Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel’de düzenlenen Türk Sanayicileri ve Iş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı.

Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasından satırbaşları;

ÖĞRENCİ YURDUNDAKİ YIKIM

Adana’da hayatını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Herkes bilmeli oysa olay aydınlanacak, sorumlular cezalandırılacak. Bakanlarımızı durum yerine gönderdik. Aileleri teker teker ziyaret ettiler. Onların acılarını paylaştılar. Milletimiz bilmelidir fakat olay aydınlatılacak, sorumlular cezalandırılacak. İnsanın olduğu yerde kusur yetkisiz olmuyor. Bu konuda TBMM araştırma komisyonu kurulacak.

TÜSİAD Türkiye’nin adını dünyaya duyurması hepimiz için iftiar meselesidir. Biz çalışanları, çalıştıranları, fabrikaları hiçbirini birbirinden farklı tutmuyoruz. Ülkemiz için üretiyorsunuz bir yanlamasına bir yana da halkımızın refahına katkı maddesi sağlıyorsunuz.

FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜK

15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Hain bir darbe girişiminin eşiğinden döndük. Bu darbe girişiminin başarısız olmasındaki en kayda değer sebep vatandaşımızın demokrasi bilincinin gelişmiş olmasıdır. 8 Kasım’dan daha sonra piyasalarda bir dalgalanma yaşamaya başladık. Ekonomik kesin olmama söylentileri hat safhada. Bunun arkadaki planında 8 Kasım’daki ABD seçimlerinde Cumhuriyetçi adayın kazanması görülüyor. Sayın Trump seçim kampanyasında ABD’nin daha çok kendi içine yoğunlaşacağını, dış dünyayla ilişkilerini azaltacağı söylemlerinde bulundu. Yani ABD’nin son 50 yıldır ihmalkârlık ettiği çalışmalara daha artı yoğunlaşacağını söyledi. Bu söylem tüm dünyada ekonomi üzerinde bir olumsuz etki yaptı. Türkiye’de bundan nasip aldı. 8 Kasım’da başlayan bu gelişmeleri Türkiye’ye bile bile görürsek yanlış değerlendirmiş oluruz. Meksika’dan sonra ikinci sıradayız. Bizim bir ayrışmamız olduğu içten. Bütün para birimleri yüzde 5-6 sapma yaşadığında TL iki katı sapma yaşadı. Biz geçen 4 ay içinde uçurumun kenarından döndük. Büyük bir risk atlattık. 60 darbesi öncesi Türkiye’nin birey başı milli geliri 583 dolar, 61’de 194 dolara düşmüş, 80’de köklü değişiklik öncesi 1860 dolar, devrim sonrası 1195’e düşmüş, nereden nereye. İhtilaller ülkeyi fakirleştiriyor. Kazanımları kaybettiriyor. 

BENZER OLAYI 4 KERE YAŞADIK

15 Temmuz’da bir ciddi bir sarsıntı yaşamadık. Çünkü darbe başarılı olamadı ve vatandaşlarımız ilk gün 2,5 milyar dolar bozdurdu. Takip eden 15 gün içerisinde de bozdurulan para 11,5 milyar doları aştı. Bunu da atlatacağız. Endişeye gerek yok. Bunun üstesinden geleceğiz. Türkiye ekonomisi kapalı bir ekonomi değil. Küresel ekonominin bir parçası. Türkiye’de bugün iş aleminin dünyayla ile ilişiği devletten daha fazla. Türkiye bu olayın benzerini AK Parti iktidarında 4 defa daha yaşadı, atlattık. Bunu da atlatacağız endişeye lüzum yok. Yeni meslek alanları başlamak için 200 milyar doların üstünde küresel kaynak kullanmış bu muazzam bir şey. Bunu biz en iyi şekilde görüyoruz.

DARBEYİ EKONOMİ ÜZERİNDEN YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR

60 ihtilalinden derhal daha sonra IMF Türkiye’ye yerleşti. 2013 yılına kadar. Yani bu yıllar arasında Türkiye ekonomisi denetleme altındaydı. Bu yıldan sonradan denetimden çıktık, kendimizi denetler hale geldik. Piyasalardaki dalgalanma bir ay kadar daha devam edecek, 20 Ocak’ta yeni seçilmiş başkan iş başına geldikten sonradan taşlar yerine oturacaktır.  Avrupa’da 2017’de 5 ülkede tercih var. Bu belirsizlik demektir. Avrupa’da büyük bir ırkçı ve sağ eğitim var. Siyasetçilerin gelecek kaygısı, ABD’de yaşanan gelişmeler ve diğeri de bölgemizde 5 senedir devamlı kaos var. Bu değin durum başka ülkelerin başına gelseydi yerle bir olurdu. Biz bütün bunların üstesinden gelmeyi başardık. Çünkü Türkiye’de 14 yıldır istikrar var. 27 çeyrektir süregelen çoğalma istikrarın bir ürünüdür. Sizde bunun için büyüdünüz, yatırım yaptınız. Öngörmeseydiniz bunu yapar mıydınız. Yatırımlarınıza devam edin. 2017 daha iyi bir yıl olacak. Bu geçici dönemde de tedbirlerimizi alıyoruz. FETÖ’nün insanlar aldığı himmetleri lobi şirketlerine aktarıyor. Türkiye’de demokrasi yok, insan hakları ihlal ediliyor diyorlar. 15 Temmuz’da yapamadıklarını ekonomi üzerinden yapmaya çalışıyorlar fakat başaramayacaklar. 

PİYASAYA 10 MİLYAR DOLAR KAYNAK AYRILDI

Kısa vadede hemencecik 8 Kasım’dan sonraki bu dalgalanmada bir araya geldik. Rakamlara baktık, göstergelere baktık. Aniden pozitif madde aldık. Eximbank ihracatçı döviz olarak kredi, borç alıyor. İhracatını gerçekleştiriyor, aldığı parayı ödüyor. 2 milyar dolar daha piyasada para kalsın. İkinci tedbir TMSF’nin elinden çıkardıklarını Türk parası olarak alın  lüzumlu yok. Ulus döviz olarak alması gereken parayı Türk parası olarak alacak. Piyasadan çekilmesinin önüne geçecek, etti 4,5 milyar dolar. 5 milyar dolarlıkla da kısa vadeli sözleşmelerimiz var. Türk parasıyla ödeme yapılacak. 4,5G’den birçok şeye. Kısa dönem için 10 milyar dolarlık piyasanın ihtiyacı olan kaynağı ayırdık. Bununla yetinmiyoruz genel genelge çıkardık. Millet mecburi kalmadıkça milli paramız üzerinden yapacak. Sizi ilgilendirmiyor, sizinkisi gönüllülük esasına alt. Kişisel kredilerde dolar geliri değil, dolarla borçlanıyordu. İneği bile euroyla alıyordu. Bunların tedbirlerini aldık. Kişisel borçlanmanın yabancı parayla borçlanmanın önüne geçtik ama piyasaya müdahale, sermayeye kısıtlama getirecek uygulamaların yanından geçmeyiz. Türkiye küresel bir ekonomi. Küresel ekonomilerde lokal müdahaleler olmaz. Özel sektörün borçlarını döndürme gibi bir derdi yok. Bunu kasten yaymaya çalışıyorlar. Bütün bunlara karşın Merkez Bankası’nın rezervlerinde hiçbir kayıp yok. 

10 YILDA 160 MİLYARLIK YATIRIM YAPACAĞIZ

Bir terör örgütümüz vardı. Şimdi iki oldu. FETÖ’de bunlara katıldı. 40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik. Hergün terör örgütünün ileri gelenlerinden birini ele geçiriyoruz. Terör belasını Türkiye gündeminin en altına indireceğiz. Aralıksız terörün konuşulduğu bir ortamda yatırımcı nasıl güvenip yatırım yapsın. Şart böyle yok lakin algılama böyle. Bizim bu algıyı aksine çevirmemiz lazım. Ülkede mutlaka irade olacak. Türkiye’nin her karış toprağında bayrağı dalgalanacak, bütün vatandaşlarımız istediği yere gidebilecek. Bu konuda epey yol aldık. Çukur siyaseti yapanlar, sorunları çözeceğiz diye Kürt vatandaşlarımızı kandıranlar hesabını veriyor. İfadeye çağrılıyorlar gelmiyor. Benzeşen idare, benzeşen başkan gibi söylemler bizim hayrımıza değildir. Bu bölücülük mikrobunu vücudumuzdan atmalıyız. Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarımızla hiçbir sorunumuz yok. Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun oradaki vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü gibi bir sorunu var. Bölgeye 10 yılda 160 milyarlık yatırım yapacağız. Bunu özel sektörle beraber yapacağız. Biz sessiz karşılıklı siz faal olacaksınız. Bu konu birliğimiz için beraberliğimiz ve devletimizin bekası için çok kayda değer.

TÜRKİYE’NİN DÜŞMANLARINA KULAK VERİYORLAR

Bu imkanları incelemenizi istiyorum. Birliğiniz beraberliğimiz için bu sorunları daima birlikte üstlenmeliyiz. AB hikayemiz, TÜSİAD’dan önce AB 53, TÜSİAD 45 yıllık. Kara sevdaya dönüşsün istemiyoruz. Şu Anda AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu değil, bir tavsiye kararı görüşmeler geçici olarak durdurulsun. Biz izah etme yaptık, bizim için önemi yok. Anlamı da değil. Avrupa’da Avrupa’nın geleceğini düşünen liderler mevcut, 15-17 Aralık’ta Liderler Zirvesi’nde anlamsız kararın dikkate alınmaayacağını düşünüyoruz. AB’ye kafa karışıklığına son vermesini söylüyoruz. Arkadaş olarak söylüyoruz. AB’ne Türkiye’nin üye olması AB’ye yük getirmez, yükünü alır. Bu bir. İkincisi AB malesef bugünlerde çıkışlarıyla davranışlarıyla Türkiye’nin ne dediğine yok, nerede durduğuna yok, düşmanlarının sesine kulak veriyor. Bugün AB’de yapılan araştırmada birlik içinde yaşamış vatandaşların yüzde 59’u sorunlarına aldırışsız kalındığını düşünüyor. Türkiye sizden bir öğretmen edasıyla direktifler alacak bir ülkemidir. Dünyada esaret altına girmeyen iki ülke var. Biri İngilizler diğeri de biziz. 

BİZE MADİK ATTILAR

Gümrük Birliği’ni 2017’de ele alacağız. Bunca yıl sonradan ne var? Gıdada, millet alımlarında, e-ticarette bu alanlarda güncelleme yapılacak. Gümrük Birliği’nde de bize madik attılar, bu ırk bunları biliyor. 18 Mart’ta bir anlaşma yaptık. 5 husus var. 1- Bire bir. Bir mülteci kurtarırsa alacaklar. 2- Yenikabul. Türkiye’den diğer ülkelerden Avrupa’ya gidenleri geri gönderecekler aalacağız. 3- Vizelerin kalkması: 30 Haziran’da kaldıracağız dediler. 4- 3+3 milyon euro sığınmacı desteği. Bunlara karşılık Türkiye 72 maddden oluşan reformlar yapacak. Birine olmaz dedik. Terörle uğraş kanunu değiştirin, neden değiştirelim. Bu çocuklar fena çocuklar yok azıcık daha şirin yumuşak davranın bir vefat kalım mücadelesi yapıyoruz, bunu reddettik. Bu sefer öteki tümü yalan oldu.

Bugün ticaretimizin yarısı Avrupa ile. Parasal ilişkilerimizin yüzde 80’i Avrupa ile. İlişkilerimizi koparacak değiliz, fakat iç durumdan bağımsız olarak daha rasyonel bir şekilde Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmeli. Avrupa’nın geleceği açısından da gerekli. En büyük teminatı Türkiye’dir. 5-6 yıldır Türkiye bu olumsuzlukları karşılamasaydı. Avrupa’ya yansıtsaydı bugün Avrupa duman olmuştu. Sürekli Avrupa’yı koruyacağız diye bir şey değil. Önce ülkemizi koruruz. Ülkemizin vatandaşımızın geleceği her şeyden önce kazanç. Türkiye’yi muhattap alsınlar, teröristlere daha az, Türk halkına daha çok kulak versinler. Bu bir.

OHAL UYGULAMASI

Bizim durup dururken ihtiyacımız yok, bir mecburiyettir. Bu örgüt kapalı bir örgüt. 70’li yıllardan bugüne değin her tarafa sızmış. İtirafları izliyorsunuz abiler ne diyor ona bakıyor, hiç hukuk kitaplarına bakmıyor. Kafayı kiraya vermiş. Hukuk adamına bak, formatlamış kafayı. Albaya talimat veriyorum diyorum, çıt değil. Genelkurmay açıkladı. Astsubay abisi oymuş. Astsubaydan olur alırsa peki komutanım diyorlarmış. Bunlara gereken tedbiri almadınız diyorlar. Bunlar dişini ne süre gösterdi. 17 Aralık’Ta polisle bir olarak yargı darbesi yerine getirmek istediler. Düzenledikleri iddianamede Cumhurbaşkanı, Başbakan silahlı örgüt lideri ben de yardımcısıyım. Yasal geçerlilik kazanmadı lakin gördüm.

Bu akla ziyan bir iştir. OHAL’de ekonomiyi ilgilendiren karar almadık. Terör örgütü için aldığımız karardır. OHAL’de aldığımız kararlar alçak örgütün devlet kademesinden temizlenmesine yöneliktir. O 500 bin birey AİHM gitti ve kazanamadı. Hiçbir devlet sadakatinden kesin olmadığı insanlarla çalışamaz dedi. Biz çifte standartlara karşıyız. Almanya’ya pek dediler.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Tüzük değişikliği yapmak rejimi başkalaşmak yok. Biz egemenliğin ne olduğunu 15 Temmuz’da Meclis’te gördük. 2007’de Meclis’te biz Cumhurbaşkanı seçemedik. 367 icadıyla. Bizde halka gittik. 12. Cumhurbaşkanımızda şuan görevinin başında. Halkın iradesiyle seçilmiş cumhurbaşkanı, başbakanı ve parlamento var. Bu bireysel bir gereksinim değil. Coğrafyamız kuvvet bir coğrafya. Tehditleri de pozitif fırsatları da. Bu coğrafyada değişkenlik büyük tehlike. Bunun için Türkiye’nin her seçimde tek başına iktidar çıkarmalı. Bu kim olursa olsun. Türkiye’nin dinç bir iradeye sahip bir yönetime sahip olmalı. Çalışmalarımızı tamamladık. 15 maddelik bir düzenleme olacak. MHP ile mutabakat kaldı. Mecliste görüşüp millete getirdiğimizi de bu sorunu çözmüş olacağız. 

AYRINTILAR GELİYOR…