Malatya Bin Yıllık Meslek Tarih Oluyor

  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
  • Google
Malatya Bin Yıllık Meslek Tarih Oluyor

Malatya Bin Yıllık Meslek Tarih Oluyor

Malatya Bin Yıllık Meslek Tarih Oluyor

Bin yıllık meslek tarih oluyor

MALATYA’daki tarihi Bakırcılar Çarşısında, bakırcılıktan kalaycılığa kadar unutulmaya yüz tutan meslekler arasında yer almaya başladı. Bin yıllık geçmişe dayanan Bakırcılık ve kalaycılık sanatlarını gelecek kuşağa aktaramayan ustalar isyan etti.

Geçmiş dönemlerde en iyi meslek dallarından bir olan bakırcılık şimdilerde unutulmaya yüz tuttu. Malatya tarihi Bakırcılar Çarşısında bakırcı ustası tükenmeye başladı. Babadan oğula geçen bakırcılıkta son noktaya gelen ustalar yeni nesil yetişmediğini söyleyerek isyan etti. Son kuşaklarını yaşayan bakır ve kalay ustaları eleman bulmakta zorlandığı gibi iş yapmakta da zorlanıyor. Geçmiş dönemlerde yaklaşık 3 yüz dükkan olan tarihi Malatya bakırcılar çarşısından ise şimdilerde sadece 7 dükkan kaldı. Kuyrukların oluştuğu işlerin yetişemediği bakırcı dükkanlarında en az 6 elaman çalıştıran bakırcı ustaları şimdilerde müşteri bile bulamıyorlar. Yaptıkları işin tarihe karışmasından korkan ustalar mesleklerini yaşatmak için eleman arıyor. İş olmadığı için birçok ustanın dükkanlarına kilit vurduğunu söyleyen ustalar, tek korkularının Bakırcılık sanatının bitmesi olduğunu söylediler. Gelinlerin çeyizliklerine yere alan işlemeli bakır tabak, çanak ve fincan artık çeyizlerde yer almadığından şikayet eden bakırcı ustaları geleneklerinde bittiğini kimsenin gelin çeyizi için özel işleme yaptırmadığını açıkladılar

300 USTADAN 7 USTAYA KALDI

Bakırcı ustası Zeynal Çelik bu meslekte son kuşak olduklarını ve alüminyum, krom, porselen, cam olmadığı zamanlar işlerinin çok güzel olduğunu söyleyerek, “işimiz tabi o zaman gözde bir meslekti ustalarımız vardı şurada 300 tane dükkan, usta vardı bakırcı olarak şuanda 7 dükkana düşmüş, 7 tane esnaf kalmışız git gide meslek bitiyor eleman kıtlığı var. Elaman yetişmiyor eskiden çırak getirirlerdi bize derlerdi ki, ‘eti senin kemiği bizim olsun’ öyle çalışırdık şuan biraz demode olduğu için kimse bu mesleğe gelmiyor.?? dedi.

18 metre kare dükkanda 7 eleman çalıştırdıklarını söyleyen Bakırcı Çelik cümlelerine şöyle devam etti: “O zaman iş vardı iş boldu o zaman sadece mutfak eşyası olarak bakır vardı onun için eleman çalıştırmak mecburiyetindeydik birde bakırcılık mesleği gözdeydi gözde bir meslekti. Şimdi artık git gide demode oldu. Şuanda eleman gelmiyor zaten belirli zamanlarda gelip işten ayrılıyorlar biraz işimiz kirli olduğu için adam çalışmıyor”şeklinde konuştu.

Eskide kalan teknolojilerin olduğu söyleyen Çelik, “Solama makineleri vardı Pres çıktı onun üzerine el sanatları git gide geriliyor eleman yetişmediği için el sanatından dan çıkıyor. Ama daha önce öyle değildi biz bütün mutfak eşyalarını çekiç ile elimizle yapardık. Git gide sanayileşiyor bizde zaten sanayiye yetişemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çelik, bir zamanlar hemen her bakırcının önünde uzun kuyruklar olduğunu ve işleri yetiştirmekte güçlük çektiklerini söyleyerek cümlelerini şöyle devam etti. ??Devletimizden şunu istiyorum, şu mesleğe biraz eğilseler biraz destek verseler her şehirde en azından hiç olmazsa 2 tane yer açsalar eleman yetiştirseler bize daha güzel olur bu eski meslekler batmaz sadece bu meslek dalında değil sanayi kısmına giden hiçbir eleman yetişmiyor. Bin yıllar önce bu meslek vardı hazreti Davut’tan beri bu meslek devam ediyor vardı. O zamandan beri süre gelen bir meslek. Son bakırcı ustasıyım ben, eğer devlet bu işe el atmasa bu meslek dalı tarih olacakö dedi.

BAKIR KABLAR SAĞLIKLIDIR

Kalaycı Orhan Aşit ise bakırcılık mesleğinin köklü bir meslek olduğunu söylereyek cümlelerine şöyle devam etti. “Köklü bir meslek olduğu için sağlıkta çok önemli olan bir madde bakır mesela bugün bakır olsun alüminyum, krom, çelik, porselen, cam olsun bunların hiçbir tanesi bakırı geçemez. Sağlık konusunda bugün iddiaya girdiğiniz zaman ben her türlü iddiasıyla karşılaşırım bakır gerçekten çok sağlıklı bu atalarımızdan, ecdatlarımızdan kalan bir miras. Hazreti Davut’tan dayanıyor pirimiz Hazreti Davut’tur. Oradan bugünümüze bin asırlık köklü bir meslek bugün alüminyumun, kromun, porselenin çıktığı tarihe baktığımız zaman 150-200 senelik bir mazisi vardır. Bakıra baktığımız zaman Peygamberler döneminden kalan bir maddedir. Şimdiki nesil genç kızlarımız bacılarımız şimdiki çeyizlerine yoğun bir talepleri ve bakıra geri bir talep var genç kızlarımız sağlıktan dolayı kendileri bakırı çok tavsiye ediyorlar. Alanlarda var şuanda elemana geldiği zaman ise eleman yetişmiyor. Şuanda benden önce bir ustam var bundan sonraki en son yetişen kişi benim benden sonrada inşallah yetişirler gelirler eleman gelir devam ettirir bu mesleği. Bugün bir alüminyum kazan aldığı zaman 2 teneke buğday kaynatıyor 1 sefer kaynat 2’ciye kaynatamazsın bakırı dededen torundan toruna geliyor. Nesli gittikçe uzanıyor tamir ediliyor sağlıklı sağlıkta en önde giden bir madde bundan başka kim gelirse gelsin desin ki, ‘bakırdan daha sağlıklı bir madde, kap var’ gelsin ben her türlü iddiasına gireyim bakırdan başka sağlıklı bir madde yok??ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Mikail PELİT/MALATYA, (DHA) –

======================================

(Tür: Yurt)



Pin It

MALATYA HABER | MALATYA | HABER MALATYA

Dünya Haberleri | Siyaset | Asayiş | Gazete Manşetleri | Ekonomi

Eğitim | Malatya Spor | Yaşam | Sağlık | Kanal Çocuk | Kültür Sanat

Sinema-Tiyatro | Müzik  | Magazin | Teknoloji | Malatyalılar

Akçadağ | Arapgir | Arguvan | Battalgazi | Darende | Doğanşehir | Doğanyol | Hekimhan | Kale | Kuluncak | Pütürge | Yazıhan  | Yeşilyurt

Yoruma Kapalı