Kılıçdaroğlu: Niçin Erdoğan konuşuyor?
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:
“Her şehit olayından sonradan ‘Köklerini kazıyacağız’ dediler. Ne yapacaksınız yapın artık. Neden tedbir alınamıyor? Genelkurmay’ın açıklaması… Son birkaç aydaki şehit sayımız 88. Düne dek yaptıkları işlerin ne değin hatalı olduğunu söylüyorduk. ‘Siz anlamazsınız’ diyorlardı. Bunun her hâlükarda sorgulanması lazım. Bize bunları söylemeyin diyorlar. Peki vatandaşın acısını kim dinleyecek? Teröre defalarca birlikte karşısında çıkmamız lazım. Yeri geldiğinde doğruları söylemekten kaçınmayacağız.
AK PARTİ’YE BAŞSAĞLIĞI
Hak ve Kalkınma Partisinin yöneticileri öldürüldü. Ilk Kez Binali Şimşek edinmek üzere başsağlığı diliyoruz. Hepimizin karşılıklı üzüntüsüdür. Birlikte çaba etmek hepimizin ortak görevidir.
GAZETECİNİN EVİ BASILDI
Bu sabahleyin DHA’nın Tunceli’de tayin yapan muhabirinin evi basıldı. Tunceli’deki eylemlerin haberlerini yaptığı gerekçesiyle… Bu ne zamandan beri kabahat oldu? Öyle anlışılıyor ama, hiçbir terör haberi yapılmasın. Ne olacak, vatandaş haberi nereden alacak?
Dün Ankara Garı katliamının sene dönümüydü. Biber gazı, cop… Türkiye’ye yakışymıyor. Bir ailenin çocuğunu anması kabahat mudur? Bu ülkeye demokrasi, şımartma ne zaman gelecek?
ASKERİMİZ BAŞİKA’DA KALMALI
Musul operasyonu IŞİD sonrası Ortadoğu ile ilgili yeni senaryolar demektir. Irak ve Suriye ile ilgili yeni stratejiler gündeme gelecek. Türkiye’nin bu konuda fazla itinalı bir dil kullanması gerekir. Sayın Erdoğan, mezhep endeksli bir politikayı gündeme getirdi. Bunun üstüne Irak, Başika’dan Türk askerinin çekilmesini istedi. Kullanacağınız dil fazla önemli. Irak yönetimine çağırmak isterim. Irak’ın toprak bütünlüğünü her dönem savunduk. Irak’ın kaderinin Irak halkının belirlemesi gerektiğini söyledik, söylemeye devam edeceğiz. Başika’da bizim askerlerimizin bulunması Irak halkının güvencesi içindir. Dolayısıyla buradan size ulaşan bir takım söylemelerin iticiliğine kapılıp Başika’daki askerlerimizin terk etmesini istemeyiniz.
Musul’da, Kerkük’te terörün ayıklanmasını ve IŞİD’in o bölgeden çıkmasını istiyoruz. Biz Irak halkı ile arkadaş olmaya ve dostluğumuzu sürdürmeye kararlıyız.
NIÇIN ERDOĞAN KONUŞUYOR?
Türkiye’nin bir dışişleri bakanı var değil mi? Niçin bir Cumhurbaşkanı konuşur? Enerji konferansı yapılıyor, başbakan değil ortada. İki tane başbakan var. Bir Sayın Başbakan Binali Yıldırım dahası gölge Başbakan Patent Albayrak… Kim başbakan? Sayın Yıldırım, koltuğunuzun hakkını verin, yetkilerinizi paylaşmayın. Musul ile ilgili biri konuşacaksa konuşacak birey Dışişleri Bakanı, Başbakan.
Yalnızca dış politika değil. Türkiye uluslararası arenada terör ile, darbe ile, tutuklu gazeteciler ile, akademisyenlerle anılıyor.
Herkesin oyuncak haline getirdiği bir iktidar Türkiye’yi yönetebilir mi? Oy verirken elinizi vicdanınıza koyun. FETÖ’den bizim haberimiz yoktu diyorlar. MGK kararını açıkladım. Hepsinin altında kapı gibi imzası var. Nasıl oldu da sizi kandırdılar o zaman?
Sayın Erdoğan, ‘Benzer menzile ayrı yollardan gidiyorduk’ diyordu. Ne oldu? Aynı menzile bu vesileyle rekabet içinde biri diğerini yok etmeye çalıştı. O zaman senin FETÖ’den bir farkın değil demektir.
Hükümet yetkilileri ‘Türkiye’de bir darbe olduğunu anlatamıyoruz’ diyor. Anlatamazsınız. Üniversiteden hocaları attınız. Binlerce öğretmeni işinden ettiniz. Er-erbaşları sorgusuz sualsiz hapse attınız. Yüzlerce gazeteciyi hapse attınız. İşadamlarının malvarlığına sorgusuz sualsiz el koydunuz.
HAKKINDA AÇILAN DAVA
KHK yetkisi aldılar, ne yaptılar Tüzük hükmünde kararname çıkardılar. Hakimlere tehdit etme veriyorlar. Benim hakkımda da 2 yıl 8 ay dava gevşemiş. 2 yıl 8 ay değil 2800 yıllık iddianame düzenlemezseniz adam değilsiniz. Kim açmış, Bilal oğlan açmış. Ben senin ne olduğunu gayet iyi biliyorum.
Diyorlar fakat Yenikapı ruhu ne oluyor? Ben bunların tamamını Yenikapı’da anlattım. Ben demokrasiyi, özgürlükleri, mazlumun hakkını savunuyorum. Benim inancıma göre zalime teslim olmayız. Zulmün aleyhinde susan dilsiz şeytandır. Ben iblis değilim, iblis sensin.
