Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Döviz artışıyla ilgili ekonomide daimi bir zarar meydana gelmez. Bu dönemde dövizle ilgili piyasanın kendi dengesini bulacağına elbette inanıyorum” dedi.

Denizli programı zarfında Çal Kaymakamlığını ziyaret eden Zeybekci, sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Yatırımlara proje bazlı yardım programı”nın sorulması üstüne Bakan Zeybekci, Başbakan’ın 65. hükümet programı yazılırken belirttiği gibi “Türkiye’nin kendi devlerini yaratması, stratejik sektörlerde ve alanlarda sürdürülebilir bir şekilde geleceğini garanti altına alması” ihtiyacından yola çıkılarak hazır bir takviye sistemi olduğunu söyledi.

1950 ’lerden sonradan Almanya, 1980 ’lerden sonra da Kore kadar sistemin fazla başarılı bir şekilde uygulandığını kaydeden Zeybekci, şu bilgileri verdi:

“Belirlenen sektörlerde her yatırımcı için özel Bakanlar Kurulu kararı çıkarılarak uygulanacak bir teşvik sistemidir bu. Şartları her yatırımcı için ayrı ayrı konuşulacak bir yatırım özendirme sistemidir. Bu anlamda, birincil aşamada belki enerji sektörlerinde, enerji teknolojilerinde, tarım, afiyet, savunma teknolojilerinde, petrokimya teknolojileri gibi açıklanmış alanlarda, belirli standartlara sahip olan, en azından kanunda tanımlanmış standartlara sahip olup da geri kalanı hükümet eliyle detaylandırılacak olan geniş bir etki bu. Bununla ilgili Bakanlar Kurulu kararı da çıktı. Ve şu an itibarıyla uygulanabilir ülkü geldi. Bu çıkmadan önce de bizim elimizde bir takım potansiyeller vardı. Yaklaşık 2 milyar dolar civarında bir yatırımı hemencecik başlatabileceğiz fakat arkası fazla daha dinç bir şekilde bekliyor, gelecek o da.”

Bakan Zeybekci, tarıma ilişkin teşvikler konusundaki soruya ise “Bu bölgede, Ege coğrafyasında pamuk ve üzüm fazla önemli ürünler. Pamukta 2002 yılında 3,5 kuruş olan kilo başına takviye hemen 75 kuruş. Aradaki farkı siz hesaplayın. Tatmin Edici mi? İmkanlar bu kadar, daha pozitif olduğu vakit daha artı saptamak istiyoruz. Buradan kayda değer bir açıklamayı da dile getirelim. Üzüme, narenciyeye yardım, ihracat şartıyla devam edecek. Ton başına 120 lira olarak devam edecek.” diye konuştu.

“MÜDAHALE ESKİ BİR USUL”

Zeybekci, “dolardaki artışın, birilerinin mahsus almasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Kasten alma noktasını daha hemen şimdi görmüyorum. Türkiye o noktaya gelmedi, yani tam anlamıyla düşmanca atak şekline gelmedik ama dahası şu var natürel ancak bile bile, bile bile yaratılan spekülatif ortamdan dolayı TL ’nin dengesinin sarsılması, TL ’nin değeriyle ilgili bir hareketlenmeyi olabilmek de muhtemel. şimdi gördüğümüz bu.”

Bakan Zeybekci, hükümet olarak, Merkez Bankasının bu oynaklığa ya da spekülatif hareketlere, döviz satarak ya da alarak müdahale etmesini “eski bir yöntem” olarak gördüklerini belirterek, “Bunu biz o kadar yerinde görmüyoruz. Orada şunu söylüyoruz; dokunmamak lüzumlu, müdahale etmemek lüzumlu, piyasa kendi dengesini bulacaktır lakin piyasanın kendi dengesini bulurken bizim uygulayabileceğimiz bir takım yardımcı estrümanlar olur mu, olur. Bunları da hemen yapıyoruz zaten, hükümet olarak yapmaya da devam edeceğiz ama şunu söyleyelim, döviz artışıyla ilgili ekonomide daimi bir zarar meydana gelmez.” değerlendirmesinde bulundu.

Vadesi gelmiş mükellefiyetler yerine getirilirken, dövizin teminiyle ilgili fiyat farklılığından zararların oluşabileceğine dikkati çeken Zeybekci, “Fakat daimi olarak tüm paramızın, bütün dış borçlarımızın yeni kurla değerlendirilerek şu kadar zarar oluştu çağrıda bulunmak de adaletsizlik olur, yanlış olur, art niyetli olur. Bu dönemde dövizle ilgili piyasanın kendi dengesini bulacağına şüphesiz inanıyorum, dengesini kuracaktır da zaten.” dedi.

Zeybekci, Türk lirasının dolar karşısında avrodan, Japon yeninden İsviçre frankından, İngiliz sterlininden daha artı değer kaybettiğini hatırlatarak, “Onlara bakacak olursak 1,5-2 senede gelinen noktada, 1,45 ’lerden 1,05’lere geldik. yaklaşık olarak yüzde 35 civarında değerinde kaybettik. Türk lirası biraz daha artı değer kaybetti. Bunu da geçici olarak görüyorum, bu bölümünü spekülatif olarak görüyorum. İnşallah o da önümüzdeki günlerde daha hakiki bir seviyeye oturacak.” şeklinde konuştu.