Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kepez ilçesindeki Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesince gerçekleştirilen “Dostlar Meclisi” toplantısında konuştu.
Terör örgütleriyle çaba ederken ekonomiyi de güçlendirmeleri gerektiğini anlatan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Devlet de iş adamları da yatırım yapacak. Devlet sizin yatırım yapmanız için imkan sağlayacak, bürokrasiyi azaltıp teşvik verecek. Büyük projelerimize de devam edeceğiz. Avrasya Tüneli’ni açtık. Üçüncü köprüyü açtık, üçüncü havalimanında da baya mesafe aldık.” dedi.
“Halep’teki sorunu çözmezsek kim imdata yetişecek?” diyen Çavuşoğlu, “Hangi Müslüman ülke imdada koştu. Biz el uzatmasaydık bu garibanların hali ne olacaktı. 45 bin insanın hali ne olacaktı. Bütün dünya fark etti. Türkiye’yi seven de sevmeyen de Cumhurbaşkanımıza kıskançlıktan nedeniyle her şeyi söyleyen de bu sefer kaçamadı ve ‘Türkiye’den başka yardımcı değil. Türkiye var’ dedi. Bunu başkaları bize iltifat etsin diye yapmıyoruz. Dünyadaki 2,4 milyar ümmetten de sorumluyuz. Fazla şükür ama 2,4 milyar ümmet öksüz değil. Enerjik Türkiye var. Bu hoşgörüyle çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Anlaşmalar yapıyoruz.” açıklamasında bulundu.
NİYE SATALIM HALEP’İ
Suriye genelinde ateşkesin sağlanması gerektiğine değinen Çavuşoğlu şöyle devam etti:
“Suriye’de siyasi çözüme geçmemiz gerekli. İran ’ı da işin içine çekmemiz lazım. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Rusya ’dan enerjik bir ortak açıklamaya cümbür cemaat imza atıyor, iki taraflı açıklama kayda değer değil, içeriğinde ne var buna görmek lazım. Bu açıklamada ülke genelinde mütareke var, siyasi çözüm var, insani takviye var, BM kararları var. Nasıl bir Suriye görüyoruz, ulusal beraberliği var. Herkesi kapsayan yönetim anlayışı var. Geleceği inşa etmek için biz bu adımları atmazsak kim yapacak? Değil efendim ‘Halep ’i mi sattınız?’ Niye satalım Halep ’i. Halep ’te zalimi de zulmü de gördük. Suriye toprakları üzerinde başkasıyla pazarlık yapmayız. Suriye topraklarında gözümüz değil. Yok efendim ‘Esad ’ı mı tanıdınız?’ Ne alakası var Esad ’ı tanımakla.
BU ESED KALSIN SESLENMEK DEĞIL
Cenevre ’de müzakereler kimler aralarında yapıldı. Muhalefetin temsilcileri ve rejimin temsilcileri. Hemen siyasi bir çözüm istiyorsanız apaçık iki taraf var, rejim tarafı ve muhalefet tarafı. Bunları bir araya getirmek ‘Esad kalsın’ demek değil ki. Bundan Başka ben ‘kalsın’ desem o ‘kalsın’ dese önemi var mı? Suriye halkı ne diyor bu manâlı. Onları kim razı edecek, mümkün mü? 600 bin insanı öldürmüş acımasız kişiyi mazlum insanların kabullenmesi olası mü? Esad ’a razı elde etmek gibi bir şey değil. Böyle yorumlar çıkıyor, hiç alakası değil. Bizim görüşümüz kesin. 600 bin kişiyi öldürmüş insan Suriye ’yi birleştiremez ve birleşik Suriye ’nin geleceğinde yer alamaz. Nasıl olacağını bilen varsa gelsin anlatsın. Bu yapılanların unutulacağını mı zannediyorsunuz, unutulmaz. Herkesin kabulleneceği bir yönetim olması lüzumlu.”