaptım. Geçirdiği ağır kazalar, ağır hastalıklar, ağır ameliyatlar, ağır travmalar sonucu hastanelerde tarifsiz acılar çeken, bir de de kimi kimsesi olmayan ırk var. Vücudu kırılıp parçalandığı, bedeninin bir bölümü yandığı için veya diğer ağır sağlık sorunları, organ kayıpları sebebiyle tarifsiz acılar çeken millet var. Bunlar bakıma ve ilgiye muhtaçlar. Onların gündelik bakımlarının yanı sıra sevgi gösterecek, moral verecek, acılarıyla boğuşmalarına takviye edecek insanlara ihtiyaçları var. Ben gençliğimden beri onlara muavin olmaya çalıştım. Bir nevi gönüllü hasta bakıcılık yaptım. Şimdi de bu kişisel çabalarımı kitlesel yapabilir miyim; benim gibi gönüllü hasta bakıcıları çoğaltabilir miyim diyerek yola çıktığım bir düşüncem var. Ben bunun adını İyilik Hareketi koydum; Acınacak Şey Hareketi, Vicdan Hareketi de olabilir. İyilik Hareketi bir gönül hareketidir. Nasıl ancak Yeryüzü Sağlıkçıları projesinde gönüllü doktorlar, hemşireler sağlık yardımına ihtiyacı olan biçare, yetim insanların yardımına koşmaktaysa, nasıl fakat Yeryüzü Evleri projemizde konut sahipleri biçare, yetim, evsiz insanlara gönüllü olarak evlerini açmaktaysa, bu da onlar gibi bir gönül hareketidir.

 ACILAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR

– Gönüllere sesleniyorsunuz; insanları merhametli, vicdanlı, şefkatli, aklıselim olmaya çağırıyorsunuz; lakin merhametsizliğin, vicdansızlığın, şefkatsizliğin, duyarsızlığın ağır bastığı bir ortamda yaşıyoruz. Komşuları, hatta akrabaları gibi en yakınlarının çektiği acılara bile duyarsız bir ortamda yaşıyoruz. İşiniz çok zorlama değil mi?

– Zaten önemli olan da zoru varisi olmak yok mi? Dediğiniz gibi merhametsizliğin, vicdansızlığın, şefkatsizliğin, duyarsızlığın ağır bastığı bir ortamda yaşıyoruz. İnsan insana acımasız, vicdansız, şefkatsiz, duyarsız. Fakat acımasız insan ruhsuz bedendir; yani cesettir! Vicdan yoksa insanlık da yoktur. İşte onun için komadaki acınacak şey, vicdan, şefkat duygularını canlandırmalıyız. Yerlerde sürünen o duyguları ayağa kaldırmalıyız. İnsanı insan yapan unsurdur acınacak şey, vicdan, şefkat. İnsan haftada, hiç değilse ayda birkaç saatini acı çeken, kimi kimsesi olmayan insanlara yardımcı olmak için ayırabilmeli. Geçirdiği kazalar sonucu oluşan kırıklar, yanıklar, veya geçirdiği ağır hastalıklar sonucu yatağa mahkum olmuş, en basit bir insani ihtiyacını deha görmekten aciz olan, üstelik de kimi kimsesi olmayan insanlara asistan olmaya çalışmalı. Nasıl fakat sevgi paylaşıldıkça çoğalırsa, acı da paylaşıldıkça azalır. Unutmamalıyız oysa onların başına gelen bizim başımıza da gelebilir. Yakınlarımızı peş peşe kaybedip yalnız başımıza kalabiliriz. Kimi kimsesi olmayan biçare bir insan durumuna düşebiliriz. Onların başına gelen ağır kazalar, ağır hastalıklar, ağır felaketler bizim başımıza da gelebilir. Şu anki gücümüze, sağlığımıza, durumumuza güvenip acılar içinde kıvranan insanlara duyarsız kalmamalıyız. Kısacası, düşmez kalkmaz bir Allah gerçeğini hiç unutmamalıyız. Herkes her lahza her şeyini yitirebilir. Fazla güçlüyken çok çelimsiz, çok sağlıklıyken çok sağlığa zararlı duruma düşebilir. Onun için İyilik Hareketi’ni zinde kılmalıyız.

İYİLİK SEFERBERLİĞİ BAŞLATTIK

– İyilik Hareketi’ni yükseltmek için ne yapmak lazım?

– İyilik, acınacak şey, vicdan seferberliği başlattık. İşte hemen yaptığımız gibi, söyleşiler yoluyla veya diğer faaliyetler yoluyla İyilik Hareketi’nin duyurusunu yapıp geniş kitlelere ulaştıracağız. Herkesi iyilik seferberliğine katılmaya çağıracağız. İyilik Hareketi’ni mümkün olduğunca kitleselleştirecek, yaygınlaştıracağız. Nasıl fakat Yeryüzü Sofraları İstanbul’da kurulduktan sonradan, bu sofraları öteki illerde, ilçelerde de belirlemek için ahali seferber olup Yeryüzü Sofraları’nı yaygınlaştırdılarsa, İyilik Hareketi’nin yaygınlaşması da böyle bir seyir izleyebilir.

serkan.ustuner@haber7.com

Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı