20 Kasım Dünya Çocuklar Günü dolayısıyla Arafta Sorular programının konuğu olan İHH Suriye Çalışmaları Babasız Sorumlusu Adem Kalaycı, akli dengesini kaybeden, intihar eden, ilgi için altına kaçıran yetim çocuklarla ilgili anlattıkları babasız gerçeğini bir defa daha çarpıcı şekilde gözler önüne serdi.

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla çocuk haklarının konuşulduğu programda Adem Kalaycı dünyadaki babasız gerçeği ve Suriyeli yetimlerle ilgili çarpıcı direktifler yaptı.

MESCİTLERDE KADINLARA TECAVÜZ EDİP

Halep’te kadınları mescitlere toplayıp tecavüz ediyorlar ve o çığlıkları hoparlöre verip kadınların çığlıklarını çocuklarına dinlettikten daha sonra “Allah’ınız varsa gelsin kurtarsın” diye psikolojik cefa yapıyorlar.      

Suriye ’deki savaşın başladığı 2011 ’den bu yana Suriyeli yetimlerle ilgilenen Adem Kalaycı, Suriye ’de 600 bin babasız olduğunu kaydederek “Bunların yarısından birçok muhasara altındaki yerlerde yaşıyor. Sadece Suriye sınırındaki illerimizde yaşayan yetim sayısı 20 bin, Türkiye içerisinde de takriben 40 bin Suriyeli yetim yaşıyor” dedi.

1 MİLYON ÇOCUK FUHUŞA SÜRÜKLENDİ

“Çocuk hakları denildiğinde ben bundan böyle gülüyorum” diyen Kalaycı, şöyle devam etti:
“Dünyada 400 milyon babasız varken her gün 10 bin tane babasız eklenirken, 1 milyon çocuk fühuşa sürüklenirken, Afrika gibi fakir yerlerde AİDS gibi hastalıklardan afetlerden dolayı BM raporlarına kadar günde 5 yaş aşağı 20 bin çocuk ölürken, hangi çocuk haklarından bahsedebiliriz oysa?”

Akli dengesini kaybeden yüzlerce çocuk

Yetimlerle ilgili şahit oldukları acı olaylara da değinen Kalaycı, şunları anlattı:
“Kamplarda gezerken bir ara 5 tane çocuğu gördüm. Diğer çocuklardan farklılardı. Acaba dedim, zeka olarak dengeleri bozuk mu? Çünkü etrafa kavgacı bir bakışla bakıyorlardı. Diğer arkadaşları onlarla dalga geçiyorlardı. Bir tanesinin ailesinin yanında gittiğimde, yavrularımızın yetim olduğunu öğrendim. Anne, psikolojik olarak şiddetli bir travma geçiriyordu. Çocukların hikayesini fakat kamptaki birilerinden öğrendim. Şundan bahsettiler: ‘Bu çocukların, babaları gözleri önünde kesik. Bu yetimlerin babaları, çocukların gözleri önünde kesiliyor ve bu çocuklar bunu izliyor ve o 5 çocuk zihinsel olarak dengesini kaybediyor. ’ Dedim acaba bu 1 – 2 tane mi? Ancak, öteki yetimlerle bunu konuştuğumuzda bu sayının yüzlerce binlerce olduğunu fark ettim.  Hatta birileri bunu akidevi görünüm olarak görüyor. Ne değin Sünni kesersek, ne değin daha artı insan kesersek, daha çok yaklaşacaklarına inanıyorlar Allah ’a.

Ilgi için altına kaçıran çocuklar

Öyle olaylar oluyor ama. Dedik ya, 600 bin yetim var Suriye içerisinde. Biz, gönüllülerle birlikte kadın ve çocuklara hizmet veren bir terapi merkezi açtık. Türkiye ’de bir birincil oldu bu Reyhanlı ’da. Bunu yaparken ayrıntılarıyla gönüllülük esası ile yaptık. O Kadar çocuklar, o kadar kadınlar geldi oysa bize hikayelerini açıklama yapmak için ve biz fazla şaşırdık. Bu kadar da olamaz, dedik. Tescil yapmaya başladık. 35 şahsiyet yetimhanemize 65 yetimi edinmek zorunda kaldık. 50 çocuk da sırada bekliyor, yetimhaneye girebilmek için. Yetimhaneyi birincil açtığımız günleri ömrüm her tarafında asla unutmayacağım.

Akşam saatlerinde bütün çocuklar ayrıcalıksız tümü gözyaşları içinde uyanıyorlar.  Ve yataklarına gittiğimizde, çoğunluğunun altını ıslattığına tanık olduk. Çocuklar altını ıslatıyorlar. Bir değil, iki yok, üç, dört… Her defasında çocuklar altını ıslatıyor. Acaba niçin? Ve bunu gece yapıyorlar. Sonra bir psikolog geldi, dedi ki, o gece ben de orada edinmek istiyorum. Gitti, gördü. Ve şunu söyledi bize: çocuklar sevgi istiyorlar. Sırf uyarı sürüklemek için, sırf sevginizi cezbetmek için bunu yapıyorlar. Çünkü biz akşam kalkıyoruz, çocuklarımızı alıyoruz, üzülme diyoruz, ağıt diyoruz, banyoya gitmesine muavin oluyoruz, üzerini değiştiriyoruz. Çocuk da sırf bu alaka alakayı görebilmek için altına kaçırıyor.

İntihara kalkışan çocuklar

Bir Takım çocuklara eşit geldik. İnanın, çocuk 9 yaşında fakat intihara kalkışmış. Sebep şu, çünkü onunla hiç kimse ilgilenmiyor, anne babası ölmüş, yetimhanede 65 tane çocuk var ve ben özel alaka istiyorum diyor. Çocuk şunu söylüyor, ben annemin dizinin dibinde olmak istiyorum.

Bir terapi yöntemi var,  çocukla benzeri annesi babası yanındaymış gibi konuşturuluyor. Çocuk konuşuyor. Anne diyor, tek istediğim senin dizinin dibinde uyumak. Diğer hiçbir şey istemiyorum bu dünyadan diyor. Ve o çocuk mutlu olamayacak. Annesinin ve babasının kucağında uyuyamadığı müddetçe o çocuk mutlu olamayacak. Düşünsenize bir çocuğun hayalini. Ben annemin dizinin dibinde uyumak istiyorum. Çocukların gerçek dışı bu. Bu kadar kolay hayaller içerisindeler.

Esra Elönü’nün kaleminden Halep, Suriye, çocuklar…

Programda yayınlanan Yönetmen Tülay Gökçimen ’in hazırlayıp Esra Elönü ’nün şiiriyle katkıda bulunduğu kısa film, izleyenlere duygulu anlar yaşattı.

Bu akşam bitmiş program

Arafta Sorular kaçıranlar ve her tarafta izlemek isteyenler için bu akşam Ülke TV’de olacak.