Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 29 Ekim resepsiyonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa bir hitabe yaptı.

Konuşmasında 15 Temmuz vurgusu yapan Erdoğan, “15 Temmuz’da şehit olanlar İstiklal Marşı’nı tam manasıyla ruhuna sindirmişti. Bu milletin mensubu olmaktan kibir duymalıyız. Ben milletimle kibir duyuyorum. Ne mutlu bizlere ki Rabbim bizleri bu vatanın evladı olarak yarattı” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım, o esaret ve zillet kabul etmez” sözünü hatırlatarak “Gazi, önce Allah’a, sonra da karakterine tutsaklık yakıştıramadığı bu millete güveniyordu” dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:

Hiçbir kazanımımız kolay olmadı. Hiçbir zafer bizlere altın tepside sunulmadı. 29 Ekim 1923’te duyuru ettiğimiz Cumhuriyetimizde Kurtuluş Savaşı her tarafında genci yaşlısı, kadını erkeği ile toprağa düşenlerin eseridir. Cumhuriyeti bir kopuş olarak yok mantıksal bağ olarak görmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni, Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızdaki anlamını bulan devlet geleneğimizin, bu topraklardaki 1000 yıllık varlığımızın son halkası olarak değerlendiriyorum. Aziz milletimin meselenin vatan olduğu her durumda, tıpkı Çanakkale ve istiklal harbinde olduğu gibi canını feda etmeye hazırlanmış olduğunu biliyorum.

“15 Temmuz’da şehit olanlar İstiklal Marşı’nı tam manasıyla ruhuna sindirmişti. Bu milletin mensubu olmaktan gurur duymalıyız. Ben milletimle kibir duyuyorum. Ne mutlu bizlere ancak Rabbim bizleri bu vatanın evladı olarak yarattı”

“DEMOKRASİNİN KAYMAĞINI YİYENLER…”

“Bu ülkede çobanla sanatçının, amirle memurun, zenginle fakirin oyunun neden eşit olduğunu o gece herkesin algı ettiğine inanıyorum. Milletimizin irfanının genişliğine her zaman birlikte tanık olduk. Milletimizin yıllardan beri göbeğini kaşıyan adam örneğine olduğu gibi ötekileştirmeye çalışılan kesiminin toplumun başlıca omurgasını teşkil ettiğini 15 Temmuz’da anlayamayanın kalp gözü mühürlenmiştir. Demokrasinin lafını edip kaymağını yiyenler ortada yokken milletin bu kesimi demokrasiye sahip çıktı”

‘GAZİ, ÖNCE ALLAH’A SONRADAN BU MİLLETE İNANIYORDU’

“En büyük gücümüz milletimizdir. Bu şart 100 sene önce de, 93 sene önce de böyleydi. Gazi Mustafa Kemal, karamsarlığıbn az kalsın bir karabulut gibi ülkeye çöreklendiği dönemde ne diyor? ‘Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O tutsaklık ve zillet kabul etmez’. Evet, dünyanın en güçlü ordularına karşı Kurtuluş Savaşı’nı başlattığında en büyük güven kaynağı ne top, ne tank ne cephaneydi. Gazi, önce Allah’a, sonradan da karakterine esaret yakıştıramadığı bu millete güveniyordu”

“KİMSEDEN TALIMATLAR ALMAYA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK”

“Bizim için tehdit unsuru olan, kimseden açiklamalar almaya asla ihtiyacımız değil, tahammülümüz de değil. Herkes konumunu iyi bilecek. Her lahza Irak ve Suriye’den bizlere tehdit olacak, biz de ses çıkarmayacağız. Yok böyle bir şey. Bu milletin karakterinde böyle bir şey yoktur, bundan sonra da olmayacaktır.”

“TÜM KAHRAMANLARI YAD EDİYORUM”

“Bu ülke ve ahali her türlü badireyi aşacak güce ve dirayete sahiptir. Bu duygularla Gazi Mustafa Kemal olmak üzere İstiklal ve istikbal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmetle yad ediyorum. Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan gazi ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Nice bayramlarda Rabbim bize geleceğe yürümeyi nasip etsin”