Eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ’nin Etkili Pişmanlık Yasası ’ndan yararlanarak yaptığı itiraflar 17 Ekim 2010 tarihinde yapılan Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu seçiminde Gülen cemaatinin AK Parti kadrolarına büyük bir “oyun oynadığını” gün ışığına çıkardı.

Buna kadar, Gülen cemaati Adalet Bakanlığı üstteki seviye bürokratlarıyla varılan mutabakata aykırı davranarak anahtar listedeki bir takım isimleri çizip bu listede yer almayan kendi isimlerini seçti, böylelikle sandıkta bir istisna dışında blok hâkimiyet sağladı.

11 KIŞILIK BAKANLIK LİSTESİ

Laf konusu HSYK seçiminde üç liste yarışmıştı. Bunlardan birincisi “bakanlık listesi” denilen ve fazla sayıda Hak Bakanlığı bürokratının da yer aldığı, AK Parti ile Gülen cemaati arasındaki mutabakata dayanan bir listeydi. Bakanlık listesi, o tarihte basına da yansımış ve tekzip edilmemişti. İkinci olarak sosyal halkçı ya da ulusalcı çizgideki hâkim ve savcıların yer aldığı YARSAV listesi ve üçüncü olarak da Demokrat Yargı grubunun listesi yarışıyordu. Ayrıca fazla sayıda hâkim ve savcı bağımsız aday olarak yarışa katılmıştı.

Seçimde toplam 22 üyesi olan HSYK ’ya adli yargıdan 7 ve yönetimsel yargıdan 3 edinmek üzere 10 üye seçilmişti. Ahmet Hamsici ’ye tarafından, seçimde üstünde mutabık olunan 11 kişilik bir bakanlık listesi laf konusuydu ama bu listedeki 5 birey “cemaatin oyunları”yla devre dışı bırakıldı. 

Hamsici, itiraflarında bu konuda şunları söylüyor: “O dönem ben seçim çalışmaları için Karadeniz Bölgesi ’ne gittim. Bu bölgeye ben, İbrahim Okur, Mustafa Kemal Özçelik ve Mustafa Ufak ile gittim. Geziler sırasında hep İbrahim Okur konuştu. Okur, konuşmalarında o dönem bakanlık listesi olarak belirtilen 11 adayın tümüne oy verilmesini, adaylar arasında ayrım yapılmamasını hâkim ve savcı arkadaşlardan istedi. Tercih olduktan sonradan o akşam Hâkimevi ’nde bir araya geldik. Yönetimle Ilgili yargıda yedek kalan Halil Koç bize dönerek, ‘Bir Takım şahıslar burada oyun oynamış, o nedenle değiştirme kaldık ’ dedi. Bu konuşmadan daha sonra Fetullah Gülen cemaati mensupları olduğunu dobra dobra bildiğim seçilen arkadaşlar bu durumu kabullenmedi. Oysa sonuca bakınca ben de cemaatin bir oyun oynadığını anladım. Halil Koç, burada Gülen cemaati mensuplarının cemaat mensubu olmayan, kendisi dahil edinmek üzere, yönetimle ilgili yargıda İbrahim Topuz ile yedekte bırakılmasının gerçekleştirildiğini ve bu şekilde oy kullanılmasının sağlandığını belirtti. Fetullah Gülen cemaati, Adli Hak ’da da cemaat mensubu olmayan Harun Kodalak, Hayrettin Türe ve Celal Avar ’ın bile bile yerine koyma kalmasını sağlamışlardır. Seçilen diğer üyelerin İsmail Aydın dışarıda kendilerinden olduğu anlaşılmıştır.” 

Sandıktan meydana çıkan sonuçlar incelendiğinde, bakanlık listesinde bulunan Adli Adalet ’dan Harun Kodalak ’ın 8 ’inci, Celal Avar ’ın 9 ’uncu ve Hayrettin Türe ’nin 10 ’uncu gelerek yedek kaldıkları, yönetimsel yargıdan da yeniden bakanlık listesindeki Halil Koç ’un 4 ’üncü ve İbrahim Topuz ’un 5 ’inciliğe düşerek yerine koyma kaldıkları görülüyor.

Bu şekilde listeyi delerek giren isimlerin -Birol Erdem ve İsmail Aydınlatılmış dışında- hepsi bugün tutuklu bulunuyor. 2010 seçiminde cemaatin oyunu sonucu yerine geçen kimse üyeliğe düşürülen Harun Kodalak ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı makamında oturuyor ve cemaatin yargıdaki örgütlenmesiyle ilgili soruşturmayı yürütüyor.