İkinci aşamaya geçildi! Türkiye başarırsa…

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
İkinci aşamaya geçildi! Türkiye başarırsa...

İkinci aşamaya geçildi! Türkiye başarırsa…

İkinci aşamaya geçildi! Türkiye başarırsa…

El Cezire Türk’te, Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta daha proaktif bir politika izlemesinin sebeplerini ve mümkün sonuçlarını çözümleme eden Selva Tor, bu politikayı “beka koridoru” olarak isimlendirdi.

BEKA MESELESİ HALİNE GELDİ

Beka koridoru politikasının, özelde Türkiye, genelde ise Batı-dışı ekonomiler için doğrusu bir beka meselesi olduğunu açıklama edenTor, Doğu’nun Batı’ya başat gelme ihtimalinin azıcık da Türkiye’nin bu politikadaki başarısına ast olduğunu vurguladı. 

İşte Selva Tor’un o analizi:

20. yüzyılın zor mücadelesinin en kayda değer arabulucu olan enerji havzalarına ve sevkiyat koridorlarına bağımsızlık iddiası, Soğuk Savaş sonrası ABD ’yi Ortadoğu ’da saldırganlaştırmıştı. 1991-2009 arasında yaşanan büyük acı ve kayıpların Amerika ’da meydana getirdiği tepkiler demokratları başkanlığa taşırken, küresel uzlaştırma umudunu da yükseltmişti. Fakat Obama ’nın dış politika öncelikleri, Ortadoğu ’da mezhepsel ve etnik çatışmalara neden oldu.

TÜRKİYE “UYDU DEVLET” STATÜSÜNE RAZI OLMADI

Bu çatışmalardan 1.295 km ’lik sınırı ve bu sınırın arka planındaki tarihsel, kültürel ve sosyo-ekonomik senet nedeni ile ilk elden etkilenen Türkiye ’nin NATO ve Batı İttifakı ’na hapsolması beklendi. Ancak Türkiye “Devlet bekasına karşın açık tehditlere karşısında tepkisiz kalan uydu bir devlet” statüsüne razı olmayacağını her defasında daha yüksek perdeden dile getirdi.

SÜRECİ ERGENEKON’LA BAŞLATTILAR, 17-25’LE KORKUTMA DERİNLEŞTİ

Bu dayanıklılık, ABD ile ittifakın başladığı 1947 ’den itibaren zaman zaman parasal, fazla nadir de olsa askeri ve nihayet siyasi saldırılar ile tekrar tekrar sınandı. Ama Ortadoğu ’nun bitmiş yapılandırılmasına Ergenekon ve Balyoz saldırıları ile stratejik zihin merkezleri imha edilerek dahil edilen Türkiye ’nin karşılaştığı tehdidin boyutu 17/25 Aralık 2013 ’ten sonradan daha da belirginleşti.

15 TEMMUZ’DA BÜYÜK BİR PSİKOLOJİK EŞİK AŞILDI

ABD ile geçmişe tarafından fazla daha büyük boyutlu bir dizi dış politika krizini idare etmek zorunda kalan Ankara, bu başı dönen on yılın karanlık noktalarında el yordamıyla yol almaya çalıştı. Birçok vakit içine düşülen tuzaklar, siyasi gücü elinde bulunduranların karar alma süreçlerinde hataya düşmelerine ve hatta kuşaklar ötesi etkisi olacak sonuçlarla baş etmelerine niçin oldu. Bu açık ve sıcacık bakışımsız saldırıların sonuncusu ise 15 Temmuz ’da gerçekleştirildi. Bu saldırıyı durduran direniş büyük bir psikolojik eşiğin aşılmasına niçin olurken yöresel ve küresel dengelere de yeni bir perspektif kazandırdı.

Türkiye ’nin bekası tarihselliğin yanı sıra küresel boyuta da sahiptir. Beka, Türkiye ’nin yalnızca hudut güvenliği ve hakimiyet alanı ile sınırlı yok, daha geniş bir bakış açısı ile Ortadoğu, Balkanlar ve Avrasya coğrafyasındaki emniyet ve iş birliği ortamının tesis edilmesi ile de ilgilidir.

EMPERYAL BİR HEVES DEĞIL, BİR BEKA TEHDİDİ

Bugün Türkiye “beka” tehdidi ile karşısında karşıya. “Beka”, ulusal emniyet boyutuna ilaveten birbirinin devamı ve bakiyesi olan iki bin yıllık devlet etme geleneğinin yani töresinin de geleceğe aktarılma sorumluluğunu bünyesinde taşır. Türkiye ’nin bekası tarihselliğin yanı sıra küresel boyuta da sahiptir. Beka, Türkiye ’nin sadece hudut güvenliği ve hakimiyet alanı ile sınırlı yok, daha geniş bir bakış açısı ile Ortadoğu, Balkanlar ve Avrasya coğrafyasındaki emniyet ve işbirliği ortamının tesis edilmesi ile de ilgilidir.

O nedenle Türkiye ’nin Suriye ve Irak ’ta nüfuz alanı oluşturma arzusu, sömürgeci bir heves olarak okunamaz. Bu, güvenlik ve işbirliği odaklı etkinlik kurma girişimidir. Türkiye ’nin güney sınırlarının hemen ötesinde bir beka koridoru oluşturma çabası işte bu girişimin bir sonucudur.

TÜRKİYE BAŞARIRSA DOĞU DA BAŞARACAK

Türkiye, bu koridoru tesis etme konusunda istikrarlı. Bunu yapmak için ise diplomatik, siyasi ve askeri manevralar ile gücünü tesis etmeye çalışıyor. Rusya ile sürdürülen diplomatik, askeri ve siyasi müzakereler, Ankara ’nın bu koridor ekseninde Moskova ile ahenk sağlama çabasıdır. Bu çabalar netice verir ise, Misak-ı Ulusal sınırları içinde olduğu görünüşe göre Beka Koridoru bölgesel ve küresel ekonomi politik eksende yalnızca Türkiye ’nin değil, Çin ve Rusya olmak üzere Batı-dışı ekonomilerin bölgedeki iki taraflı çıkarlarını da koruyacaktır.

ABD BÜYÜK BERE ALDI, AVRUPA’YA DA GÜVENEMİYOR

II. Dünya Savaşı ardından Amerika ’nın hegemonya tesisi için kurulan finansal ve idareli sistem, 1970 ’lerden daha sonra yaygınlaştırılan liberal politikalar eliyle Amerikan dolarının hegemonyasını güçlendirdi. Amerika ’yı doların hegemonyası bir süper baskı haline getirdi. Oysa ABD için bundan böyle oyunun kuralları değişiyor. Batı dışı ekonomilerin oluşturduğu ticari saha doları tahtından edecek yeni bir finansal alan oluşturma potansiyeli taşıyor. Öteki yanlamasına Çin ’den yükselen daha adil küresel ticaret çağrısı Amerika ’nın hegemonya ısrarı aleyhinde daha fazla alaka görüyor.  ABD bu paradigma dönüşümünün aleyhinde gücünü koruyabilmek için Trans Atlantik ve Trans Pasifik gibi ticaret anlaşmalarını hayata aşmak zorunda. aynı zamanda Washington, 2008 ve 2010 finansal krizleri ile büyük ölçüde bere almış, hâlâ zengin lakin hayli yaşlanmış Avrupa ’ya ise bundan böyle güvenemeyebileceğini biliyor. Brexit ile başlayan, ardındaki Alman Maliye Bakanı ’nın açıklamaları ile devamlı gelişmeler Atlantik ’in her iki yakasını bağlayan çıkar yollarının zayıfladığını gösteriyor.

ABD YENİ PARADİGMANIN ENGELLEMEK İÇİN İSTİKRARSIZLIKLARI BESLİYOR

Ancak Çin ’den yükselen çağrının hayata geçmesi Avrasya ve Ortadoğu ’daki kolektif güvenlik ve kolaylık beklentilerinin kararlı bir zeminde karşılık bulmasına yan. Bu varsayım Ortadoğu ’da ABD ’nin neden istikrarsızlıkları besleyen politikalara öncelik verdiğini zımnen açıklıyor.

ZAMANI GELDİĞİNDE KULLANILMAZ ÜZERE HAZIRLANAN TEHLIKELI BİR İNSAN KAYNAĞI

ABD bölgedeki en önemli müttefiki ve NATO üyesi Türkiye yerine, istikrarsızları besleyeceği belirgin olan terör odaklarına bölgede bu nedenle bölge açıyor. Bu istikrarsızlıklar, ırksa ve mezhep çatışmalarının bölgenin dışına da yayılması için az kalsın bir kuluçka görevi görüyor. Suriye ve Irak ’ta DAEŞ ’in yapılanmasına uzun bir süre göz yumulması, DAEŞ ’e katılan unsurların bir kısmının Batı Türkistan (Orta Asya) ve Doğu Türkistan ’dan (Çin Sincan Uygur Özerk Bölgesi) çıkmış olması ise rastlantı değil. Zamanı geldiğinde Çin ve Orta Asya ’da bölgesel ticari havza planlarını kadük edecek istikrarsızlıkları tetikleyecek hayli tehlikeli bir insan kaynağı kullanıma hazır ışık halkası getiriliyor.

TÜRKİYE, KÜRESEL ZOR MÜCADELESİNİN ODAĞINDA

İşte Türkiye ’nin kurgulamak istediği müşterek güvenlik perspektifi bu büyük küresel zor mücadelesinin o nedenle odağını oluşturuyor. Bu zor mücadelesinden Batı dışı ekonomilerin galibiyet ile sıyrılması ise Türkiye ’nin alanı boşaltıp boşaltmayacağına, yani Türkiye ’nin bekasına tabi.

TÜRKİYE TÜM İMKANLARINI SEFERBER ETMİŞ DURUMDA

Türkiye, Suriye ve Irak ’ın kuzeyinde Misak-ı Ulusal sınırları içindeki bu beka koridorunu oluşturmak için tüm imkanlarını seferber etmiş durumda.

RUSYA İÇİN BÜYÜK ÖNEM TALEP EDİYOR

Bu anlamda Türkiye ve Rusya arasındaki kritik işbirliği her iki taraf için de stratejik öneme sahip. Moskova ’nın düşük petrol fiyatları nedeniyle azalan direncini ABD ’nin sahada sıcak çatışma ile deneme etme olasılığı her geçen gün artıyor. Rusya ’nın Türkiye ile kolektif beka koridoru üzerinden tesis edeceği dayanışma, böylece Moskova açısından her geçen gün daha da önemini artırıyor.

Rusya ile yapılan müzakereler, Rusya ’nın Suriye ’deki askeri etkinliğinin Türkiye ’nin güney sınırlarının ötesinde meydana getirmek istediği kolektif beka koridorunun esas amaçları ile düzenli ayla getirilmesine odaklanmış durumda. Bu antre hayat alanı bulursa ABD ile rekabette en önemli stratejik hattın, yani Çin-Rus ilişkilerinin de görece etkinliğinin derecesini artıracak. Bu Nedenle Rusya ’yı Ortadoğu ve geniş Avrasya coğrafyasının en kritik dönüşümünün prestijli aktörü haline getirecek.

ILK SAFHA FIRAT KALKANI’YDI, İKİNCİ EVRE İSE MUSUL

Türkiye bu koridorun birincil manâlı aşamasını Fırat Kalkanı ile başlatmıştı. Bunun ikinci ve fazla manâlı bir diğer bacağını ise Musul ’da yerine getirmek istiyor. ABD ise Türkiye ’nin bu beka projesinden haliyle memnun yok. Washington, İran etkisindeki Bağdat ’ın sözlerini karnından konuşarak tekrarlarken gerçekten Türkiye ’nin karşısında yer aldığını da göstermekten çekinmiyor.

TÜRKİYE KİME GÜVENECEK?

Rusya ’nın koşullu desteğini alsa bile, çıkılan bu kritik yolculukta Türkiye ne Rusya ’ya ne Çin ’e ne de Batı ittifakından geriye kalan ne varsa ona güvenebilir. Oysa bu kolektif beka projesini Çin ve Rusya ilk olarak edinmek üzere etki sahasındaki tüm ülkelerle paylaşmalı ve projeye olan paydaşlığı artırmalıdır.

TÜRKİYE’NİN, BU TARİHSEL DÖNÜŞÜME OLABİLDİĞİNCE ZAYIF YAKALANMASI İÇİN HER ŞEY YAPILDI

Misak-ı Ulusal vasiyetinden türetilen ve küresel güvenlik ve işbirliği boyutuna sahip bu beka doktrini, Türkiye için hayli zorlu bir varoluş mücadelesine niçin oluyor. Üstelik bu mücadeleden başarı ile çıkmak sadece Türkiye ’nin bekasının değil Batı-dışı ekonomilerin dört yüz takvim sömürgeci Batı tahakkümüne karşı göstereceği direncin de garantisi. Kuşkusuz tesir alanı bu kadar geniş bir hamleye girişmeden önce Türkiye ’nin askeri, siyasi ve idareli alanda nispi özerkliğini elde etmiş ve güçlenmiş olması beklenirdi. Ne var ama Türkiye ’nin bu tarihsel dönüşüme olabildiğince zayıflamış biçimde yakalanması için içeriden ve dışarıdan her türlü uğraş sarf edildi.

TÜRKİYE AKILLI HAREKET EDERSE BAŞARIR

YINE DE Türkiye elindeki imkanları akla yatkın biçimde kullanırsa, tarihten gelen dinamikleri harekete geçirmeyi başarabilir. Yeter oysa sistemli ve bilimsel politikaları mümkün tüm senaryolar düşünülerek uygulayabilsin. Karanlıkta el yordamıyla yok, geçmişin tecrübelerinden türetilen metodolojiler eşliğinde bekasını tesis edebilsin.

Avrasya ve Ortadoğu ’nun güvenlik ve işbirliği ortamı buna bağlıdır.

Zira Türkiye ’nin bekası, Avrasya ve Ortadoğu ’nun bekasıdır.

Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı