Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneğince, bu sene Hilton Oteli’nde 22’ncisi düzenlenen ”BUSİAD Doğan Ersöz Ödülü ve Galibiyet Ödülleri” törenine katılan Symes, TÜSİAD olarak bu yıl 45’inci yıllarını kutlamanın gururu içinde olduklarını söyledi. Cansen Başaran Symes, “Bugün geriye dönüp baktığımızda, 45 sene boyunca yürüttüğümüz araştırmalar ile ülkemizin, hesaplı ve sosyal kalkınması, demokratikleşmesi alanlarında önemli bir birikim oluşturduğumuzu ve katkı sağladığımızı görüyorum. Bu yolda bize en fazla zorlama veren özelliğimizin de bağımsız ve gönüllü duruşumuz olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. Son dönemde gerek Türkiye’de, gerekse dünyada olağanüstü gelişmelere tanık olduklarını kaydeden TÜSİAD Başkanı Symes, küresel kriz ardından dünyanın yoğun bir idareli ve siyasal metamorfoz içine girdiğini, bunun etkilerini hayatın ve milletlerarası sistemin her alanında hissettiklerini dile getirdi. “Rekabetçi ekonomi mantığının sosyal huzur mantığıyla yeterince bütünleştirilemediği durumlarda ortaya meydana çıkan krizler siyaset yelpazesinin sınırlarını genişletse de genel olarak kimlik siyasetini öne çıkaran popülist akımların güçlenmesine zemin oluşturur” diyen Symes, şöyle konuştu ”Popülizmin güdümündeki bir kimlik siyaseti de bütünleşmeye değil, daha fazla çatışmaya ve ayrışmaya yol açıyor. İngiltere’de Brexit, Amerika’da tercih sürecindeki tartışmalar son dönem örnekleri. Küresel dünyada nedenleri karmaşık ve toplum nezdinde yeterince görünür olmayan ekonomik sorunların tartışılmasının daha görünür olan basit konular üzerinden yürütülmesi, bu tip popülist akımlar açısından epeyce cazip ülkü geliyor. Bunun sonucu olarak siyasal merkez daralıyor, etnisite, din, mezhep, azınlıklara odaklı radikal akımların tesir alanına giren göçmenler gibi konular siyasal tartışmanın merkezine yerleşiyor. Uzlaşıya dayalı ve kapsayıcı esas cereyan siyaset, yerini çatışmacı, kültür ve kimlik ekseninde kutuplaştırıcı ve dışlayıcı siyasete bırakıyor.” Türkiye’nin son dönemde mucizevi gelişmelere şahit olduğunu vurgulayan Cansen Başaran Symes, “İçeride bir darbe girişimi, hudut ötesinde bir sivil savaş ve yöresel terör eylemlerinin içerideki yansımaları sebebiyle şiddet bir dönemden geçiyoruz. Bu şartlar aşağı himayeci, içe kapanmacı eğilimlerin artmasını anlayabiliyoruz, ama tüm bu sorunlar için çözümün mutabakat kültürü içerisinde, akılcı yöntemlerle aranması gerekiyor.” şeklinde konuştu. – Darbe girişimi sonrası Türkiye “Iki Taraflı us, milli sorunlara karşın birlikte hareket etme kültürünü çok önemsiyoruz.” ifadesini kullanan Symes, şöyle devam etti: “Doğaüstü hali aşmış, demokratik ve toplumsal uzlaşmasını sağlamış bir Türkiye’nin, iktisadi alanda daha çabuk gelişmesi, uluslararası planda ise daha itibarlı bir ülke olması mümkündür. Iş dünyası için bu dönemde temel niyet Türkiye’de ekonomik, siyasi ve sosyal ortamın bir lahza önce normalleşmesidir. Ekonominin yaşadığımız bu olağanüstü dönemden etkilenmemesi muhtemel değil. Türkiye ekonomisi son yıllarda böylece çok şoka karşı dayanıklılığını ispatladı. Kuvvetli bankacılık sektörü ve finansal disiplin bu dayanıklılığın en kayda değer kolonları oldu. Darbe girişimi sonrası mali piyasaların şipşak normalleşmesini de buna borçluyuz.” Gerek kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimleri, gerekse küresel anapara akımlarında yaşanan dalgalanmaların finansal piyasaları etkisi altında tutmaya devam ettiğini bildiren TÜSİAD Başkanı Symes, “Ekonomideki yapı sorunlarımızın yarattığı riskleri ise ağırlıklı olarak kısa vadeli politikalar ile yönetiyoruz. Yapı reformları çabucak tamamlayarak, mevcut konjonktürde yatırımların önünü açmamız gerekiyor. art arda açıklanan özendirme paketlerini muhakkak olumlu buluyoruz, fakat içerisinde bulunduğumuz olağanüstü şart daha koordineli, öngörülebilir, sistemli bir teşebbüs gerektiriyor. Yeni yatırımlar için sağlanan destekler kadar, mevcut meslek yapma ortamını destekleyen vergi, işgücü, dijitalleşme gibi alanlarda reformların hızlandırılması, orta ve küçük ölçekli firmaların finansmana erişim sorununu çözmeye yönelik önlemlerin bir lahza önce alınması gerekiyor.” dedi. – İyimser olmaya ihtiyacımız var Symes, “Epeyce zor bir dönemden geçerken, iyimser olmaya her zamandan daha fazla ihtiyacımız var. Sizler de biliyorsunuz dünya dijital bir değişim yaşıyor. Ülkemizin gündemi ara sıra dünyadaki bu çabuk gelişmelere yeteri değin odaklanamamamıza niçin olsa da biz TÜSİAD olarak yaptığımız tüm çalışmalarla bunu kesintisiz gündemde tutmaya gayret ediyoruz. Dijital dönüşüme etap uydurma kapasitemiz, yeniliklerin getirdiği fırsatları değerlendirebilecek bilgi ve öngörüye, gerekli adımları atabilecek atiklik ve esnekliğe ne kadar sahip olduğumuza yan. Bilgi ve çağımıza uygun aktüel yetkinliklerle kendimizi, şirketimizi, toplumumuzu donatabildiğimiz ölçüde ve fakat yepyeni bir anlayışla geleceği yakalayabileceğimize inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. 2015 Doğan Ersöz Ödülü’nü almaya yargı kazanan kurum ise TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası AŞ oldu. BUSİAD Özel Galibiyet Ödülü’ne Erol Özkayan, BUSİAD Eğitim ve Kültüre Katkı Ödülü’ne Bursa Filarmoni Derneği ve BUSİAD Iş Ödülü’ne ise Şerif Arı değerinde görüldü.