AB Komisyonu Baş Sözcüsü Margaritis Schinas, AB Komisyonunda düzenlenen günlük basın toplantısında Türkiye-AB mülteci mutabakatı hakkında tanımlama yaptı.

Mutabakatın, ortak güvenen ve taahhütlerin yerine getirilmesine ast olduğuna dikkati çeken Schinas, keza AB’nin ayrıca de Türkiye’nin taahhütlerini yerine getirdiğini söyledi.

Baş sözcü, AB’nin Türkiye’ye sığınmacı mutabakatına tabi olduğunu ve başarılı olması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını açıklama etti.

Türkiye ve AB’nin çalışmalarını yoğun biçimde sürdürdüğüne dikkati çeken Schinas, AB Bakanı Ömer Çelik’in haftaya Brüksel’de temaslarda bulunacağını, AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, AB Komisyonu Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumluluk Sahibi Üyesi Dimitris Avramopoulos ve AB Komisyonunun Güvenlik Birliğinden Sorumluluk Sahibi Üyesi Julian King’le görüşeceğini açıkladı.

Schinas, Avrupa Parlamentosunun (AP), Türkiye’nin AB ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici süreliğine dondurulmasını öğüt eden ve hukuki bağlayıcılığı olmayan tasarıyı kabul etmesi hakkında, “AB Komisyonunun pozisyonunu AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini açıkladı. AP, AB’nin en demokratik kurumu.” değerlendirmesinde bulundu.

Vize serbestisi için Türkiye’nin yerine getirilmesi gereken 7 kıstas bulunduğunu anlatan Schinas, Türkiye’nin terörle uğraş kanunuyla ilgili kriterde uyuşmazlık olduğunu, bununla ilgili bir çözüm bulmaya kendilerini adadıklarını söyledi.

Schinas, Türkiye ile AB aralarında teknik ve siyasi seviyede iletişimin devam ettiğini sözlerine ekledi.
 

Erdoğan’ın sözleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün 2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, AB’nin, Suriyeli sığınmacılarla ilgili sözünü tutmadığını ifade ederek, “Hiçbir zaman siz insanlığa içten davranmadınız, insanlara içten bakmadınız, Aylan bebekleri Akdeniz kıyılarında sahile vurduğu vakit oradan gelip siz almadınız. Ümran bebekleri siz almadınız, 3 milyon, 3,5 milyon mülteciyi bu ülkede besleyen biziz, verdiğiniz sözleri yerine getirmediniz. Kapıkule’ye 50 bin mülteci dayandığı vakit feryat ettiniz, ‘Acaba Türkiye hudut kapılarını açarsa ne yaparız’ demeye başladınız. Bana bak eğer daha ileri giderseniz bu sınır kapıları da açılır bunu da bilesiniz. O Kadar kurusıkı tehditlerden ne ben anlarım ne de bu halk müziği anlar, bunu da bilesiniz.” demişti.