Onur Saylak: 1920’lerde yaşamak isterdim

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google

◊ Kurtuluş mücadelesi yıllarında bir vatan hainini canlandırıyorsunuz. Tevfik karakteri için teklif geldiğinde tedirginlik yaşadınız mı?
– Hayır, sonuçta bu bir rol. Çok da dişi ve keyifli bir rol. O yüzden okur okumaz evet dedim zaten. Ki yazın “Daha” filminin çekimlerinin sürdüğü sıkışık bir dönemde olmama rağmen severek kabul ettim. 

◊ Peki, size okuduğunuz anda bu projede yer almayı düşündüren karakter için nasıl bir hazırlık dönemi geçirdiniz?
– Selanik’le ilgili belgeseller izledim. Aynı zamanda çok fazla fotoğraf inceledim. Sonuçta kostümlerden aksesuvarlara kadar çok fazla detay bulunuyor ki her birine hakim olmak durumundasınız. Her dönemin başka bir duruşu var, onu hissetmek lazım. Bu yüzden karakterle ilgili çok fazla içsel çalışma da yaptım.

AZİZE’Yİ İLK FARK EDEN TEVFİK

◊ Tevfik’in eleştirildiği bir diğer konu ise; en yakın arkadaşının karısına ilgi duyuyor olması. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
– Aslında Azize’yi ilk fark edip ilgi duyan kişi Tevfik. Ancak daha sonra Azize ve Cevdet yakınlaşıp evleniyor. Tevfik ise bu durumu unutmak yerine içinde bir yerlerde canlı tutuyor. Bu yüzden Azize’yi elde edebilmek için yapamayacağı şey yok. Bilirsiniz o dönemlerde aşk için bir hayli emek verilip gerekirse düellolara girilirmiş. Bu da Tevfik için öyle bir durum. 

◊ Türkiye’nin sınırlarının belirlendiği, ölüm-kalım mücadelesi verilen bir dönemi anlatıyorsunuz. O dönemde yaşamış olmayı ister miydiniz?
– Ben biraz daha gerilerde yaşamak isterdim; 20’lerde, hatta belki daha da öncesinde. Çünkü daha bir emek varmış o zamanlar, insanlar birbirlerini görebilmek, bir araya gelebilmek için hayli çaba sarf edermiş. Biz biriyle randevulaşsak bir telefon mesajıyla iptal edebiliyoruz ya da zaten her an irtibat halinde olabiliyoruz. Özlem, bu noktada benim için önemli bir duygu. Ama yaşam değiştikçe biçim de değişiyor. Özlemek için çok bir vaktin olmuyor.

◊ Dönem işinin keyifli ve zor yanları neler?
– İlk kez tiyatro haricinde bir dönem işindeyim. Çok keyifli. Diziyi izlerken de çok keyif alıyoruz. Bir oyuncunun yaptığı işi keyifle, merakla izlemesi çok önemli. Bu işe gerçekten çok emek harcanıyor. Bir sahnenin hazırlığı çok uzun sürüyor. Kostümler atlar vs. Zor yanı da bunlar. Yine de şikayetçi değiliz tabii.

Onur Saylak: 1920lerde yaşamak isterdim

KADIN HER DÖNEMDE DERTLİ

◊ O dönemin kadınlarıyla günümüz kadınlarını kıyaslamanızı istesek… Çok fazla şey değişmiş mi sizce?

– Bence kadının her dönemde bir problemi var. Erkek egemen olduğu sürece kadın her zaman dertli. Hiçbir zaman tam özgür değil, rahat değil. Bununla ilgili çok şey görüyoruz maalesef.

TEVFİK’İ OYNAMAKTANÇOK KEYİF ALIYORUM

 ◊ Ekranın iyi çocuğuyken bu projeyle kötü adama evrildiniz. Bu durumdan hiç rahatsız oldunuz mu?

– İyi bir rol olduğu sürece hiçbir oyuncu kötü adamı oynamaktan rahatsız olmaz. Keyif alıyorsan, eğleniyorsan, o ekrana da yansıyor. Ben Tevfik’i oynamaktan çok keyif alıyorum. Çekerken de çok eğleniyoruz. Bir ara hatta gülmekten seti durdurmak zorunda kaldık. Çünkü adamın yaptıkları, bakışı, mimikleri tuhafımıza gidiyor. Eğleniyoruz.

Onur Saylak: 1920’lerde yaşamak isterdim

Onur Saylak, ilk kez bir dönem dizisiyle seyirci karşısına çıktı. Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi “Vatanım Sensin”de ‘vatan haini’ Tevfik karakterini canlandıran ünlü oyuncuyla bu bıçak sırtı rolü neden kabul ettiğini ve hikayeye dair merak edilenleri konuştuk.

25 Ocak 2017 – 14:41:00
PAYLAŞ

  • A
X

◊ Kurtuluş mücadelesi yıllarında bir vatan hainini canlandırıyorsunuz. Tevfik karakteri için teklif geldiğinde tedirginlik yaşadınız mı?
– Hayır, sonuçta bu bir rol. Çok da dişi ve keyifli bir rol. O yüzden okur okumaz evet dedim zaten. Ki yazın “Daha” filminin çekimlerinin sürdüğü sıkışık bir dönemde olmama rağmen severek kabul ettim. 

◊ Peki, size okuduğunuz anda bu projede yer almayı düşündüren karakter için nasıl bir hazırlık dönemi geçirdiniz?
– Selanik’le ilgili belgeseller izledim. Aynı zamanda çok fazla fotoğraf inceledim. Sonuçta kostümlerden aksesuvarlara kadar çok fazla detay bulunuyor ki her birine hakim olmak durumundasınız. Her dönemin başka bir duruşu var, onu hissetmek lazım. Bu yüzden karakterle ilgili çok fazla içsel çalışma da yaptım.

AZİZE’Yİ İLK FARK EDEN TEVFİK

◊ Tevfik’in eleştirildiği bir diğer konu ise; en yakın arkadaşının karısına ilgi duyuyor olması. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
– Aslında Azize’yi ilk fark edip ilgi duyan kişi Tevfik. Ancak daha sonra Azize ve Cevdet yakınlaşıp evleniyor. Tevfik ise bu durumu unutmak yerine içinde bir yerlerde canlı tutuyor. Bu yüzden Azize’yi elde edebilmek için yapamayacağı şey yok. Bilirsiniz o dönemlerde aşk için bir hayli emek verilip gerekirse düellolara girilirmiş. Bu da Tevfik için öyle bir durum. 

◊ Türkiye’nin sınırlarının belirlendiği, ölüm-kalım mücadelesi verilen bir dönemi anlatıyorsunuz. O dönemde yaşamış olmayı ister miydiniz?
– Ben biraz daha gerilerde yaşamak isterdim; 20’lerde, hatta belki daha da öncesinde. Çünkü daha bir emek varmış o zamanlar, insanlar birbirlerini görebilmek, bir araya gelebilmek için hayli çaba sarf edermiş. Biz biriyle randevulaşsak bir telefon mesajıyla iptal edebiliyoruz ya da zaten her an irtibat halinde olabiliyoruz. Özlem, bu noktada benim için önemli bir duygu. Ama yaşam değiştikçe biçim de değişiyor. Özlemek için çok bir vaktin olmuyor.

◊ Dönem işinin keyifli ve zor yanları neler?
– İlk kez tiyatro haricinde bir dönem işindeyim. Çok keyifli. Diziyi izlerken de çok keyif alıyoruz. Bir oyuncunun yaptığı işi keyifle, merakla izlemesi çok önemli. Bu işe gerçekten çok emek harcanıyor. Bir sahnenin hazırlığı çok uzun sürüyor. Kostümler atlar vs. Zor yanı da bunlar. Yine de şikayetçi değiliz tabii.

Onur Saylak: 1920lerde yaşamak isterdim

KADIN HER DÖNEMDE DERTLİ

◊ O dönemin kadınlarıyla günümüz kadınlarını kıyaslamanızı istesek… Çok fazla şey değişmiş mi sizce?

– Bence kadının her dönemde bir problemi var. Erkek egemen olduğu sürece kadın her zaman dertli. Hiçbir zaman tam özgür değil, rahat değil. Bununla ilgili çok şey görüyoruz maalesef.

TEVFİK’İ OYNAMAKTANÇOK KEYİF ALIYORUM

 ◊ Ekranın iyi çocuğuyken bu projeyle kötü adama evrildiniz. Bu durumdan hiç rahatsız oldunuz mu?

– İyi bir rol olduğu sürece hiçbir oyuncu kötü adamı oynamaktan rahatsız olmaz. Keyif alıyorsan, eğleniyorsan, o ekrana da yansıyor. Ben Tevfik’i oynamaktan çok keyif alıyorum. Çekerken de çok eğleniyoruz. Bir ara hatta gülmekten seti durdurmak zorunda kaldık. Çünkü adamın yaptıkları, bakışı, mimikleri tuhafımıza gidiyor. Eğleniyoruz.

Son Güncelleme : 25 Ocak 2017 – 16:23:08
Etiketler: onur saylak , miralay tevfik , kanal d
    Pin It

    MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

    Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

    Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

    Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

    Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

    Yoruma Kapalı