Yenişafak yazarı Kemal Öztürk, Avrupa ile Türkiye arasında son günlerde gelişen gerilimin sebebinin Avrupa’da artan ırkçılık, Türkiye’nin hüsran ve Türkiye’nin AB’nin tavırlarından usanmasına bağladı.

İşte Öztürk’ün yazısından satırbaşları:

Meslektaşım soruyor bana, ‘ne oluyor Avrupa ile Türkiye aralarında?’ Gittikçe gerilimi, sertliği çoğalan bir ilişki biçimine döndü. 

Enerjik medyası ile Avrupa bu sorunlu ilişki sebebini Türkiye’deki uygulamalara bağlıyor. zaman zaman Arap medyasında da buradan alıntılar yapılıyor, Batı medyasında çıkan haberlerden etkilenen yorumlar ve kanaatler yayınlanıyor. 

Geçen hafta Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye ile müzakerelerin dondurulması için nasihat kararı alması ve buna Türkiye’nin sert cevabı ilişkilerin en ince ayrıntısına kadar gerilmesine neden oldu.

Peki gerçekten şart nedir? Bu bozulan ilişkinin sebebi nedir?

1. Avrupa’da yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobya etkisi

Avrupa kendi içinde önemli bir kriz yaşıyor gerçekte. Demokrasi, liberalizm, globalleşme, çok kültürlülük gibi, Batı medeniyetinin ana damarlarında ciddi çatlaklar meydana geliyor. İngiltere’de Brexit ile AB’den çıkmaya karar verdi. Bunun en manâlı nedeni, yabancı düşmanlığı, İslamofobya ve emekçi sınıfının fakirliği gerekçe gösteriliyor. ABD’de Trump’ın kazanmasıyla birlikte Batı medeniyetindeki sarsıntı hızlandı. Tüm bunlar, sadece Türkiye’ye karşı değil, bütün yabacılara karşısında tepkinin artmasına niçin oluyor. 

2. Avrupa seçime gidiyor, popülizm yapıyor

Avrupa’da 4 Aralık’ta Avusturya, 2017’de Almanya ve Fransa’da seçimler var. Merkel, ‘mülteciler konusunda Türkiye’ye ihtiyacımız var’ dediği için oy kaybetti. Aynı şekilde, Fransa ve Avusturya’da yabancılara yönelik tepki veren politikacılar oy topluyor. İngiltere’de ırkçı siyasetçi Farage, Trump’la birincil görüşen siyasi lider oldu. 

Batı toplumu mülteciler ilk önce, bütün yabancılara karşı tepkili. Politikacılar da buna uyuyor, oy elde etmek için ırkçı ve yabancı düşmanlığı söylemini arttırıyor. Türkiye bu konuda eleştirilecek birincil ülke. Zira Batı toplumunun zihninde tarihsel olarak “Türkler gelecek, buraları işgal edecek” diye bir korku her zaman var oldu. İngiltere’deki referandumda bu slogan kullanıldı.

3. Türkiye hayal kırıklığı yaşıyor

Türkiye Avrupa’ya karşı, üç konuda büyük hayal kırıklığı ve aldatılmış duygusu yaşıyor. 

PKK son bir yılda 900 insanın canına kıydı Türkiye’de. Avrupa bir çok PKK’lı militanı ülkelerinde barındırıyor ve suçluların iadesi anlaşmasını uygulamıyor. 

Suriye ve Mülteciler konusunda verdiği hiç bir sözü tutmadı. 

Türkiye 15 Temmuz darbesinde 250 insanını kaybetmesine karşın, Avrupa yeterince hükümete destek vermedi. Aksine darbeyi yapan FETÖ terör örgütünün üyelerini, kurumlarını Avrupa ülkelerinde himaye etti, bir kısmına vatandaşlık verdi. 

Türkiye AB’nin tavırlarından usandı, NATO’dan beklediğini alamadı

53 yıldır Türkiye AB üyeliği için bekliyor. Bütün kriterleri yerine getirmesine rağmen, bu kere AB’nin Rum kesimini tanıyın, Kıbrıs’tan vazgeçin gibi, siyasi talepleriyle karşılaştı. Kesintisiz oyalanan Türkiye, çökmekte olan AB sistemine girmeyi bundan böyle kayda değer bir konu olarak görmüyor. Suriye’den Türkiye’ye, DAEŞ ve PKK göre saldırılar olmasına rağmen NATO tatmin edici askeri desteği vermedi. Bilakis hava savunma sistemlerini geri çekti. Bu büyük hayal kırıklığı yarattı.

Türkiye olağanüstü günlerden geçiyor, Avrupa destek vermiyor

Türkiye darbe geçirdi, Suriye ve Irak’ta sınır ötesi operasyonlar yapıyor, fazla sayıda vatandaşını kaybetti, her gün sivil kayıplar yaşıyor ama Avrupa bunu anlayışlı olmak istemiyor. Herzamanki üstü halin kaldırılmasını, teröre destek veren tutukluların serbest bırakılmasını istiyor bundan başka. Fakat Fransa ve Belçika’da aynı herzamanki üstü hal uygulanıyor. Bu da Türkiye’nin tepkisini çekiyor. 

Bütün bu nedenlerden nedeniyle iki taraf aralarında gerilim tırmanıyor. Türkiye bu durumun devam etmesi halinde, Rusya ve Çin’in başını çektiği Şangay İşbirliği Teşkilatı’na girmeyi düşünebileceğini, mültecilerin Avrupa’ya geçişi için sınırlarını açacağını, mültecilerin iade anlaşmasını iptal edebileceğini söyledi. 

Bu konuda son derece ciddi. Zira Türkiye bir varlık mücadelesi veriyor ve kamuoyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı büyük orada destekliyor.