İşte o konuşmadan satır başları

2014 Şurası epeyce verimli olmuştu. Yetersiz kalan hususlar var fakat kazanımlar epeyce önemlidir. Perakende ticareti ile ilgili kanun neredeyse bir devrim niteliğindedir. Ulaştırma sektöründeki esnaflarımıza ÖTV muafiyeti ile rahat getirdik. Aidat ve SGK’daki çalışmalarımızla esnaflarımızın nefes almasını sağladık. Kuruma borcu olan üyeler için önemli kolaylıklar sağlandı. 242 milyon TL’lik alacağın 142 milyon TL’lik faizi bulunuyor. Bu faiz nasıl bir faiz bataklığına sürüldüğünün göstergesidir. Yeni ve önemli adımlar için vesile olacaktır. 

BEN DE GEÇİMİMİ KARŞILAMAK İÇİN ESNAFLIK YAPTIM

Mesleki eğitim esnaf ve sanaatkarlarımız için manâlı bir adımdır. Bizzat destekçisi olacağımı açıkça belirtmek isterim. Şurada yapılacak değerlendirmelerin uğurlu olmasını diliyorum. Esnaf ve sanatkarla en iyi ilişkisi olan kim deseler ilk sırada şahsımın yer alması lazım. Esnaflıktan gelme bir siyasetçiyim. Lisede her zaman siyasetteydim ama bununla birlikte geçimimi temin etmek için ticaret yaptım.

ÇORUKLARIMA MEMURİYETTEN UZAK DURUN TAVSİYESİNDE BULUNDUM

Çocuklarıma da memuriyetten uzaktan durmaları tavsiyesinde bulundum. Millet görevi elbette önemlidir. Gerçek potansiyelin ortaya konmasına engeldir. Kamuda kayıtlı bir sistem var. Ne değin işine düşkün, cesaretli olursanız olun belirli bir kalıba cebren sokar. Esnaf ve sanatkarlarımız öncelikle almak üzere emeklerinin alın terlerinin karşılığını almaya daha yakın. Muhakkak rızkı veren Allah’tır. Gençlerimiz rızıklarını illa devlet kapısında değil, birikim ve ilgilerinin olduğu alanlarda aramalarını tavsiye ediyorum.

YEDİRDİK, İÇİRDİK BOMBALARI YAĞDIRDILAR BİZE

Devlete kapağı bir atayım ondan sonradan para pul derdim olmaz. Mantık bu mu, mantık bu. Onun için ne diyoruz. Bu memur kanunun değişmesi lazım. Niye, hakkını veren çalışan devam etsin. Fakat çalışmıyorsa ırk ve devlet onları sırtında taşımaya zorunlu kalmasın. 15 Temmuz’da bunu yaşamadık mı? 15 Temmuz’dakiler bunlar yok mi? Yedirdik, içirdik bombaları onlar yağdırdı bize.

TEK VATAN, TEK MILLET, TEK DEVLET

Peygamber efendimiz rızkın 10’da 9’unun ticarette olduğunu söylüyor. Incelemeler doğru Başbakanlık ve ilgili bakanlıkların elinde birikim oldu. Hükümetimiz her fırsatta birikimi kullanarak insanı yaşat fakat devlet yaşasın mantığında bir ulus personel oluşumu yaratmalı. Türkiye’nin tarihi dönüşümü ile bir adım daha ileriye taşıyacağına eminim. Esnaf ve sanatkarın önünü açan bir bürokratik altyapılar oluşana kadar sizlerin meselelerinin de takipçisi olacağız.Tarihimize baktığımızda kuruculuk önemlidir. Selçuklu Devleti de bu altyapılar üstüne kurulmuştu. Osmanlı demek ahilik teşkilatı çağrıda bulunmak. Osman Gazi ahi usulü ile kılıç kuşanarak gelmiştir. 1000 yıllık varlığımızın temel taşı esnaf ve sanatkarlarımızdır, onların inancıdır. Bizim kültürümüzde esnaf ve sanatkar demek sadece alıp satan çağrıda bulunmak değildir. Kuşkusuz rızkını çıkarır fakat onunla birlikte tek halk müziği, tek sancak, tek vatan, tek devlet der. 

BU VATAN ŞEHİT KANLARIYLA YOĞRULDU

 Ellerinizde bayrağımızı görüyorum. Bayrakları sancak yapan üstündeki kandır, toprak uğruna ölmeye değen varsa vatandır. Arsa diğer tarla başkadır. Tarlanın arsaya dönüşmesi için imar planlarının oradan geçmesi gerekir. Vatanın vatan olması için şehit kanları ile yoğrulması gerekiyordu, şehit kanlarıyla yoğruldu. Şair bunu kasdetti. Kimse vatanımızın üstünde işlem düşünmesin, düşünenler bedelini ödüyorlar. Şehitlerimiz var eyvallah, lakin bizim inancımızda şehadetin yeri farklı. İstiklal Marşı’nda ne diyor; Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda! Canı, cananı, tüm varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda, mesele bu. Tek devlet… Bizim Türkiye Cumhuriyeti’nden başka devletimiz yok. Başka hesaba girenler bunun bedelini ödüyor. Sırtını bir yerlere dayayanlar bunların bedelini ödemeye devam edecek. Biz sırtımızı hakk’a ve halka dayıyoruz. Farkımız bu. Milletimiz hangi etnik unsurdan olursa olsun.

HERKESİN POLİSİ KENDİ VİCDANI

Devletimiz son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti bu değerleri nesilden nesile aktarmada en büyük atama esnaf ve sanatkarlara düşüyor. Esnafımız sadece dükkanının değil cadde, mahalle, semt, ilçe, şehrinin ve ülkesinin sahibidir. eğer bir yerde esnaf bu anlayışa sahipse orada mağduriyet ve adaletsizlik olmaz. Değil bu işler alıp başını gitmişse ahilik ruhuna esnafımız sahip çıkamıyor aramak. Herkesin polisi kendi vicdanıdır, polis vicdanı olmayanların karşısındaki sloganın esnaf ve sanatkarlar için de geçerli olduğunu düşüyorum. Bakanlık ve belediyelerin yaptıkları vicdanı olmayanlar için. Denetleme ve dayanışma işletebilmelidir. Aralıksız müşterisini kaldıran ona fena davranan esnafımızı ahilik içinde belirlesek öteki yaptırımlara lüzum kalmaz. 

O VAKIT NEREDEYDİNİZ

15 Temmuz nihai ikazdır. Malum örgütün içinde kalmayı sürdüren varsa ülkesine ihanet içindedir. Bölücü terör örgütü için de aynı şart geçerlidir. PKK’nın ve parlemente içindeki uzantıların bir tuzak olarak kullanıldığı apaçık. Batı gazete ve bakanlarıyla Türkiye’ye meydan okuyor. Peki genel başkanı olduğum partim kapatıldığında siz neredeydiniz. kimsesiz iktidar 350 milletvekili ile parlementoda böyle bir iktidar partisi kapatılıyor. Ben belediye başkanıyım İstanbul’da. Şiir okudum diye içeri alındım. Bunların insan hakları kurumları umurlarında olmadı. Neredeydiniz?