Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimine karşın soruşturma zarfında gözaltına alınan iki hakim, örgütün adalet sorumlularının, ramazan ayında oruçluyken “deşifre olmamak” için katıldıkları toplantılarda gerektiğinde yemek yemek yiyebilecekleri konusunda kendilerine izin verdiğini anlattı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma zarfında örgüt mensuplarının verdiği ifadeler, FETÖ ’nün iç yüzünü ortaya koyuyor. FETÖ ’nün hak yapılanmasına yönelik işlem zarfında meslekten ihraç edilen Danıştay Muayene Hakimi A.A. ve Idari Yargı Hakimi O.A ’nın itiraflarında garip detaylar dikkati çekti.

A.A. ve O.A ’nın itiraflarında, FETÖ ’nün hak içerisinde kadrolaşması ve örgüt mensuplarının deşifre olmamak için kullandığı yöntemler yer aldı.

“YARGI SORUMLUSUNU MESLEK İÇİNDEN SEÇİLİYORDU”

İtiraflarda bulunan iki baskın, FETÖ ’nün devlet kurumlarında etkin edebilmek namına daha ilkokul çağında bedensel olanakları güçsüz olan başarılı öğrencileri seçtiğini ve onları hak, silahlı kuvvetler gibi kritik öneme sahip kurumlara girmeye zorladıklarını belirtti. FETÖ ’nün 12 Eylül 2010 tüzük referandumu sonuçlarıyla yargıda daha hür hareket etme imkanı bulduğu yer alan ifadelerde, örgüt mensuplarının deşifre olmaması için birtakım tedbirlerin uygulandığı da yer aldı.

2010 yılından önce FETÖ’nün yargı imamlarının sivillerden oluştuğunu anlatan itirafçı adalet mensupları, anayasa referandumundan sonra hak sorumlusunun meslek içinden seçilmeye başlandığını fakat sohbet toplantılarının başındaki kişilerin yeniden sivillerden seçildiğini söyledi.

FETÖ’nün yargıdan sorumlu imamlarının, örgüt üyelerinin deşifre olmaması için, “Ramazan ayında oruç tuttuğunuz anlaşılmasın. Oruçlu olduğunuz halde katıldığınız seminer ya da eğitimlerde yemek yeniyorsa deşifre olmamak için siz de yemek yemek yiyin. Buradan ayrıldıktan sonra orucunuzu tutmaya devam edin.” talimatı verdiği ifadelerde yer aldı.

Adalet mensupları, katıldıkları toplantılarda içki içilmesi durumunda, kendilerini sır olarak saklamak için içki de içtiklerini belirtti.

ÇOCUKLAR İÇİN GÜYA “EĞİTİM BİRİMİ”

FETÖ’nün yargıya özel tartı verdiğine uyarı çekilen itiraflarda, hak mensubu örgüt üyelerinin çocuklarının FETÖ’nün ev ve okullarına gönderilmediği ancak bu çocukları örgütten uzakta tutmamak için “Eğitim Birimi”nin devreye sokulduğu bilgisi yer aldı.

İfadelerde “Eğitim Birimi” hakkında şu itiraflar yer aldı:

“Etken ve savcılar, deşifre olmamak için çocuklarını cemaate ait mektep ve evlere göndermiyorlardı. Açık Havada kalmasınlar diye çocukları yaz dönemlerinde dil kursu görünümüyle ilk önce ABD olmak üzere yurt dışındaki cemaatle benzer evlere götürüp FETÖ ’ye bağlılıklarını sağlamaya çalışıyorlardı.” 

ÖRGÜTÜN ÜÇ KRİTERİ

A.A. ve O.A ’nın itiraflarında, örgütün “üç kriteri” ile ilgili bilgiler de yer aldı. İtirafçı adalet mensupları, bu üç kriterin sırasıyla ibadet, irtibat ve aidat olduğunu, FETÖ mensuplarının belirli aralıklarla bir araya gelerek bağlarını koparmamayı hedeflediklerini belirtti.

Örgüt mensuplarının mesleğe başladıklarındaki birincil maaşlarını aracısız FETÖ’ye verdiklerini itiraf eden yargı mensupları, bekar olanların maaşının yüzde 15 ’ini, evli olanların maaşının yüzde 10’unu, evli ve asgari 3 çocuğu olan örgüt mensuplarının ise maaşlarının yüzde 5’ini FETÖ ’ye aktardıklarını anlattı.