İlk baktıklarında ne olduğunu kimse anlamadı ama
Onu birincil yakaladıklarında ne olduğunu kimse anlamadı…

Araştırmacılar, balığı incelediklerinde denizin 1500 metre derinliğinde yaşayan bir köpek balığı olduğunu tespit ettiler…

Meksika ’nın batısındaki Cabo kenti açıklarında balıkçılar göre yer alan acayip canlı, görünümüyle şaşırma yarattı.

ntv’te yer alan habere kadar Ilginç gözleri nedeniyle dünya dışı bir varlığa benzetilen canlı için sosyal medyada spekülasyonlar yapıldı.

Balık görünümünde olmasına rağmen, pembe ve beyaz renkli canlının karın bölgesi yüzmesini engelleyebilecek dek şişmiş duruyor.

Bilim insanları canlının ‘şişen köpek balığı ’ olarak aşina bir nesil olduğunu açıkladı.
Bu balıklar, tehlikeyi sezdikleri vakit vücutlarını ‘U ’ şeklinde kıvırıyor ve su yutarak hacimlerini iki katına çıkarıyor. Bu Nedenle avcının kendilerini yakalayıp çekmesini zorlaştırıyor.

 

Yaklaşık bir metre uzunluğunda olan bu türe yalnızca Batı Amerika açıklarında rastlanabiliyor.

Stargazer balığı, denizin dibindeki kumların altına kendini iyice gömerek gizler. 
 

Balığın ağzının üstünde dişe aynı saçaklı bir yapı bulunur. 
 

Dişe benzeşen ve kumlardan ayırt edilemeyen bu organ doğruca kumun altında rahatlıkla nefes alır. 
 

Bir av gelene dek tuzakta bekler, avı kendine yaklaştığında ani bir hareketle kumun arasından fırlar ve onu yakalar.

Japon balıkçılar göre dünyada fazla nadir görülen dev ağızlı köpekbalığı yakalandı. 

balıkçılar balığı görür görmez kısa süreli bir şok yaşadı. 1 ton ağırlığındaki köpekbalığı şimdiye değin sadece 60 kez görüldü.

1 ton ağırlığındaki dev balık bir balıkçı kadar satın alındı.

Dailymail ’in haberine kadar, 100 takvim ömrü olan dev ağızlı köpekbalığı 1976 yılında keşfedilmesinden bu yanlamasına şimdiye dek sadece 60 defa görüldü.

Çoğunlukla Tayvan, Filipin ve Japonya ’da görülen dev ağızlı köpekbalıklarının ilki Havaii sahillerinde rastlantı eseri yakalanmıştı.

Çok nadir görülen bir nesil olan siyah denizşeytanı öncelikle kameraya alındı. Aralık ağzı, bıçak gibi bariz dişleri ve hafif sersemlemiş ifadesiyle siyah denizşeytanı (oltacıbalığı grubundan bir nesil) kameraların aradığı yüze sahip.

 

Ve bir dişi aslında de kamera önüne geçti. Araştırmacıların orta Kaliforniya açıklarında görüntülediği bu nadir oltacıbalığı doğal ortamında canlı olarak ilk kez filme küskün oldu

Uzakta kumandalı bir araç kullanan ekip, 9 santimetrelik siyah denizşeytanını Monterey Körfezi Kanyonu ’nda takriben 580 metre derinlikte görüntüledi. Peşinde balığı –büyük bir başarıyla- canlı olarak karaya çıkaran bilim insanları o zamandan beri hayvanı gözlemliyor.

 Yakalanan oltacıbalığı, steril bir laboratuvardan fazla dondurucu odasına benzeyen özel bir karanlık odada tutuluyor. Yalıtımlı duvarlar ve loş ışık, siyah denizşeytanına normalde yaşamını geçirdiği karanlık ve soğuk doğal ortamı sağlıyor.

Gözlemciler keza hayvanın kafasındaki aydınlatılmış zokayı sürekli mi yanık tuttuğunu yahut ışıklandırmanın başka bir düzeni mi olduğunu da anlamak istiyor.

 

Melanocetus cinsine ait siyah denizşeytanları hakkında çok eksik veri var. Bilim insanları ne değin yaşadıklarını dahi bilmiyor. Balığın en aşina özelliği, Disney/Pixar ’ın Kayıp Balık Nemo filminden de hatırlayabileceğiniz gibi zokası. Bu adaptasyona uğrayan yüzgecin en gönder kısmı parıldıyor ve denizşeytanı bunu kendisine av çekmek için kullanıyor.

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde sabahleyin saatlerinde sahile vuran canlılar paniğe yol açtı.
 

Yeni Zelanda’da balık tutmak için denize açılan Stewart Fraser yakaladığı balığı görünce gözlerine inanamadı.

 

Yeni Zelanda’daki Stewart Fraser adlı balıkçının yakaladığı ilginç mahlukat görenleri hayrete düşürdü.

 

Yeni Zelanda’nın 43 aks kuzeyinde Karikari Peninsula bölgesinde balık tutmayan giden Stewart Fraser oltasına takılan balığı çekmek için makarasına asıldığında şok geçirdi. Oğlullar ile balık tutan Stewart Fraser şeffaf bir karidese rastladı.

 

Şaşma içerisinde olan Stewart Fraser suyun üzerindeki öbür nesneyi olmak ile almamak aralarında değişken kaldığını lakin merakına yenilerek daha yakından görmek için garip cismi sudan çıkarmaya karar verdi.

 

Stewart Fraser saydam yaratığı eline aldığında yüzeyinin sanki balık pulları ile kaplıymış gibi olduğunu ve jölemsi lakin oldukça sıkı bir forma sahip bir canlı olduğunu belirtti.

Stewart Fraser şeffaf yaratığı eline aldığında yüzeyinin benzeri balık pulları ile kaplıymış gibi olduğunu ve jölemsi ama epeyce sıkı bir forma sahip bir canlı olduğunu belirtti.

 

Türlerine nadir rastlanan bu canlılar Güney okyanusunda sadece soğuk sularda yaşadıkları belirtildi. Jelimsi vücuduna su toplayarak ve daha sonra topladığı suları püskürtme kuvveti ile ilerliyormuş.

 

Tek Dişin Sırrı

 

Deniz gergedanı ya da boynuzlu balina olarak da bilinen narval balinasının en sinyâl özelliği, erişkin erkek bireylerde dışarı doğru mızrak gibi uzayan 2-3 metrelik spiral dişler.

Nadir de olsa dişi bireylerde de görülen bu dişler, narval balinalarının üst çenelerinin sol kadar spiral yaparak uzar.

 

Bu dişin düşünüldüğü gibi dişilerin ilgisini çekme, rakibini gözdağı gibi bir işlevi yok.

 

Harvard Üniversitesi Diş Bilimi Bölümü ’nden Martin Nweeia ’nın araştırmasına tarafından bu mızrak dişler bir duyu organı aslında.

 

Dişin yüzeyindeki 10 milyondan fazla asap hücresi bir tünelle merkezi asap sistemine tabi.

 

Bu sayede narvallar sudaki sıcaklık ve basınç değişimlerini algılayabiliyor. Dişlerin bir öteki özelliği de kırılmadan yarım metre kadar esneyebilmeleri.

 

Narval balinalarının yaşam alanı Kuzey Buz Denizi ’nde Kanada ’nın Baffin Körfezi, Davis Boğazı ve Hudson Körfezi ’dir. Kış mevsimi dahil yaşamlarını sürekli arktik bölgede geçiren tek balina türüdür onlar.

 

Yeni Zelanda Reglan plajında kıyıya vuran 2 metre uzunluğundaki mahlukat görenleri şaşkına çevirdi.

 

Görüntüsüyle şaşırtıcı esrarengiz yaratık görenleri korkuttu.

 

Uzunluğu 2 metreyi aşan ve en ince ayrıntısına kadar ahtapot kolları gibi hareketli uzantılardan oluşan alışılmadık “deniz canlısı”nın gerçekten tek bir canlı değil, yüzlerce canlının oluşturduğu bir “koloni” olduğu anlaşıldı.

 

Uzmanların açıklamasına tarafından, ender görülen bir deniz yaratığı olan Barnacle, başlıca denizin dibinde yaşıyor ve planktonlarla besleniyor.
 
İspanya ve Portekiz’de bu deniz canlıları, midyeler kadar çok tüketiliyor. Uç kısmındaki kabukla birlikte servis ediliyor.

Bırakın yemeyi bakmaya bile yiğitlik edemeyeceğiniz ilginç deniz canlıları…

 

İki  İngiliz Kralı’nın ölümüne sebep olan bu balık türü görenleri şaşkına çeviriyor.

 

Lamprey cinsi balıklar dünyanın en ilginç balık türlerinden biri…

 

Bu çok nadir yer alan kan-emici yaratıklar bir öyle da tehlikeliler…

 

Büyük Britanya Krallığı tarihinde Lamprey’ler, savaştan şampiyon gelerek nehirden sarayına dönmek isteyen 2 İngiliz Kralının ölümüne sebep olmuşlardır…

 

Bugün yalnızca 3 Lamprey türü hayatta kalmayı ve yok olmamayı başarabilmiş.

 

Kanadalı balıkçılar bu alışılmadık canlıdan yılda 4.5 milyon dolar kazanıyor…

 

Geoduck adı verilen bu acayip deniz canlısı özellikle Asya’nın lüks restoranlarında yüksek fiyata satılıyor…

 

Farklı bir midye türü olan geoduck, deniz tabanında yaşıyor…

 

20 santime değin uzayabilen bu yumuşakça, dünyanın en ilginç görünümlü canlılarından birisi durumunda…

 

Kanadalı balıkçılar her sene tonlarca geoduck yakalayıp bu ülkelere ihraç ediyor…

 

Hong Kong, Pekin ve Tokyo ‘daki lüks restoranlarda oldukça rağbet gören geoduckun kilosu 30 dolardan satılıyor.

 

Ağzının tavanını bile kaplayan bariz dişleri yer alan bu yaratık bir köpekbalığı değil.

 

Bu ağız ‘Leatherback Kaplumbağası’nın

 

2 metreye ulaşabilen boyu ve 600 kilograma varabilen ağırlığıyla, yaşamış en büyük deniz kaplumbağasıdır.