FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini, darbelerin ve sıcacık oluşumların siyaset üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, eski Ankara Güvenlik Müdürü Cevdet Saral’ı dinledi.

Saral, Fetullah Gülen ile ilgili 1999 yılında bir rapor hazırlaması konusunda görevlendirildiğini, Gülen hakkında bugüne dek yayımlanmış kitap ve kasetlerin incelemeye alındığını söyledi.

Cevdet Saral, raporun ortaya çıkmasıyla çoğu sorunla karşılaştıklarını, hazırlanan 90 sayfalık rapor doğrultusunda karşılarına, kendini dini söylem ve motiflerle kamufle eden sosyal, eğitsel görünümlü olmakla birlikte fazla geniş siyasi hedefleri yer alan, yalancı, kindar ve o nispette de cahil olan fakat gerektiğinde kendini ilim sahibi görüntü becerisine sahip son derece tehlikeli birinin çıktığını söyledi.

‘Ülkeyi terk etmesinin sebebi…’

Açık faaliyet gizli gaye üstüne kurgulanmış bir inşa ile karşısında karşıya kaldıklarını vurgulayan Saral, “Son derece karanlık bu hareket süre geçirilmeksizin deşifre edilmeli, tüm halkımız uyarılmalıydı.” dedi.

Saral, şunları kaydetti:

“Hakkında rapor hazırlandığını güvenlik içindeki uzantıları kanalıyla evvelden haber alan Fetullah Gülen, 1999 tarihli raporu zorunlu birimlere sunmamızdan 3 gün daha sonra ülkeden firar etmek zorunda kaldı. Ülkeyi terk etmesinin sebebi ise devletin nasıl bir tepki vereceğini kestirememesidir. Çünkü raporumuzda son derece tehlikeli ve çizgi dışı gördüğümüz bu harekete karşı inisiyatif kullanarak değer biçme bölümünde bu hareketi, siyaset, sivil ve askeri bürokrasinin dikkatini çekme adına niyet tahtasına oturtmaya çalışmıştık.”

‘Onlar basit halledilecek işler’

Fetullah Gülen ve kendisine emrindeki grubun 2000 yıllarında ülkeyi tepeden ele geçirmek istediğinin altını çizen Saral, “Dönemin Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Daire Başkanı Korgeneral Reşat Turgut ile sohbet sırasında, hazırladığımız raporun çok işlerine yaradığını belitti. ‘Paşam bizim hiç işimize yaramadı, sizin işinize nasıl yaradı’ diye sorduğumda ise ‘Eğer o rapor elimizde olmasaydı Ecevit bize Fetullah’ın cumhurbaşkanlığını dayatacaktı’ dedi. ‘Paşam bu nasıl laf, bu adam ilkokul mezunu bile yok, Ecevit bunu nasıl teklif edecekti cumhurbaşkanlığına’ diye sorduğumda ise ‘Onlar basit halledilecek işlerdir’ cevabını verdi.” diye konuştu.

Bu hadiseyi FETÖ’nün devleti nasıl kuşatmış olduğunu anlatmaya niyetlenmek adına örneklediğini vurgulayan Saral, “Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde Fetullah Gülen’e taraf olan, olmayan komuta sistemi vardı. 28 Şubat sürecini irdelediğiniz vakit orada bir birlikteliği hissetmemek olası değildir. Sayın Erbakan’a ‘Sen bu işi beceremiyorsun, bu ülkeyi germe, iktidarı bırak git’ tebligatını birincil kere televizyon kanallarından yapan Fetullah Gülen’in kendisidir. Ben işin arkadaki tarafını göstermeye çalışıyorum. Ecevit’i sizinle birlikte savunabilirim. Ecevit’in ince ruhlu karakterini bu cemaat istismar etmek suretiyle ona böyle bir mesafe aldırmasını sağlamış olabilir.” dedi.

Mesut Yılmaz, ‘Sakın ha, Ecevit hükümeti yıkar’ dedi

Dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ı konutunda ziyaret ettiğini, o günün sorununu kendisi ile istişare ettikten sonradan cemaatin kendilerine karşı tavrı ile ilgili bir alıştırma gerçekleştirmek istediğini söylediğini belirten Saral, “Kendisi bana ‘Sakın ha. Ecevit böyle bir egzersiz yapıldığını duyarsa hükümeti yıkar’ dedi ve müsade vermedi. Oysa bir ay değin daha sonra hükümet düştü. Ecevit Başbakan oldu ve ben bu çalışmayı yürüttüm. Bu çalışmanın aleyhimde bir netice vereceğini biliyordum lakin devletin refleksi bu çalışmayı yapmamı gerektiriyordu.” ifadelerine yer verdi.

‘Acilen enterne edilmesi gereken bir çılgındır’

Fetullah Gülen’le ilgili bir sıfat sıralaması yapıldığında ortaya kesintisiz çoğalan ve hemen paralel tanrı rolüne soyunmuş birinin çıktığına ifade eden Saral, “Fetullah Gülen, sadece Türkiye’yi yok, tüm insanlığı tehdit eden çağdaş Frankeştayn’dır. Kainat imamlığı tanımıyla da Allahlığını duyuru etmiş, acilen enterne edilmesi gereken bir çılgındır.” diye konuştu.

Bu yapılanmanın önünün CIA tarafından açıldığı kanaatine katılmadığını gösteren Saral, “ABD mi Fetullah Gülen hareketini kullandı, Fetullah Gülen mi ABD’yi kullandı sorusuna verilebilecek cevap bence daha çok Fetullah Gülen ve bağlıları ABD ve CIA’yı kullanmıştır. Bu hareketin gerisinde üstteki us bizatihi Fetullah Gülen’dir. Bu üstteki aklın ABD’yi ve okullarının faaliyette olduğu anında tüm ülkeleri teslim aldığını ya da alma noktasına yaklaştığını değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı.

Saral, mensuplarını hapishanelere atmanın, meslek akitlerini feshetmenin örgüt ile mücadelenin yalnızca bir boyutu olduğunu, bu hareketin çözülme yerine felek birliği noktasında her yerde etkin dirilme gösterebileceğini vurgulayarak, “İstila kaldığı noktadan başlangıç alabilir. Geç kalındığı takdirde bugün Türkiye içerisinde oluşan darbe dalgalarının yarın ülke dışından gelebileceğini düşünmekteyim.” dedi.

‘Olur Ya de 28 Şubat, Gülen’in önünü açma projesiydi’

Cevdet Saral, 28 Şubat sürecinde medyada, bu örgütün önde gelen isimlerinin Genelkurmay koridorlarında dolaştığının yer aldığını belirtti.

Saral, bu süreç içerisinde cemaatin önde gelenlerine rehberlik eden siyasetçilerin de olduğunu öne sürerek “28 Şubat sürecinde en düşük darbeyi alan, asgari sıkıntıyı yaşamış dinsel örgütlerden birisi Fetullah Gülen cemaatidir. Ecevit bu cemaatle ilgili cana yakın bir söylev içerisindeydi. Bunu inkar etmenin bir manası değil. Ecevit’in cemaatin felsefesiyle zıt düşen hiçbir tarafı yoktu. Bu cemaat nüfuz ticareti yaptı. Her kesimdeki insan modeliyle yaptı bunu. Ola Ki de Fetullah Gülen bir devlet projesiydi. Belki de 28 Şubat, Gülen’in önünü açma projesiydi.” değerlendirmesinde bulundu.