Abdullah Gül müzesi açıldı

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Abdullah Gül müzesi açıldı

Abdullah Gül müzesi açıldı

Abdullah Gül müzesi açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Kayseri’de Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müzesi ve Kütüphanesi’nin açılış töreninde konuştu.

İşte o konuşmadan satır başları

“Ülkemizde siyasi tarih müze geleneği yavaşça oluşmaya başladı. Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi’ni bu geleneğin en önemli temsilcisi olarak görüyorum. Özlem edilirse bütün Cumhurbaşkanlarımız namına kurulacak her türlü desteği sağlıyoruz. Dünyada bırakacağımız güzel sadaların böyle güzel mekanlarda gelecek nesillere aktarılması, kültürümüze ve medeniyetimize yapılacak en kayda değer katkıdır. Tarihimizi kayda geçirme yaşatma ve gelecek nesillere aktarma konusunda aynı başarıyı gösteremiyoruz. Elimizin altında dünyanın en düzenli ve detaylı devlet kayıtları olan Osmanlı arşivleri bulunuyor. Bunu da dürüst dürüst değerlendiremedik. Osmanlı arşivlerindeki belgelerin külüstür niyetine satılmasının utancını bile yaşadık. Hükümetimiz döneminde dijital arşiv konusuna itina verdik. 

YARIM ASRIN BİRİKİMİNİ YANSITACAK

Üniversite öğrenciliği yıllarından beri bizzat yol arkadaşı olduğumuz Sayın Abdullah Gül’ü ayaklı bir kütüphane olarak biliyoruz. Sayın Gül’ün yarım asrı bulan birikimini de yansıtan bir eser olacak.

BIRINCIL GÜÇLÜ MİTİNGİMİZ KAYSERİ’DE YAPILDI

Abdullah Gül kardeşimle beraberliğimiz AK Parti’nin kuruluşundan çok öncesi 1960’lı yıllara dek uzanır. Siyasi yol arkadaşlığımız Abdullah Bey’in milletvekili adayı olduğu 1991 yılından beri başlamış ve devam etmiştir. Abdullah Gül kardeşim AK Parti’nin kuruluşunda ve iktidara gelmesinin arkasından beraber olduğumuz, hatta birincil kuvvetli mitingimizi yaptığımız il Kayseri olmuştur.

TÜRKİYE YENIDEN YAPILANDI

2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi ve sonrasında en ibretlik hadiseleri yaşadık. Cumhuriyet mitingleri ve 27 Nisan bildirisiyle meydan okumaya dönen bu seçim süreci 367 garabetiyle trajikomik bir ayla dönmüştür. Bu ülkeye bu da yaşatıldı. Biz de demokrasi ve ulusal iradeye karşı saldırılara cevabımızı Abdullah Bey’i aday göstererek verdik. Görevi yürüttüğü yıllarda Türkiye’nin çok manâlı başkalaşım, dönüşüm, kalkınma süreci olmuştur. Biz Cumhurbaşkanlığı makamı ile Başbakanlık makamı dayanışmasıyla bu süreçleri geçirdik. 

BIRINCIL ADIMLAR ABDULLAH GÜL’LE ATILDI

Türkiye vesayetin değil, milletin cumhurbaşkanlığına dışarı giden bu yolda birincil adımları Sayın Abdullah Gül’le atmıştır. Ülkemizin son yıllarda yetiştirdiği siyaset ve devlet adamlarından olan Abdullah Gül kardeşimin milletimde müstesna yer edindiğine eminim. Bu müze Türkiye’nin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından fazla önemli. 1960’lı yılların sonunda yeni bir anlayışın doğduğunu görüyoruz. Bir yanda gönüllerimizi coşturan dava diğer yanlamasına sanayileşmeyi, gelişmeyi hedef bildiren büyüklerimizin telkinleriyle bütünleştik. Ayrıca gönlümüzü, ayrıca zihnimizi geliştirecek hangi kaynağı bulursak zenginleşmeyi hedefledik. Ayrıca manevi dünyamızı tahkim edecek, hem teknik kapasitemizi artıracak çalışmalara yük verdik.

GÖNLÜMÜZ KIRILDI AMA…

Siyasetin dikensiz bir gül bahçesi olmadığını da attığımız adımlarla tecrübe ettik. 1997 yılı bizim için kırılma noktası oldu. Bu süreçte gönlümüz kırıldı lakin milletimizle olan bağımız güçlendi. Abdullah Gül Bey ve diğer kardeşlerimizle yürüttüğmüz uğraş 2002 yılında tek başına iktidarla neticelendi. 14 sene geride kaldı. Bu 14 yıl Türkiye’nin en büyük değişimlerini yaşadığı dönem oldu. 

İSTEDİĞİNİZ DEĞIN TANKLARA SAHİP OLUN…

Kendisine şükranlarımı sunuyorum. Bu süreç içerisinde önümüzü kesme gayretlerinde son adım 15 Temmuz darbe girişimi olmuştur. İçeriden ve dıştan atılan bu adımla önümüzü kesmeye çalışanlar milletimizin Hakka yürüyüşüyle bunu başaramadılar. İstediğiniz değin tanklara, toplara, F-16’lara sahip olun ama biliniz ki, bir milletin ölümü öldürmesi onun karşı hiçbir şeyi varlık olarak koyamazsınız. 16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü. “

Başbakan Yıldırım’ın konuşmasından satır başları

“Tüm yol arkadaşlarımız burada. Bu müze Türkiye’nin siyasi tarihi müzesi olma özelliğini de taşıyor.Bunun önemi şu, biz mazisi olan atiyiz. Gençlere, gelecek kuşaklara geçmişte yaşanan olayları andırmak için bu ve buna aynı eserlere daha fazla ihtiyacımız. var. Sayın Abdullah Gül’ün hayatı ve siyasette izlediği yol, yaptığı sunumlar da yer almaktadır. Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi ülkemizde az bulunan tematik müze ve kütüphanelerden birisi olmaya adaydır. 

15 TEMMUZ AYRI BİR BÖLÜM

Müze 9 bölümden oluşuyor. Burada 15 Temmuz’un öbür bir birim olarak ele alınması yönündeki gayretlerden dolayı teşekkürlerimi ifade ediyorum. 15 Temmuz yakın tarihimizin en büyük yiğitlik olayıdır. Türk milleti silaha, tanka, topa karşı sancak sevdasıyla darbecilere darbeyi indirmiştir.Ülkemizin birliği, bütünlüğü, bekası için, 15 Temmuz gecesi bahşedilen kurtuluş mücadelesi sırasında hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ben 15 Nisan 2017’den itibaren Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi’nin ziyaretçi akınına uğrayacağını düşünüyorum. Ziyaretçiler burada demokrasi tarihimizdeki kayda değer bir kesite şahitlik edecektir.”

Abdullah Gül’ün konuşmasından satır başları

“Bu müzeyi 24 Temmuz’da açacaktık. Ama bildiğiniz olaydan dolayı bunu erteledik. Bu müze fikri, gerek Dışişleri, gerek Cumhurbaşkanlığı dönemimde, yurtdışı seyahatlerinde manâlı müzeleri ziyaret ettim. Bu alıcı müzelerin geleneği doğulan yerde, artan ve siyasetçi olarak temsil ettiğiniz yerlerde oluyor. Bu müzeyi Kayseri’de yapmayı kararlaştırdığımda hukuki düzenlenlemeyi de yaptım. Böylelikle bu gelenek Türkiye’de de oluşmuş olur. Uzun yıllar sonra da öteki Cumhurbaşkanları için de tekrarlanır. 

TABULARI BERABER YIKTIK

Buranın hikayesi anlatıldı. Burayı değerlendirmekle ilgili ismimi taşıyan üniversiteyi kurduk. sonra burayı müze yaptık. Bu şehirden çoğu kıymetli devlet adamları, siyasetçiler, sanayiciler, işadamları daima çıktı. En büyük özelliği de bu şehrin hayırseverliğiyle ortaya çıkması. ara sıra acı tarihimize de misal oldu. Celal Bayar buradaki hapishanede bir dönemini geçirdi.Burası yalnızca benim şahsımla ilgili müze olması ötesinde, bir siyasi tarih müzesi olarak düşündük. Bu müzeyi gezenler kısa süre içerisinde kompakt bir Türkiye tarihini burada görebilirler. daha sonra da benimle ilgili bölümler var. Her ne dek benim ismimi taşıyorsa da bu müze hepimizin hatırlarını yansıtmakta. Tüm bunları yaparken, defalarca kibir duyduğumuz işler yaptık. Tabular daima beraber yıktık, tarihe gömdük. Türkiye’yi ekonomik anlamda geliştirdik. Dış politikada çok güzel işler yaptık; doğu ile de batı ile de ilişkilerimizi olağanüstü geliştirdik. 

EROL OLÇAK’I ANDI

Tarihte inişler çıkışlar laf konusu. Bizim yakın tarihimizde de var. 60’lar, 80’ler var… 28 Şubat dönemleri var. Bunlar defalarca ara dönemler olarak kaldı, bunları aştık ve Türkiye’yi ileri taşıdık. 15 Temmuz’da haince ve rezilce gerçekleştirilen bu olayı da geride bırakacağız. 14 Temmuz’da bu organizasyonu gerçekleştirmek için Erol Olçak ile toplantı yapmıştık. Her şeyi planladığını, ne hoş olacağını söylemişti. Ertesi gün maalesef kendisini kaybettik, şehit oldu. Suçlu ve suçsuzu özenle ayıklayıp, suçluya gerekli cezaların verileceği herkesin kesin olduğu husustur. 

TÜRKİYE EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞAYACAK

Müzede sergilenenler gösterecek oysa demokrasi devamlı bir mükemmelleşme süreci demektir. En iyiyim diyenler de kendilerini ilerletmek zorundadır. Bu süreçte istişareler, eleştiriler, özeleştiriler olur ve daima ileri gidilir. Mevcut sorunları vaktinde aşmalıyız ama sorunlar birikmesin. Bunun için demokrasinin yenilikçi bir niteliği vardır. Nasıl yaptığınız şeyler köklü bir reform süreci içerisinde bizi ileri taşıdıysa da tekrar benzer şekilde her şeyi en iyi gerçekleştirmek için bu reform süreci gerçekleşecektir. Bu içinde yaşadığımız dönemi süratle atlatacağız ve Türkiye en aydinlik dönemlerini yaşayacaktır



Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı