İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Yeni İleri Biyolojik Atıksu Temizleme Tesisleri ile Çevre Yatırımları Toplu Başlangıç Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sert açıklamalarda bulundu. Erdoğan AP’nin OHAL’i bahane ederek aldığı kararı eleştirerek, “Her gün terör eyleme yapılan bir ülkeye terörle mücadele yapma aramak dükkanı kapatıp git seslenmek. Ey AP siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz hayır olsun. OHAL kararını hükümet parlamento verir size ne? Bu ülkeyi AP mi yönetiyor, hükümet mi yönetiyor. Size ne! Haddinizi bilin, haddinizi!” dedi.

İşte o konuşmadan satır başları:

Temizleme tesislerindeki su park ve bahçelerle sanayide kullanacak. Arıtma sonucu meydana çıkan bu ürünlerde keza İstanbul’umuza katkı maddesi sağlanacak. Şehir genelinde 67 kilometreyi bulan akarsu ıslahı, sterilasyon tesisi de öyle çok sorunun çözümüne vesile olacak.Açılışını yaptığımız 19 çöp aracı, 26 yol süpürme aracı, 2 çevre denetim botu da İstanbul’u daha temiz ışık halkası getirecek. Toplam yatırım bedeli 1 milyar 873 milyon lira olan bu tesis ve hizmetleri şehrimize kazandıran Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve ekibini tebrik ediyorum.

DEVRİM ÖZELLIĞINDE YENİLİKLER YAPTIK

Selçuklu’dan Osmanlı’ya oradan Cumhuriyet’e uzanan tarihimizde biz  de çalıştık, çabaladık. Önce İstanbul gibi bir dünya şehrine 4,5 sene belediye başkanlığı yaptım. Haksız adaletsiz bir şekilde ayrılmak zorunda kalınca Türkiye’nin tamamı için bitmiş milletimizin karşısına çıktık Bizi milletimiz ezici bir yetişkinlik yüzde 63’le başa getirdi. 19 Kasım, 14. yılı geride bıraktık. Bir yandan içeride dışarıya tuzak ve engellerle çaba ederken, bir yana hizmetler getirmenin çabası içinde olduk. Eğitim, sağlık durumu, enerji, tarımda, savunma sanayide, her alanda devrim özelliğinde reformlar yaptık. Cumhuriyet tarihinde yapılanların kat kat fazlasını yaptık. Biz ülkemize, milletimize hizmet için çalışırken birileri de bize çelme takmaya çalışıyor. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi arkasından gelen kapatma davası. Gerisinde yapılanlar da aynı amaca karşın.

90 YIL SONRA KURTULUŞ SAVAŞI VERİYORUZ

Amaç neydi Türkiye’yi hızlı artma amacından bütün dostlarına, mağdurlara el uzatan bir ülke yolundan engellemek. Nerede ilginç var, biz oradayız. Neresi olursa olsun. Biz oradayız. Kardeşlerim Türkiye özellikle son 3 yıldır bir ateş çemberinden geçiyor. Bu mücadelenin adını doğru hazırlamak gerekli. Cumhuriyet’ten daha sonra yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Üstelik bu savaşı tek bir cephede yok askeri, siyasi, hesaplı veriyoruz. Seyahat ile çevre hassasiyetini tehdit algısı ile kargaşa dışında tutmak istediler. Bu ahlaksızlara sorun bu ülkeye kaç ağaç diktiniz?Biz milyonlarca değil, milyarlarca diktik.

AP’YE SERT YANIT: SANA NE!

(İdam tezahüratları sonrası) Bu konuyla ilgili düşüncelerimi söyledim. Ben Hans’ın George’un ağzına bakarak karar vermem. Ben Hakk’a ve halka yönelerek cevabımı veririm. Halkım idam mı diyor, parlamentoya gelir. Parlamento idam diyorsa bana kazanç ben de onaylarım, bunu açıkladım. Şimdi Avrupa Birliği’ndeki birileri niye idam istiyorsunuz, sana ne! Demokrasi milli irade yok mi? Ulusal irade bunu istiyorsa vekillerde bunu istiyorsa yasalara kadar Cumhurbaşkanına kazanç ben de bu istikamette veririm. Benim 248 tane şehidim var. Bekara karı boşamak kolaydır. Bunlar bakımlı. Biz dertliyiz ağlamaklı. Parlamento yakılıp yıkılacak. Binamız bombalanacak, Boğaz Köprüsü bombalanacak. 36 şehidimiz olacak. Utanmadan sıkılmadan böyle bir şey isteyemezsin diyecek.Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyiniz onlar diridir, siz bilemezsiniz. Onların şöyle veya böyle demesi önemli yok, siz ne diyorsunuz? 

YENİ TÜZÜK ÇALIŞMALARI

Ulusal irade ne diyorsa odur. Anayasa değişikliği hazırlanıyor. şimdi da görüldüğü kadarıyla iktidar ile MHP ortaklama alıştırma sürdürüyorlar. Temmeni ederim ancak isabetli adım atılır. Adımla da natürel rakam tatmin edici yok. Fakat asıl muhalefetin içinden de takviye gelirse hallolur. İktidar ve MHP biz gerçi milletimize götürelim. Milletimiz ne der ben biliyorum. Kamuoyu araştırmalarında da görüyorum. Yüzde 72 ile nasıl tüzük değişikliği yaptıysa burada da takviye vererek değişikliği yapacaktır. 2014 finansal seçimlerinde yeniden aynı yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Yolculuk ile 17-25 Aralık’ın siyasi kısmını yapmak istediler. Milletimiz izin vermediler.

BUNLAR BÖYLE ALÇAK

Önce Güneydoğu Anadolu’da çukur eylemleri yaptılar. Vatandaş ve emniyet görevlilerimizin şahadetiyle sonuçlandı. Bundan Böyle bunlara gereken dersi ilk yapılacak seçimlerde vermemiz gerekli. Suriye ve Irak’taki eylemleri DEAŞ ile ülkemize bulaştırmak istediler. 56 kardeşimizi canlı bomba ile Gaziantep’te şehit ettiler. Bunlar benzer akraba. Bunlar bizim üyelerimiz dediler, alakası değil. 6 yaşındaki yavrunun kolu kopmuş bunlar böyle hain. Bizler tepede olan duracağız.

15 TEMMUZ BİR İŞGAL GİRİŞİMİYDİ

İstihbarat teşkilatlarımızın çalışmalarıyla terör örgütü bekleneni vermedi. Uğraş alanını Türkiye sınırları dışına taşıdı. Celabrus’u DEAŞ’dan kurtardık. Rai’yi kurtardık. El Bab’ı kuşattık. 15 Temmuz saldırıların en alçakçasıydı. FETÖ ihanet çetesi çocuğun çocuğun rızkından keserek namuslarına itimat edilen tankları, topları milletin üstüne sürdü. Türkiye 2 fiili darbe, 2 de darbe operasyonu yaşamıştır. Bunlar halkımızın gönlünde derin izler bıraktı. 15 Temmuz dek ihanet değildi. Türkiye’nin iradesini dış güçlere peşkeş çekmiş güruhun işiydi. 15 Temmuz aynı zamanda bir işgal girişimidir. Devletin silahlarıyla ırk katledilmemişti.

BEDELİNİ ÖDEYECEKLER

15 Temmuz TSK içindeki asker elbiseli hainler kadar gerçekleştiğinden cunta girişimidir. 15 Temmuz günü güneş batarken herkesin bir hesabı vardı. Öngörülmeyen bir hesap devreye girdi. Bütün hesapları bozdu. Milletlerden millet olmadığını şanına şöhretine boşuna sahip olamadığını gösterdi. Tanklara, helikopterlere meydan okudu. Nur mağarasının kapısındaki örümcek ağının gücünü unutmayın. Allah bizimle beraber. Görebilen gözler aniden görmüyor. Şair ne diyor; İmandır o cevher ki,ilahi ne büyüktür İmansız olan paslı kalp,sinede yüktür, imanlı yürekler imansız yürekleri bitirdi. Pelsinvanya’ya da göstermiştir. Ya yurtdışına kaçtılar ya da cezaevlerindeler. Hukuk, yasa ne emrediyorsa bunun bedelini ödeyecekler.Kopyalarla, halk personel sınavlarındaki yolsuzlukların bedelini ödeyecekler. Millet hakkı olduğu halde devlet dairelerine giremediler. 

SİZE NE HADDİNİZİ BİLİN!

İçerde PKK, DEAŞ teröristleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Dışarda da mücadeleimizi sürdürüyoruz. AP’nin aldığı son kararı gördünüz değil mi? Milletime sesleniyorum; acilen onlar da bitmiş izlesin, neymiş efendim Türkiye’de mucizevi hal varmış, teröristlerin üstüne çok sert gidiyormuş, görevden alınıyormuş, idam cezası tartışılıyormuş, medyaya kısıtlama varmış, vize serbestisinde  72 şarttan 7’si yapılmamış, gümrükle ilgili ekonomi ile ilgili korkutma ediyorlar. Silah veriyorlarmış da tabanca verilmemesi konusunda karar alacakmış. Her gün terör eyleme yapılan bir ülkeye terörle mücadele yapma çağrıda bulunmak dükkanı kapatıp git seslenmek. Ey AP siz terör örgütüne çanak mı tuttunuz hayır olsun. Hani PKK terör örgütüydü, siz nasıl böyle karar alırsınız, takviye yataklık yaptınığınızın farkında olan mısınız? Fransa OHAL 3+3+6 ay şeklinde uzattı. Ona böyle bir karar aldınız mı? Seçimler sebebi ile Fransa baştan uzatmayı düşünüyor. Olur Ya 3 ay daha size ne ya? Bunun kararını hükümet parlamento verir size ne? Bu ülkeyi AP mi yönetiyor, hükümet mi yönetiyor. Size ne! Haddinizi bilin, haddinizi!

BİR KÖŞE YAZARI MÜSVETTESİ…

En son sığınmacı sonunda Avrupa ülkeleri ne kadar insanlıktan uzaklığa düşeceklerini sayısız gazete arşivinde mevcuttur. Türkiye’yi hizaya sokacaklarını zannedenler büyük bir yanlış peşindeler. Bir gün silahlarının namlularını size de doğrultacak. Bir tane terörist köşe yazarı. Köşe yazarı müsvettesi. 5 yıl 10 avuç içi mahkum oluyor, tutuksuz yargılanmak üzere hür bırakıyor. Almanya’ya kaçıyor. Alman Cumhurbaşkanı ağırlıyor. Ne menem iştir. İngiltere’de yaptığı konuşmada Türkiye’yi açıkhava gazeteci hapishanesine benzetiyor. Peki sen nasıl kaçıp gittin? Seni hukuk hapishaneye koymuyor, özgürlük bırakıyor sen de kaçıp gidiyorsun. Hadi kalsaydın ya niye kaçtın? Şahsiyet meselesi bu. Dikdatör adı başlığını attı, sen kaçıp gidebilir misin ya? Sen yazdıran kimse olsaydı hangi zindanlarda olacaktın? Batı bu koynunda bunları besliyor. Bunlara yaptırdıkları konuşmalarla Türkiye değişmez, daha da güçlenecek Allah’ın izniyle.

AP 23 KASIM’DA BİR KARAR ALDI…

Avrupa Birliği’nin ve Parlamentosu’nun ikiyüzlülüğü için örnek: AP 23 Kasım tarihinde, yani ülkemizle ilgili oylama öncesi karar aldı. Propogandaya karşı AB stratejik irtibat kararı. Bu karar kayda değer. Bu karar medya özgürlüğü açısından tam tersi tespit ve tavsiyelerle batmış. AP kendi çıkarları olunca ne dek kısıtlayıcı olabileceğini bu kararla ortaya koymuştur. Özellikle AB’yle ilişkilerimiz konusunda konuşanlara kararı okusun diyorum. Kararda nefret edilen şey, zorlama, savaşın kışkırtılması açıklama özgürlüğüne girmez deniyor. Sizde olunca olmuyor, bizde olunca niçin kılıf uyduruyorsunuz? Biz terör örgütleri için hukuk kullanınca açıklama özgürlüğü, size dokununca ölçüleriniz değişiyor. Dezarfonmasyon, propoganda savaşın bir parçası, bizde olanlar ne? Bu kavramlar bizi ne güzel ifade ediyor. Bu propogandaya karşı geliştirilen çalışmalarda savunmacı değil, saldırgan olunması isteniyor kim diyor bunu Avrupa. AB’nin gerçekliği çarptırmayı aza ülkeleri bölmeyi Rusya ile stratejik işbirliğini parçalamayı birlik değerlerini oluşturmakla karşı karşıya kalmasıymış.

SİZ KENDİNİZİ CİDDİYE ALMIYORSUNUZ AMA BEN ALAYIM

Rusya’ya yönelik bu ithamlar. Biz AB ülkelerinden bize yönelik isabetli buluyoruz. Terörün propogandalarına karşısında savunma değil, hücum konumunda bulunmasını gayet uygun buluyoruz. Bir gün önce karara imza atıyorlar, ertesi gün Türkiye’yi sert kısıtlamalardan dolayı eleştiriyor. Biz de bu kararı veren parlamentoyu ciddiye almadığımızı söyleyince morali bozuluyor beyfendilerin. Siz kendinizi ciddiye almıyorsunuz fakat ben ciddiye alayım. Netice böyle fiyasko olur. Biz kendi yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz. Bu sene da AB bizimle olursa hem o ayrıca biz kazanırız. AB illa diğer istikamete gideceğim derse yeni yol arkadaşları bulur veya  gerekirse tek başımıza yolumuza devam ederiz. Türkiye’yi mutlaka 2023 hedeflerine ulaştıracağız.”