Ankara ’dan Trump ve ekibine ulaştırılan o mesaj
Kanal7 Ankara temsilcisi Mehmet Acet’in Yenişafak Gazetesinde yazdığı köşe yazısında Ankara’dan Trump ve ekibine Türkiye’de belli bir işadamı göre mesaj ulaştırıldığını açıkladı.
İşte Acet’in yazısından satırbaşları:
Bugünlerde halk, en çok “ABD ile ilişkilerimiz ne olacak?” diye soruyor.
O vakit yazmıştık.
15 Temmuz’dan birkaç gün sonra, telekonferansla 800 kadar yabancı yatırımcıya topluca hitap eden Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e en çok sorulan soru da buydu.
“Washington ile aranız bundan sonra nasıl olacak?”
Yabancı yatırımcıların, yarı darbe girişiminde ABD’nin bir rolü varmış gibi! böyle bir meraka kapılmış olmaları da enteresandı emrindeki.
Aynı soru biraz takla attırılmış haliyle şimdi yine revaçta.
Bu defa “Obama gitti, yerine Clinton yok Trump geldi, ne olacak?” diye soruluyor.
Cumartesi akşamı Dışişleri Bakanına yöneltilen ilk soru da bu minvalde idi.
Çavuşoğlu, açık sözlü, açık açık konuşmayı seven bir tarza sahip.
ABD ile ilişkiler bağlamında da böyle konuştu.
Örneğin, Ankara-Washington hattındaki kriz konularını dobra dobra anlattı.
PKK’nın Suriye koluna silah verilmesine, yılan hikayesine dönen YPG’nin Menbiç’ten çekilmesi meselesine atıflar yaptı.
“Obama söz verdi, Kerry söz verdi, asker (Pentagon) söz verdi. Bittiği gün Menbiç’ten çekileceğiz dediler lakin hala sorunlarımız var” dedi.
TRUMP VE EKİBİ TÜRKİYE/ERDOĞAN HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Çavuşoğlu, ABD’nin yeni seçilen Başkanı Trump ile ilgili kısa birkaç cümle kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisiyle yaptığı görüşmeden “Son derece artı idi” diye laf etti, “Trump’ın ekibiyle de tanışıyoruz, konuşuyoruz” dedi.
Bakan bu kadar konuştu fakat bu kısa açıklamanın perde ardından fazla kayda değer bilgiler var.
Ne nesil bilgiler mi?
Anlatalım…
Önceki gün Beyoğlu Sohbetleri programında karşılaştığımız bir devlet yetkilisi ile ayaküstü kısa bir sohbet yaptık.
Trump ve ekibiyle seçim öncesi sağlanan temastan o şekilde farkında oldum.
Ankara’ya dönünce, manâlı bulduğum için konunun arkasını biraz daha araştırdım.
Bu şekilde, Trump’ın Beyaz Saray’a yerleşmesiyle ABD/Türkiye ilişkilerinin hangi doğrultuda ilerleyeceğine dair kayda değer ipuçları sunan bazı bilgilere ulaştım.
TRUMP VE EKİBİYLE BİR İŞADAMI ÜZERİNDEN TEMAS KURULDU
Öncelikle şunun altını bir çizelim.
Seçimlerden önce ABD Başkan adayı ve ekibi ile temas kurup daha o dönemde ilişki tesis etmek değerli bir şey olmuş.
Kim düşündü ise tebrik etmek gerekli.
Olay şöyle gelişiyor:
Donald Trump ve ekibi ile seçimlerden önce, ismi şu aşamada gizli tutulan bir işadamı üzerinden temas kuruluyor.
Türkiye’de yakından tanınan bu işadamı, Erdoğan ve AK Parti ile ilişkileri inişli çıkışlı seyir izlemiş bir grubun yığın yönetiminde bulunuyor.
Kendisi o grupta, Erdoğan’ın seçim kazanmasına sevinen çok eksik sayıda isimden biri olarak biliniyor.
Bu bağlanti esnasında, etkin netice üretecek bir nokta üzerinden hareket ediliyor.
Erdoğan ve AK Parti tecrübesinin İslam Dünyası’ndaki radikal eğilimlerin panzehiri olan doğal rolünden bahsediliyor.
Peki sonuç ne oldu dersiniz?
Denilen şu:
Trump’ın etrafında İslamofobik tipler mevcut olduğu gibi, Erdoğan’ın ‘İslam’da orta yolu’ temsilci anti-radikalist doğal tutumunun kıymetini kavrayan bir grup da oluşmuş durumda.
Ne eyvah ancak izin olmadığı için yeniden isim veremeyeceğim.
Ama şu kadarını söyleyebilirim.
Bu temaslar doğru Trump’ın yakın zamanda kayda değer bir makama atamasını yaptığı bir ad “Erdoğan’ı destekliyoruz” ifadesini kullanmaya başlamış.
Neyi sorguluyorduk?
Trump dönemiyle Türkiye-ABD ilişkileri nasıl bir döneme girecek?
Şu anlattıklarımız sorumuza yanıt bulgu bakımından kıymete layık bazı veriler sunsa da, kesin kanaat sahibi edinmek için demin fazla erken.
Trump fiili olarak ne yapacak? Obama döneminin sinsi bel altı vuruşları devam edecek mi? Türkiye’nin radar alanına giren Irak ve Suriye’deki işlem, Obama döneminde olduğu gibi Türkiye’yi çevreleme niyetiyle mi yürütülecek?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi lafa değil icraata görmek lazım.
Fakat kişisel kanaatim şudur:
Bence Trump, selefi Obama’ya kadar Erdoğan’a aleyhinde çok daha efendice bir teşebbüs sergileyecek.
