Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin soruşturma zarfında hazırlanan ve İzmir 2. Ağır Cinayet Mahkemesince kabul edilen iddianamede, doğrudan örgüt lideri Fetullah Gülen’e tabi olarak bakımlı bir şekilde faaliyetlerini yürüten, örgüt ve üyelerini dijital alanda teftiş yetkisine sahip ATM’lerle (Arama Tarama Mesulleri) ilgili ayrıntılı bilgilere yer verildi.

Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundan sorumlu İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato’nun koordinesinde Savcı Berkant Karakaya göre hazırlanan iddianamede, örgüt yapısının anlatıldığı bölümde, FETÖ’nün gizlilik, hiyerarşik yapılanma, özel haberleşme ve kod adı kullanım gibi özellikleri ile yasa dışı terörist örgütlenme taktiklerini kullandığı bilgisine şive yapılarak, dini unsurları temel alarak hareket ettiğini bahis eden örgütün açık ve transparan edinmek yerine bir istihbarat örgütü gibi faaliyetlerini mahremiyet içerisinde hayatın her safhasında tedbirler alarak sürdürdüğü belirtildi.

Örgüt içerisinde bu şekilde hareket eden, ATM olarak anlatım tarzı edilen kişilerin, özellikle örgütün devleti ele geçirme amacının deşifre olmasının arkasından, ülke genelinde süre gelen soruşturmalarda örgüt mensuplarının güvenlik personelinin düzenleyeceği operasyonlara aleyhinde önlem almalarını sağladığının anlatıldığı iddianamede, ATM’lerin karşısında istihbarata aleyhinde korunmaya yönelik çalışmalar yürüttüğü ve bunun için de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), güvenlik teşkilatı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndaki (MITOS) örgüt mensuplarından karşı istihbarat topladıklarına göze çarpan edildi.

“ATM’ler doğrudan doğruya Fetullah Gülen’e bağlı”

Bilişim ve teknoloji konularında üstteki düzey seviyede donatılmış kişilerden oluşan, mütevelli heyeti üyelerinin bile tanımadığı ATM’lerin direkt FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e tabi olduğunun kaydedildiği iddianamede, “ATM’lerin örgüte karşın olarak yapılan operasyonlarda, kolluk kuvvetlerince örgüt elemanlarından elde edilecek data, belgeler ile örgütün zayıf duruma düşme ihtimaline ve örgütün hasar görmesini engellemek için, denetim görevini ifa eden örgüt üyelerinde veri, belge, resim, dijital vb. olup olmadığını denetçi kişiler olduğu tespit edilmiştir. ATM görevlilerinin çok gizli oldukları, bilgisayar, dijital ve elektronik konularında üst düzey seviyede data ile donatılmış kişiler oldukları, mütevelli üyelerinin ATM’leri tanımadıkları, bireysel hareket ettikleri, doğrudan doğruya örgüt lideri Fetullah Gülen’e tabi oldukları anlaşılmıştır.” ifadeleri kullanıldı.

FETÖ, kendi mensuplarını bile dinlemiş

Örgüt içerisinde etkin ve geniş yetkileri olan ve örgüt mensuplarının tayinlerinin çıkartılması veya cezalandırılmasına dek çoğu gücü elinde bulunduran ATM’lere güvenlikçi ve teknik personel gözü ile bakıldığına dikkat çekilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:

“ATM sorumlularının bütün örgüt üyelerinin denetiminden, özellikle il ve ilçe imamları, genel muhasebeciler ve eğitim danışmanlarının bilgisayarlarından tutun telefon ve evlerindeki dijital malzemelere dek denetim ve arama yaptıkları, örgütü bir operasyon esnasında zor durumda bırakabilecek bir husus olup olmadığının kontrolünü yaparak, eğer varsa bulunan veri ve belgeleri sildikleri, kontrolünü yaptığı kişiye canice olarak doğu illeri veya Afrika ülkelerine tayinini çıkartma yetkisine sahip oldukları, ATM sorumluları bir alan, il ya da ilçede önem talep eden bir toplantı yapılacaksa buluşma yapılmadan önce ihbar veya şüphelenme durumunda buluşma salonunda dinleme cihazı araması yaptıkları, bununla ilgili gerekli ekipmanlara sahip oldukları, zorunlu ekipmanların bulunmaması hallerinde güvenlik, askeriye veya MITOS’te etkinlik gösteren örgütün elemanlarından kullanmak suretiyle bu ekipmanları arz ettikleri, ATM sorumlularının şüphelendikleri örgüt üyelerinin cep telefonlarını tekrar emniyet, askeriye ya da MIT’te etkinlik bildiren örgütün elemanlarından faydalanarak dinlettirdikleri saptama edilmiştir.”

İddianamede, örgütün herhangi bir kuytu faaliyetini açığa çıkarabilecek görüşmeler yapan örgüt mensubunu uyarı eden ATM’lerin bununla birlikte, TSK, MITOS ile emniyetteki sorumlulardan oluşan “hususi”leri peşine düşüp takip eden “il imamları”nı da denetledikleri bilgileri de yer aldı.